Libya halkı kendi yarasını kendi sarıyor: Uzmanlar yardımların halka ulaşmamasından endişeli!

Libya’da etkili olan sel felaketi çok sayıda insanın ölümüne ve devasa boyutta yıkıma neden oldu. Ülkedeki siyasi bölünmüşlük ile ağır baskıların yıprattığı Libya halkıysa bütün güçlüklere rağmen felaketin yaralarını birlik olarak sarmaya çalışıyor. Uzmanlar ise ülkedeki bölünmüşlük ve koordinasyonsuzluk nedeninden dolayı yardımların halka ulaşmayacağı konusunda endişeli.

DÜNYA 16.09.2023, 14:04 16.09.2023, 14:20
Libya halkı kendi yarasını kendi sarıyor: Uzmanlar yardımların halka ulaşmamasından endişeli!

Haleema Rajab, Libya'nın kuzeyinde yer alan liman kenti Derne'de oğlunu bulmak için çok çaba sarf etti fakat çabası büyük bir acı ile neticelendi. DW'ye açıklama yapan 39 yaşındaki Rajab, oğlu için "Onu ölü bulduk" dedi.

Daniel fırtınasının kasıp kavurduğu Libya'da, iki barajın yıkılması sonucu Derne şehri sular altında kaldı.

Oğlunu, 600 cesetle birlikte gömdü

Felakette kaybettiği 22 yaşındaki oğlunu defnederken yaşadıkları olayı anlatan Rajab, bitkin bir şekilde oturdu ve kısık bir sesle, "Biz onu 600 ceset ile birlikte gömdük" dedi. Acılı anne, toplu mezar kazan buldozerin bir türlü aklından çıkmadığını söyledi.

Halkın, sel felaketine kurban gidenleri defnedebilmek için hızlı bir şekilde mezarlık inşa etmeye çalışmaları siyasi sorumluların afet yardımlarını koordine etmeye ilişkin çalışmaları ile tam tezat bir durum oluşturdu.

Siyasi bölünmüşlük koordinasyonsuzluğa neden oldu!

Ortaya çıkan koordinasyonsuzluk, felakette yaşamını yitirenlerin sayısına yönelik yapılan çelişkili açıklamaları da beraberinde getirmiş durumda.

AFP haber ajansı tarafından cuma günü paylaşılan bilgilere göre 100 bin kişinin yaşadığı Derne kentinde hayatını kaybeden vatandaşların sayısı 4 bin, kayıplar ise 10 bini aşıyor. Libya İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre ise ölü sayısı yaklaşık 7 bin 500 ulaştı. Derne Belediye Başkanı Abdulmenam Al-Ghaithi de çarşamba günü konuk olduğu Al Arabiya'ya kanalına yaptığı açıklamada hayatını kaybedenlerin sayısının 20 bine yükselmesini beklediklerini söyledi.

Libya, 2014’den bu yana, batı ve doğu olmak üzere fiilen iki bölgeye bölünmüş bir durumda. Libya’nın batısında Abdulhamid Dibeybe'nin başbakanlık görevini üstlendiği Birleşmiş Milletler (BM) destekli, Trablus hükümeti yer alıyor. Derne'nin bulunduğu doğu bölgesi ise Tobruk'ta yer alan ve General Halife Hafter komutası altındaki Libya Ulusal Ordusu tarafından desteklenen, Başbakan Usame Hamad'ın Ulusal İstikrar Hükümeti tarafından yönetiliyor.

Libya'daki mevcut devlet kurumları ile selden etkilenen bölgelere yardım için birlik sağlayabildi. Tobruk merkezli olan hükümet, yardım çalışmlarına öncülük ederken, batı bölgesindeki hükümet Derne ile doğudaki diğer kasabaların yeniden inşa edilmesi için 412 milyon dolar kadar fon desteği tahsis ettiğini duyurdu. Fakat kapsamlı bir koordinasyonun hangi şartlarda nasıl sağlanacağıyla ilgili olarak belirsizlikler devam ediyor.

Uzmanlar belirsizlikten dolayı endişeli

Roma'daki Luiss Guido Carli Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Virginie Collombier, "Batı ve doğudaki her iki hükümet de koordinasyon komitelerinin oluşturulduğunu ve bu komitelere tahsis edildiğini açıklamış olsa da bunun sahaya gerçek anlamda nasıl yansıyacağı belirsizliğini koruyor" şeklinde yorum yaptı.

Kısa bir zaman önce yayımlanan, "Libya'da Şiddet ve Toplumsal Dönüşüm" isimli kitabın editörlerinden biri olan Collombier, DW'ye yaptığı değerlendirmede, "Trablus'taki merkezi hükümet ile normal zamanlarda bile Libya genelindeki uluslararası kuruluşlar ve belediyeler arasındaki koordinasyonun çok çetrefili olduğunu ifade etmek abartılı olmaz" dedi.

Yardımların halka ulaşmamasından endişeliler!

Dahası uzmanlar, bölgeye tahsis edilen yardımların hepsinin halka ulaşacağı konusunda şüphe duyuyor.

Alman Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Enstitüsü (GIGA) araştırmacısı Hager Ali, konuya ilişkin DW'ye yaptığı değerlendirmede, "Senelerdir güvenilir bir hükümete veya ihtiyaç duyulan kaynakları verimli ve adil bir şekilde dağıtan yönetime bir türlü sahip olmamak, sivil toplum açısından kamu kurumlarına yönelik derin bir güvensizlik oluşturdu" şekilde konuştu.

Hager, Libya'nın yalnızca batı ve doğu arasında bölünmüş olmadığını dile getirirken "Ulusal düzeydeki siyasetle toplum ve belediye düzeyinde yaşananlar arasındaki derin ayrımı da onarmak çok uzun yıllar alacak" dedi.

Yolsuzluk kavgası

Berlin merkezli Alman Bilim ve Politika Vakfı'nın (SWP) Libya uzmanı Wolfram Lacher da Alman televizyon kanalı ZDF'e yaptığı açıklamada yardımların Libya halkına ulaşmasına ihtimal vermediğini dile getirdi.

"Trablus hükümeti parayı hesabına geçirebilir!"

Rakip hükümetler ve Hafter'in, krizi çözmekten daha çok siyasi olarak istismar etmeye odaklanacağından dolayı endişe duyduğunu ifade eden Lacher, DW'ye şu görüşleri aktardı:

"Korkarım ki elle tutulur şekilde sonuçlar elde edebilmekten daha çok 'yardım yapan' olarak görünmek, kamuoyunu etkilemek ile ilgileniyorlar… Ayrıca Trablus hükümetinin Derne'ya tahsis ettiği yüksek miktardaki paranın bölüşülerek zimmete geçirilmesi ise kesin söz konusu olacaktır."

Halk kendi başının çaresine kendi bakıyor

Oğlunun yasını tutan acılı anne Haleema Rajab, hükümetten herhangi bir yardım beklemiyor. Ailesi ile kardeşinin hayatta kaldığını söyleyen Rajab, "Biz birbirimize destek oluruz" dedi.

Bitmeyen siyasi hırs ve başarısız ulusal koordinasyon sebebiyle Libya halkı, kendi başına organize olmaya ve yardımlaşmaya alışmış durumda.

GIGA araştırmacısı olan Hager Ali, "Halk, birbirlerine güvenmek zorunda. Çünkü insanlar her iki yönetimden de herhangi bir yardım kaynağı gelmeyeceğini biliyor" şeklinde konuştu.

Barajların yıkıldığı haberlerinin yayılması üzerine sivil toplum kuruluşlarının kendiliğinden harekete geçerek hemen yardıma koşması bu durumun açık bir göstergesidir.

Halkın dayanışmasında ‘Facebook’ önemli rol oynadı!

Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Profesör Virginie Collombier, "Ülkenin dört bir yanındaki Libya halkı bu olayda büyük bir dayanışma sergilemeyi başardı. Bu da son yıllarda insanlar arasındaki kutuplaşma davranışı göz önüne alındığında oldukça önemli bir gelişme" şeklinde konuştu.

Facebook'un Libya halkının iletişim sağlamasında önemli bir yer tuttuğunu anlatan Collombier, insanların kayıp yakınlarını buradan yaptıkları paylaşımlar ile aradıklarını, koordinasyon ve irtibat bilgilerini paylaştıklarını, ayrıca ülke dışındaki Libyalı vatandaşların bu platform üzerinden kampanyalar başlattıklarını, bu şekilde de devasa boyutlarda yardım toplanabildiğini aktardı.

Virginie Collombier, izci hareketiyle gençlerin Derne şehrine girişi zor olsa da kente yardıma gittiklerini, fakat merkezi koordinasyon olmamasından dolayı uluslararası yardımların halka ulaşması noktasında güçlük çekildiğine işaret etti.

Siyasi baskı sivil toplumun gücünü yitirmesine neden oldu

Libya halkı yardım için muazzam bir şekilde çaba gösterse bile ülkenin sivil toplum kuruluşlarının büyük ölçüde gücünü kaybettiği bir sır değil.

"Hem batıdaki hem doğudaki otoritelerin sivil toplum örgütlerine karşı uzun yıllardır uyguladığı ağır baskıyı unutmamalıyız" diyen Profesör Collombier, bu sebeple sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanabilecek yardımların daha sınırlı ayrıca daha az verimli olduğunu söyledi.

Tüm bunların dışında Derne'ye hayatta kalan yakınlarını bulmak ve onlara yardım etmek için giden uluslararası arama kurtarma ekipleri ile köpekleri, halkı umutlandırdı.

Oğlunu kaybeden Rajab DW'ye, "Hayatta kalan insanların bulunması için dua ediyorum" şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)