Hong Kong'daki protestolar - Hong Kong'daki sistem

Hong Kong'un özelliği nedir?

Hong Kong, Çin Halk Cumhuriyeti'nin özel bir idari bölgesi. Çin'in Guangdong eyaletiyle komşu olan Hong Kong, Çin'in güney kıyısında yer alıyor. 

İngilizler, Afyon savaşları sırasında 1840'larda Hong Kong'u ele geçirdiler ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonların kısa bir işgali hariç olmak üzere bölgeyi bir buçuk yüzyıl boyunca yönettiler.

İngiliz hükûmeti, 1898'de, temel olarak 1997'de sona erecek olan bölge için 99 yıllık bir kira sözleşmesi imzaladı. Bu tarih yaklaşmaya başladığında, her iki hükûmet de bir anlaşma yapmaya çalıştı.

1984'te uzun müzakerelerden sonra, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ve Çin Başbakanı Deng Şiaoping, Hong Kong'un geleceği hakkında ortak bir deklarasyon imzaladı. İngiltere, Çin'in Hong Kong'a 2047 yılına kadar 50 yıl boyunca “yüksek derecede özerklik” vereceği sözü üzerine 1 Temmuz 1997'de Çin'e bırakmayı kabul etti.

Bu tarihten sonra Hong Kong resmî olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin “Özel Yönetim Bölgesi” oldu. Anlaşma uyarınca Çin, kendi politikalarını Hong Kong'a empoze etmeyecekti. Aynı zamanda, 50 yıllık süre boyunca Hong Kong'da uygulanan ekonomi programları ve önceki kapitalist sistemi ile yaşam stilleri değişmeden kalacaktı. Uygulanacak olan bu model "bir ülke, iki sistem" kuralı olarak biliniyordu.

Bu sistem kapsamında Hong Kong, uluslararası finans merkezi olarak statüsünü muhafaza etmek için tasarlanmış ekonomi ve ticaret politikalarını sürdürebilecekti. Anlaşma, Hong Kong'a kendi yargı, yürütme ve yasama yetkilerini verdi ve Thatcher'ın o sırada söylediği gibi Hong Kong'un alışıldık hukuk sistemiyle oradaki hak ve özgürlükleri koruyordu. Anlaşma, diğer hakların yanı sıra basın, meclis ve dinî inançların özgürlüğünü de içeriyordu.

Hong Kong'un Temel Kanunu'na da geçirilmiş olan Ortak Deklarasyon'un özerklik garantisine rağmen, pratikte, iki sistem arasındaki çizgi bulanıklaştı ve Pekin'deki Çin hükûmeti daha fazla kontrol uygulamaya çalıştı.