Enerji Bakanı açıkladı: Rus gazına bağımlılığımız ne kadar?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları cevaplayarak, Türkiye'nin Rusya doğalgazına ve petrolüne olan bağımlılığı ile ilgili bilgi verdi.

“Enerjide bir sorun beklentimiz yok”

Dönmez, Türkiye'nin doğalgaz tedarikinde bir problem yaşama gibi bir beklentinin olmadığını ifade etti. Öte yandan Dönmez, Türkiye'nin Rus petrolüne bağımlılığının yüzde 25, doğalgazına olan bağımlılığının ise yüzde 40 olduğunu açıklayarak, Batı ülkeleri gibi bir problemle karşılaşılmayacağını aktardı. 

Bakan Dönmez, Ukrayna-Rusya savaşının enerji konusunda belirli miktarda bağımlı olduğumuz Rusya ile ilgili de detayları aktardı ve çatışmalar sebebiyle Akkuyu Nükleer Santral yapımında bir aksaklık olmayacağını da kaydetti.

“Avrupa, Rus enerji bağımlılığını azaltmanın peşinde”

Bakan Dönmez, Avrupa'nın enerji bağımlılığı ile ilgili düşüncelerini ise şöyle aktardı:

"Avrupa’nın kısa vadede Rus gazına bağımlılığını ikame etmesi zor. Yeni kaynakların rezervlerinin üretim aşamasına hazırlanması, zamana ihtiyaç duyan süreçlerdir. AB henüz kesinleştirmedi. Ama niyetini ortaya koydu. 'Rusya’ya bağımlılığı en aza indirmek istiyoruz yeni kaynaklara ihtiyaç var düşüncesindeler.” şeklinde konuştu. 

Türkiye’nin, şu an bir enerji problemi yaşaması gibi bir durum yok”

Türkiye'nin enerji ile ilgili problem yaşayıp yaşamayacağına yönelik soruya ise Bakan Dönmez, şöyle cevap verdi:

"Şu an için böyle bir durum söz konusu değil. Cumhurbaşkanımız da söyledi. Biz, hiçbir şekilde yaptırımların tarafı olmak arzusunda değiliz. İyi ticari bağlantılarımız var. Diplomasi yoluyla çözmenin tarafı olduğumuzu belirtmiştik. Gaz konusunda bir problem yaşamadığımızı, kontrat çerçevesinde sevkiyatlara uydukları zaman görüyoruz. 1986 yılından ilk doğalgazı biz, Sovyetler Birliği’nden almıştık. Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna üzerinden Batı hattı denilen yoldan alıyorduk. İki yıl önce Türk Akımı bitti. Karadeniz’in altından Tekirdağ Kıyıköy’den doğrudan alır duruma geldik. Geçmiş dönemde Ukrayna yolundan gelen hatta problemler vardı. Benzer problemler zaman zaman olmuştu. İki yıldır teknik problem yaşamıyoruz. BOTAŞ ile Gazprom sık sık görüşme halinde. Sevkiyatta bir sorun görmüyoruz. Bizi etkilemeyeceğini düşünüyoruz. Böyle bir diyalog da yaşanmadı. Diyalog halindeyiz zaten. Doğalgaz açısından Türkiye’nin tedarik sorunu yok."

Karadeniz’de süren sondaj çalışmalarıyla ilgili de bilgiler veren Bakan Dönmez, Türkiye'nin gemi envanterine dahil olması beklenen 4. sondaj gemisi ile ilgili şunları söyledi:

“Elimizde Fatih, Yavuz ve Kanuni gibi 3 adet gemi var. 6. nesil gemiler. Yeni teknolojiler açısından söylüyorum. Biz aldık bunları ve güncelledik. Yeni teknoloji durumuna getirdik. Bu yeni gemi de son teknoloji. Büyüklük açısından farklılık yok. Henüz o gemiyle ilgili görüntü gelmedi. Güney Kore’den 4. gemiyi aldık. Özellikleri bakımından birbirine yakın olması iyi. Hem ekibin kullanma yeteneği gelişir hem de yedek parça konusunda rahat edersiniz. Yeni gemi tam bağımsız çift kule. Mavi vatan diye adlandırdığımız sularımızda faaliyete hazır. 2023 Mart ayında Karadeniz doğal gazı sisteme bağlanacak. Bu gemimiz de gelince nerede faaliyet göstereceğine bakacağız"

“İsrail ziyareti Nisan ayında olur”

İsrail ile ilişkiler ve iş birliği ile alakalı da konuşan Bakan Dönmez, “Uzun bir aranın ardından 14 sene sonra ilk defa üst düzey bir temas sağlandı. Cumhurbaşkanımız zaten ‘Dışişleri ve Enerji Bakanımız gidecektir’ dedi. Nisan gibi olur herhalde.” şeklinde konuştu.

“Nükleer santral, gündemi meşgul etmeye devam edecek”

Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili konuşan Bakan Dönmez, şunları aktardı: 

“Rosatom burada fiilen yapımcı, klasik yüklenici olarak bilinmiyor. Yatırım taahhütleri bulunuyor. İlkini 2023'te, ardından diğer ünitelerini de uygulamaya alacağız. Bir gecikme yok. Bu 0 bir ihtimal değil ama henüz net eğil. Akkuyu'da 4 reaktör, 4 santral anlamına geliyor. Japonlarla oturup görüştüğümüz bir proje vardı. Fiyatlarla ilgili anlaşma olmayınca sonlandırmıştık. İklim değişikliği ile beraber Türkiye'nin yalnızca yenilenebilir yatırımlarla ihtiyaçları karşılama gibi bir hali yok. Nükleer güç santralleri, Asya’nın, ABD’nin, Avrupa’nın ve Türkiye'nin gündemini meşgul etmeye devam edecektir. Arazi konusunda zemin etütlerinin yapılması, izinlerin alınması... Bunlar önemli projeler. Bir yandan bunları götürüyoruz. Hangi ülkeyle bu işi yapacağımızı kararlaştırmadık henüz.”