ABD-YPG ilişkisi saatli bomba!

ABD merkezli Brooking Enstitüsü araştırmacılarından Amanda Sloat, YPG/PKK-ABD ilişkisine "saatli bomba" benzetmesinde bulundu.

GÜNDEM 10.10.2019, 09:08
ABD-YPG ilişkisi saatli bomba!

Brooking Enstitüsü araştırmacılarından Amanda Sloat, Washington Post gazetesi için kaleme aldığı makalede çarpıcı tespitlerde bulundu: 

"2014'te Obama döneminde başladığından bu yana Suriyeli Kürtlerin bir grubu olan YPG'ye yardım etme politikası, bir saatli bomba gibi"

"DEAŞ'a karşı savaşmak için oluşan kısa süreli bir zorunluluk (YPG-ABD ilişkisi), şu anda acılı bir şekilde ortada olan öngörülebilir sonuçlarla birlikte bir stratejik çelişki doğurdu. ABD'nin, Türkiye'ye karşı uzun süredir bir savaş içinde olan bir terör örgütüyle doğrudan bağı bulunan bu gruba desteğini, bir NATO üyesi olan Türkiye hiçbir zaman kabul etmedi. Şu anda Trump'ı eleştiren hiçbir siyasetçi de bu müttefikliğin en başta akıllıca olduğunu düşünmüyordu"

"(YPG ve PKK arasında) Sahadaki bağlar açıkça ortadaydı. YPG Rakka'da DEAŞ'ı yendikten sonra, PKK'nın kurucusu olarak tutuklu olan Abdullah Öcalan posterleri açtı"

"YPG'nin DEAŞ ile çatışmaya karar vermesinin nedeni ABD'ye yardım etmek değildi. Bu grubun kendi nedenleri vardı"

"ABD, DEAŞ'ı yenme hevesiyle, Türkiye'nin kesinlikle kabul etmeyeceği bir Suriye Kürt bölgesi oluşturulmasının uzun vadeli sonuçlarını fark edemedi"

Amanda Sloat tarafından kaleme alınan yazıdan daha fazla ayrıntı şu şekilde:

Amerika merkezli Brooking Enstitüsü Araştırmacılarından Amanda Sloat, "YPG/PKK-ABD ilişkisi"ne dair, "2014'te Barack Obama döneminde başladığından bu yana Suriyeli Kürtlerin bir grubu olan YPG'ye yardım etme politikası, bir saatli bomba gibi." yorumunda bulundu. 

Amerika Birleşik Devletleri merkezli Brooking Enstitüsü Araştırmacılarından Amanda Sloat, Washington Post gazetesi için kaleme aldığı makalede, bölücü terör örgütü YPG/PKK ile ilgili, "Amerika, Türkiye'nin Suriyeli Kürt kuvvetler hakkındaki endişelerini hafife aldı. Bu artık devam edemezdi." değerlendirmesinde bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat siyasetçilerin ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de Türkiye'nin operasyon yaptığı alandaki askerlerini çekme kararını eleştirdiğine vurgu yapan Amanda Sloat, "2014'te Barack Obama döneminde başladığından bu yana Suriyeli Kürtlerin bir grubu olan YPG'ye yardım etme politikası, bir saatli  bomba gibi." ifadelerine yer verdi.

"Şimdi Trump'ı eleştiren siyasetçiler, ABD-YPG ortaklığını en başta akıllıca bulmuyordu" 

Amanda Sloat makalesinde şöyle dedi:

"Terör örgütü DEAŞ'a karşı savaşmak oluşan kısa süreli bir zorunluluk, şu anda acılı bir şekilde ortada olan öngörülebilir sonuçlarla birlikte bir stratejik çelişki doğurdu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nin, Türkiye'ye karşı uzun süredir bir savaş içinde olan bir terör örgütüyle doğrudan bağı bulunan bu gruba desteğini, bir NATO üyesi olan Türkiye hiçbir zaman kabul etmedi. Şu anda ABD Başkanı Donald Trump'ı eleştiren hiçbir siyasetçi de bu müttefikliğin en başta akıllıca olduğunu düşünmüyordu. Buradaki asıl sürpriz Amerikalı diplomatlar ve askerî yetkililerin bu durumu bu derece savunulamaz kılmış olması." 

Amerika Birleşik Devletleri'nin o dönem başkanı olan Barack Obama'nın 2014 yılında kendi askerlerini sahaya sürmek yerine yerel aktörlerle iş birliği yapmayı seçtiğini ve YPG ile iş birliğine gittiğini belirten Amanda Sloat, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG'nin hem Ankara hem de Washington'ın terör örgütü olarak tanıdığı PKK ile bağlarından dolayı bu ortaklığa karşı çıktı." bilgisini verdi.

"YPG-PKK bağı sahada alenen ortadaydı"

Brooking Enstitüsü araştırmacısı Amanda Sloat, Amerika'nın YPG'yi terör örgütü olarak tanımadığını vurgulayarak, "Ancak (YPG ve PKK arasında) sahadaki bağlar açıkça ortadaydı. YPG Rakka'da terör örgütü DEAŞ'ı yendikten sonra, terör örgütü PKK'nın kurucusu olarak tutuklu olan Abdullah Öcalan posterleri açtı." hatırlatmasında bulundu. 

Amanda Sloat, Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın kararını eleştiren önde gelen isimlerden biri olduğunu anımsatarak, "Lindsey Graham de 2016 yılında senatoda yapılan bir oturumda Suriye'deki Kürtler ile ortaklık kurmanın 'dünyadaki en aptalca fikir' olduğunu savunmuş ve Türkiye'nin endişelerini paylaşmıştı." dedi.

Amanda Sloat, Türkiye'nin, Amerika'nın YPG'yi silahlandırmasını kendi sınırlarına karşı bir tehdit olarak gördüğüne vurgu yaparak, "YPG'nin DEAŞ ile çatışmaya karar vermesinin nedeni ABD'ye yardım etmek değildi. Bu grubun kendi nedenleri vardı, topraklarını korumanın yanı sıra, Suriye'nin kuzeyindeki 3 kantonu Kürtlerin yoğunlukta olduğu tek bir özerk bölge altında toplamak istiyordu. Ancak bu toprakları Türkiye'nin güneydoğu sınırlarını da kapsıyordu." bilgisini verdi.

"Washington, Ankara'ya tutamayacağı sözler verdi"

Terör örgütü PKK ile barış sürecinin Temmuz 2015 tarihinde kesildiğinin hatırlatan Amanda Sloat, 'Washington'ın Ankara'ya tutulması zor sözler verdiğinin" altını çizdi.

Amanda Sloat, "Obama yönetimi, 2016 baharında Münbiç'i DEAŞ'tan temizlemek için YPG'den Fırat Nehri'ni geçmesini istediğinde, Erdoğan'ın YPG'nin Fırat'ın doğusunda kalması isteğine karşı davranıyordu. ABD, kamuoyunun önünde YPG'lilerin, DEAŞ'ın temizlenmesinin ardından Fırat'ın batısını terk edeceğini söyledi ancak grup orada kaldı. Trump yönetimi, Haziran 2017'de başlayan Rakka operasyonu için YPG'yi silahlandırdığında, daha sonra silahları toplama sözü verdi. ABD'li bir yetkili ise bu fikrin 'ahmakça' olduğunu ve bu sözün yerine getirilmediğini belirtti." ifadelerini kullandı.

Sloat, Amerika'nın YPG ile iş birliğini "geçici ve taktiksel" olarak tanımladığını ve Erdoğan'ın bunun için bir tarih istediğinin belirterek, "ABD, DEAŞ'ı yenme hevesiyle, Türkiye'nin kesinlikle kabul etmeyeceği bir Suriye Kürt bölgesi oluşturulmasının uzun vadeli sonuçlarını fark edemedi." eleştirisi yaptı.

Amanda Sloat, Türkiye'nin daha önce sınırlarında "terör koridoru"nu engellemek ve Suriyeli mültecilerin evlerine geri dönmelerini sağlamak için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını yaptığını hatırlatarak, Amerika'nın bu operasyonlara tepkisinin "ihtiyatlı" olduğuna dikkatleri çekti.

Amerika ve Türkiye'nin güvenli bölge konusunda ortak devriyeler düzenlendiğinin altını çizen Amanda Sloat, Trump yönetimine, tüm sorunlara rağmen Türkiye ile ilişkilerini sürdürme çağrısı yapıldı.

Yorumlar (0)