Bilim Kurulu'ndan okulların kapalı kalma süresine ilişkin açıklama!

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadele kapsamında alınan önlemlere ilişkin açıklamada bulundu.

Prof. Dr. Kara, şimdiye kadar tespit edilen vakalara bakıldığı zaman ya yurt dışından direkt ya da yurt dışından gelenlerle ilişkili olduğunu belirterek, "Hala ülke içerisinde dolaşımın olmadığını bildiğimiz için ekstra bir önlem almaya bugün gerek yok. Ama yarın baktık ki farklı bir vakamız var, farklı bir şekilde seyrediyor, o zaman bu önlemler direkt olarak lokantaların kapatılması, alışveriş merkezlerinin tamamen kapatılması, marketlerin belirli saatlerde çok az sayıda veya belirli sayıda kişinin içeride bulunmasını sağlayacak şekilde açık kalmasının organize edilmesini sağlayacak şekilde olabilir." ifadelerini kullandı. 

"Okulları kapatırsanız enfeksiyondaki azalma yüzde 15'te kalıyor"

Koronavirüsün yayılımının nem oranı, hava sıcaklığı, insanların iç içe kalmaları gibi birçok etkene bağlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kara, okulların kapalı kalmasının yayılmanın engellenmesinde önem arz ettiğini söyledi.

Prof. Dr. Kara, "Enfeksiyon görülmeye başladıktan sonra okulları kapatırsanız enfeksiyondaki azalma en iyi ihtimalle yüzde 15'te kalıyor. Yani 100 vaka görecekseniz 85 görüyorsunuz. Ama enfeksiyon daha görülmeden okulları kapatabilirseniz, bu etki minimum yüzde 45 oluyor. Yani 100 vaka yerine en fazla 55 görüyorsunuz, hatta 40'a kadar düşüyor. Bu nedenle Türkiye, önlemleri diğer ülkelere göre çok erken, çok radikal şekilde alıyor. Bunun temel amacı, ülkemizdeki vaka görülmesini mümkün olduğunca ötelemek." şeklinde konuştu. 

"Okulların kapalı kalma süresi ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine bağlı"

Okulların kapalı kalma süresinin durumun seyrine göre değişebileceğini kaydeden Prof. Dr. Kara, "Bugün için net bir şey söylemek mümkün değil. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine, ülkemizde görebileceğimiz vakaların, içeriden yayılan vakalar mı, yoksa dışarıdan gelen vakalar mı olacağına bağlı olarak bu süre uzayabilir; ama kısalmasını beklemiyorum ben." açıklamasını yaptı. 

"Ülkemizde daha vaka görülecektir"

Prof. Dr. Kara, vaka sayısında ani artış yaşanmaması için devletin üzerine düşeni yaptığını ve bundan sonraki süreçte vatandaşların da dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, "Kendi aramızdaki sosyal mesafeyi, toplu yaşam alanlarında, bulunduğumuz yerlerde, başka insanların bulunduğu yerlerde 1 metrelik mesafeyi korumamız lazım. Mümkün olduğu kadar evden çıkmamamız lazım. Özellikle yurt dışından geldiysek 14 gün evde kalmamız, en az kişiyle temas etmemiz, dışarıya da mümkün olduğu kadar çıkmamamız gerekiyor. Çıkacaksak da maske takarak çıkmamamız lazım. Bunları becerebilirsek, bizim ülkemizdeki vaka sayısı çok daha yükselmeden devam edebiliriz. Ülkemizde daha vaka görülecektir. Bugün sayı 47, belki bu 57, 67 de olabilir. Ama bu özelliklere dikkat ettiğimiz müddetçe bizim eğrimiz çok küçük kalacak. Önümüzdeki 1,5-2 aylık periyodu da bu şekilde atlatabilirsek, o zaman Türkiye bu salgını en başarılı yenen ülkelerden biri haline gelecek. Ama bu kurallara uymazsak vaka sayımızdaki artış çok yüksek olabilir, buna lütfen dikkat edelim." ifadelerini kullandı. 

"Aşıyı geliştirme olanaklarına sahibiz"

Aşı çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Kara, şunları söyledi:

"İlk etapta virüs izole edildikten sonra, bunu Çin çok erken yaptı. Virüsün tüm genetik bilgisini çıkardı. Ve bundan sonra da doğal yaşamdaki üç boyutlu şeklini ortaya koydu. Böyle olunca da bizim ona karşı vücudun savunma elamanlarının ürettiği antikoru görme, geliştirme şansımız oldu. Bu yönden aşıyı geliştirme olanaklarına sahip miyiz, evet. Dünyada da İsrail'in, ABD'nin, Almanya'nın ve Çin'in geliştirdiği aşılar olduğunu biliyoruz. Bu aşıyı geliştirmiş olmamız, oluşacak antikorlar bizi koruyacaktır anlamına gelmiyor. Öncelikle bunun koruyup korumayacağının testlerinin yapılması lazım. İkinci basamakta bu uygulandığında güvenli mi, değil mi onun mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Üçüncü basamakta da bu güvenlik, sağlıklı gençlerde olabilir; ama acaba yaşlılarda nasıl, çocuklarda nasıl ayrıca onun test edilmesi lazım. Tüm bunların da önümüzdeki 1 yılda olmasını beklemiyorum. Çok hızlandırılsa bile önümüzdeki ocak ayına ancak yetişir."

"İyi uyku ve dengeli beslenme önemli"

Prof. Dr. Kara, iyi uyku, düzenli egzersiz ve dengeli beslenmenin bağışıklık sistemini zinde tuttuğunu, zinde bir bağışıklık sisteminin de vücudun bakteri, virüs enfeksiyonlarına veya diğer enfeksiyonlara karşı yanıt vermesinde avantaj oluşturduğunu ekledi.