FED Başkanı’nın açıklamaları sonrası emtia piyasasında son durum…

Emtia piyasalarında bir zamandır Rusya ve Ukrayna arasında tekrar şiddetlenen çatışmalarla Çin’de koronavirüs salgınına dair süren endişeler oynaklığa sebep olurken, geçtiğimiz haftaysa FED cephesinden gelen açıklamalar yönlendirici düzeyde etkiye sebep oldu.

FED Başkanı Jerome Powell, FED’in 3-4 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek olan toplantısında 50 baz puanlık faiz artışının “masada” olduğunu kaydetti.

St. Louis FED Başkanı James Bullard da Fed’in daha sert adımlar atması gerektiğine vurgu yaparak, 75 baz puan düzeyinde faiz atışının daha önceden gerçekleştirildiğini ve bunun da dünyanın sonu olmadığını ifade etti.

FED yetkililerinin açıklamalarının ardından tahvil piyasalarında temmuz ayına dek gerçekleştirilecek olan üç toplantıda 50 baz puanlık faiz artışına gidileceği fiyatlanmaya başladı.

Analistler tarafından tahvil piyasalarında FED’in mayıs ayında 50 baz puanlık faiz artışına gitmesinin kesin olarak fiyatlandığını kaydedilerek, bundan sonraki yönlendirme ve verilerde haziran ve temmuz ayına dair ipuçlarının aranmaya başlanacağı ifade edildi.

FED’in yaptığı açıklamalarla beraber Amerika Birleşik Devletleri 10 senelik tahvil faizlerindeki yükselişle dolara olan talebin artış göstermesiyle emtia piyasasında geçtiğimiz hafta düşüş eğilimi görüldü.

Altın geçtiğimiz hafta yüzde 2,1, gümüş yüzde 5,8, platin %6,3 oranında değer kaybetti, paladyumda ise %0,3 oranında artış görüldü.

Emtia fiyatlarındaki satış baskısının karşısında arz endişeleri paladyum fiyatlarının artış göstermesine sebep oldu.

Doğalgaz fiyatları 13,5 yılın zirvesinden geri dönüş yaptı

Geçtiğimiz hafta enerji emtialarında sert yönde düşüşler meydana geldi.

Brent petrol ise %4,7 oranında azalış kaydetti. Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Batılı ülkelerin önde gelen petrol ihracatçısı Rusya’ya daha da ağır yaptırım uygulama olasılığı gündemdeki yerini korumasına karşın Çin kaynaklı etkiler Brent petrol fiyatlarında baskıya sebep oldu.

Koronavirüs salgınına karşı Çin’in en büyük şehri olan Şanghay’da 28 Mart tarihinde ilan edilmiş olan kapanmayla beraber Asya ekonomilerinden gelen olumsuz üretim sinyalleriyse fiyatlar üzerinde baskı oluşturmayı sürdürüyor.

8,065 dolar ile 2008 yılı Ekim ayından bu zamana dek en yüksek seviyeye ulaşan doğal gaz da bu seviyeden düşüşe geçip bütün kazançlarını geriye verdi ve %11,4 ile haftayı kapattı. Hava sıcaklıklarının artış göstereceğine dair öngörüler, doğalgaz fiyatlarını da aşağı yönlü düzeyde etkiledi.

Buna göre kurşun %1,9, bakır %1 ve alüminyum ise %1,5 oranında değer kaybına uğradı.

Dolar endeksinde yaşanan yükseliş, Çin’in talebinin azalmasıyla stoklardaki artış metallerde de düşüşü tetikleyen unsurlardan oldu.

Mısır 8 doların üstünü gördü

Tarım emtiaları geçtiğimiz haftada dalgalı bir seyirle karşı karşıya geldi.

Chicago Ticaret Borsası’nda işleme alınan buğday %2,7 oranında değer kaybına uğrarken soya fasulyesinde ise %1,4 oranında artış görüldü.

Eylül 2012 tarihinden bu zamana geçtiğimiz hafta ulaştığı 8,14 dolarla en yüksek seviyesine ulaşan mısır kazançlarının bir kısmını geri çekti ve haftayı %0,7’lik yükselişle bitirdi.

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın küresel arz üzerinde tehdit oluşturması Amerika Birleşik Devletleri tahılına olan talebin artırdı ve mısır fiyatları zirveye çıktı.

Soya fasulyesi fiyatları da arzın sıkılaşacağına dair beklentilerle artış kaydetti. Dünya, buğday üretim tahminlerindeki artış da buğdayın değer kaybetmesine sebep oldu.

Geçtiğimiz hafta kahve %1,5 oranında değerlenirken, şeker %1,1, pamuk yüzde 2, kakao ise %3,1 oranında azalış kaydetti.

Vietnam’da düşük seviyedeki stoklarla kahve üretiminin düşük olması fiyatlarda yükselişe sebep oldu.

Kahvenin haftayı yükselişle bitireceğini kaydeden Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, dünyadaki en büyük kahve üreticisi olan Brezilya’da hava durumunun kahve fiyatlarını etkilemeyi sürdüreceğini ifade etti.

Ergezen yaptığı paylaşımda, “Brezilya’da kahve üretiminin yoğun bir şekilde gerçekleştirildiği bölgede yağışların ortalama olarak yüzde 40’ın altında olduğu ifade edildi. Bu ise vadeli piyasalardaki arz endişelerini tekrar artırdı.” şeklinde konuştu.