Akdeniz zehirli deniz kestanesi tehdidi altında! İstila ediyorlar
Türkiye’nin Akdeniz üzerinde bulunan en uzun sahil şeritlerinden bir tanesine sahip olan Mersin’de yapay ve doğal resiflerde nüfus kurmaya başlayan istilacı zehirli uzun dikenli deniz kestanesinin çeşitler içerisinde rekabet bağlantılarının tespit edilebilmesi düşüncesiyle proje başlatıldı.
Bu kapsamda meydana getirilen bir ekip ile Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas, turizmin gözbebeği olan Narlıkuyu ve Kızkalesi arasında bulunan bir koyda mayıs ayı içerisinde gerçekleştirilen ilk dalışın sonrasında şimdi de ikinci çalışmayı düzenledi.
Turizm açısından tehlike oluşturuyor
Mayıs ayı içerisinde 34 tane istilacı tür dikenli deniz kestanesinin bulunduğu 9’ar metrekarelik 2 bölgede bu defa 37 tane çıkması gözlerden kaçmadı.
Gerçekleştirilen inceleme ile istilacı çeşidin 2 ay içinde aynı alanlarda yüzde 108’lik yükselişe geçmesi ilerleyen zaman içerisinde de turizm açısından tehlike oluşturabileceğini gözler önüne serdi. Bu istilacı türle mücadele noktasında Slow Fish grupları ise ticaretinin ve tüketiminin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Hızlı bir şekilde artış gösteriyor
Bir önceki dalışta 9’ar metrelik olarak belirlenen iki alan içerisinde 34 adet uzun dikenli deniz kestanesi bulduklarını söyleyen Proje koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas, "Bugün takip etme amacıyla yaptığımız dalış ile tam 2 ayın ardından yeniden aynı bölgede konumu daha öncesinden belirlenmiş bölgede dalış etkinliğimizi gerçekleştirdik. Aynı bölgede bu defa toplam 37 birey bulduk. Bu durum şunu bizlere gösteriyor. Bir önceki dalışta metrekare içerisinde 1.88 birey denk gelirken, bugünkü inceleme ile metrekareye 2 birey düştüğünü gördük. Temizlediğimiz bölgede tekrar yerleşme durumu yüzde 108’lik bir oran olarak açığa çıktı. Bu durumda bir yandan Mersin sahilleri de içerisinde bulunmak üzere tüm Akdeniz’de uzun dikenli deniz kestanesinin bölgedeki yerleşme ve belirli bir yeri istila etme ihtimalini gösteriyor” ifadesinde bulundu.
Tamamen temizlense bile yeniden göç ediyorlar
Bu istilacı türe ’Diadema setosum’ dediklerini aktaran Prof. Dr. Ayas, “Uzun dikenli deniz kestanesi (grazing) otlama yapıyor. Bu şekilde kayalık bölgelerdeki bitkisel materyali ve mercanları baskı altına alıyor. Biz bu duruma grazing baskısı diyoruz. Bildiğiniz üzere Akdeniz’de yalnızca bitkisel kaynaklardan tüketim sağlayan bir çeşitte deniz canlısı bulunuyor. Bu canlıların besinlerini baskılıyorlar ve buralarda bulunan besinlerine ortak oluyorlar. Daha sonrasında ise diğer türler açısından büyük sorunlar yaşanmaya başlıyor. Bizim incelemelerimiz bizlere şunu gösteriyor. 2 ay kadar bir süre içerisinde siz bir bölgedeki bütün uzun dikenli deniz kestanesini oradan kaldırsanız dahi 2 ayda içerisinde aynı yoğunlukta, aynı baskıyı oluşturacak kadar birey yeniden göç haline geliyor” şeklinde konuştu.
Olgunluğa ulaşma hızları yoğunluk kazandı
Geçtiğimiz mayıs ayında dalış yaptıklarını aktaran Ayas, “O zaman 8 bireyin üreme olgunluğuna ulaşmamıştı. 26 birey ise üreme olgunluğundaydı. Bu son dalış ile beraber tespit edilen deniz kestanelerinden 36 tanesinin birey eşeysel şekilde olgunluğa ulaştığını yoğun bir durumda üreme faaliyetini sürdürdüğünü görüyoruz” dedi.
