Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "Putin" sorusuna net yanıt: "Putin haklı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic ile görüştü. 

“Tahıllar zengin ülkelere gidiyor”

Görüşme sonrası gerçekleştirilen basın toplantısında iki lider açıklamalarda bulundu. Putin'in tahıl koridoruna yönelik açıklaması Erdoğan'a soruldu. Rus liderin eleştirisinde haklı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Tahıl sevkiyatında şu an itibarıyla biliyorsunuz, Rusya tarafından tahıl sevkiyatı henüz yok ancak Sayın Putin'in tabii haklı olduğu bir konu var. O da söz konusu tahıl sevkiyatında gelen tahıllar ne yazık ki zengin ülkelere gidiyor, fakir ülkelere gitmiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu koridorun amacının fakir ülkelere sevkiyat olduğuna dikkat çekti.

“Putin’i rahatsız etti”

Rusya'ya karşı yaptırımları uygulayan devletlere tahıl sevkiyatı yapılmasının Putin'i rahatsız ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz de istiyoruz ki tahıl sevkiyatı Rusya'dan da başlasın. Öncelikle bunun da beklentisi içerisinde olduğumuzu söylemek istiyoruz. Burada bir gecikme var. Bunu aşmak için Sayın Putin'le Semerkant'ta bu konuları da kapsamlı bir şekilde ele alacağız, görüşeceğiz. Temennimiz şudur ki Rusya tarafından da bir an önce tahıl sevkiyatını başlatalım ve fakir olan ülkelere de gerçekten bu tahılı ulaştıralım." 

“Avrupa ülkeleri telaş içinde”

Enerji krizinden de söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepsinden öte enerji problemi var. Enerjide fiyatlar her geçen gün yükseliyor. Avrupa şu anda bu kışı nasıl geçireceğinin telaşı içerisinde bulunuyor. Rakamlar oldukça yüksek. Bu yüksek rakamlarla da Avrupa ya da Batı’nın ne yapacağının telaşı içerisinde. Temenni ediyorum ki atılacak adımlarla hayırlısıyla bu badire atlatılır." sözlerini kullandı.

“Problemin kaynağı Dayton anlaşması”

Bir gazetecinin, Yüksek Temsilci'nin Bosna Hersek'teki seçimlere müdahale etmesi durumunda görüşlerinin ne olacağını sorması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu iş tabii sıkıntı olarak nereden geliyor denilirse bence Dayton'dan geliyor. Dayton, Bosna Hersek'te bir çözümün anlaşması ne yazık ki olmamıştır. Fakat o günün şartları içerisinde bizzat rahmetli Aliya'dan bunu dinledim, 'Başka yapacak bir şeyimiz yoktu.' sözlerini kullandı ve 'Biz o zaman zoraki bir şekilde bu imzayı attık.' demişti. Demek ki memnun değil. Fakat şu anda Hırvatlar, Sırplar, Boşnaklar var burada. Yani üç ayrı entite var. Bunları da temsil eden liderleri mevcut. Bu bölgeyle ilgili kararı, bu liderler kendi aralarında, bir araya gelerek ve anlayışla vermeli."

Bunun için mekanizmalar kurulduğunu, bu mekanizmaların içerisinde kendilerinin de bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani, Türkiye, Bosna Hersek, Hırvatistan, aynı şekilde Türkiye, Bosna Hersek, Sırbistan... Zaman zaman bir araya gelmek üzere özellikle 2 Ekim'den sonra bizim uyumlu bir şekilde bu süreci işletmemizde yarar var diye düşünüyorum. Çünkü Bosna Hersek'in birliği, bütünlüğü ve beraberliği çok önemli. Çok fazla bedel ödediler. Bundan sonra Bosna-Hersek, artık daha fazla bedel ödemesin diye temenni ediyorum" sözlerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer açıklamalar ise şu şekilde:

“Geçen sene ticaret hacmimiz güçlü bir toparlanma göstererek salgın öncesi seviyeyi arkasında bıraktı ve 900 milyon dolara yükseldi. İkili ticarette rahatlıkla bir milyar dolar hedefini geçeceğimiz tahmin ediliyor. Türk şirketlerin Hırvatistan'a olan ilgisi memnuniyet verici. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile beraber İslam kültür merkezinin açılışını gerçekleştireceğiz inşallah. Milanovic'e, Hırvatistan'ın verdiği destek için teşekkürlerimi iletiyorum.

Türkiye Balkanlar'da yaşanan gelişmeleri çok yakından takip etmektedir. Güney Doğu Avrupa'nın istikrar ve barışının korunması adına atılması gereken adımlar ile ilgili karşılıklı istişarelerde bulunduk. Hırvatistan ve Türkiye olarak beraber yapabileceğimiz işleri konuştuk."

Daha sonra Sisak'ta İslam Kültür Merkezi'nin açılışını gerçekleştiren Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkan açıklamalar ise şu şekilde:

"Türkiye olarak biz, kültürel ve beşeri bağlantılarımızın olduğu bu bölgedeki kardeşlerimizi asla ama asla unutmadık. Geçen yaz meydana gelen orman yangınlarında Hırvatistan bir yangın söndürme uçağını Türkiye’ye gönderdi. Bir kez daha Hırvat makamlarına milletim ve ülkem adına teşekkür ediyorum. Aramızdaki yardımlaşma ve i iş birliğinin bundan sonra da süreceğine son derece eminim. Bu yıl Hırvatistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 30. yılını hep beraber kutluyoruz."