Aliya İzetbegoviç vefatının 18. yılında anılıyor

Yaşamını kaybetmesinin ardından geçen 18’inci yılda da büyük bir özlem ve hasretle anılan Bosna Hersek’in Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç, yaşamı boyunca Müslüman Boşnakların milli ve dini bilincini uyandırmak maksadıyla çalıştı.

DÜNYA 18.10.2021, 16:08
Aliya İzetbegoviç vefatının 18. yılında anılıyor

Müslüman Boşnakların, ülkede bulunan diğer halklarla eşit olması için gençliğinden beri mücadele veren Aliya İzetbegoviç, Hırvatların ve Sırpların Bosna Hersek’i aralarında paylaşmak maksadıyla 1990’lı senelerde başlattığı saldırılarda ülkesinin bağımsızlığını korumayı başardı.

Aliya İzetbegoviç, Hiba ve Mustafa çiftinin beş tane çocuğundan biri olarak Bosanski Samac şehrinde tarihler 8 Ağustos 1925’i gösterdiğinde dünyaya geldi. 3 yaşındayken ailesiyle beraber Saraybosna’ya taşınan ve eğitimini burada bitiren İzetbegoviç, gençlik zamanlarında Müslüman nüfusa dair ayrımcılığa karşı çıkan isimler arasındaydı.

İkinci Dünya Savaşı sürerken Hırvatistan’daki faşist Ustaşa rejimi Bosna Hersek’i topraklarına katıp burada Bağımsız Hırvatistan Devleti’ni kurdu. Ülkede bulunan Müslümanlar da Hırvat ilan edildi, Romanlar, Sırplar ve Yahudiler büyük zulümlerle karşılaştı. Müslüman Boşnaklarla aynı fikirde olmayan Hırvatlar da yaşanan zulümden nasibini aldı. Öte yandan “ırkçı” Sırpların oluşturduğu Çetnik hareketinin de etkinliğini sürdürdüğü bölgelerde Müslümanlar katlediliyorlardı.

Sırp olmayan herkesi coğrafyadan silmeyi Çetnikler gaye edinmişti.

Aliya İzetbegoviç, eski Yugoslavya Krallığı zamanında ana hedefi ülkede bulunan Müslüman Boşnakları milli ve dini konularda bilinçlendirmek olan “Genç Müslümanlar” adlı oluşumun öne çıkan isimleri arasında bulunuyordu. Bu hareket, ülkede bulunan Müslümanların diğer etnik ve dini gruplarla eşit düzeyde hak elde etmesini amaçlıyordu. Ve ayrıca Ustaşaların ve Çetniklerin yıkmış olduğu camilerin ve evlerin tekrar inşasına çabalıyordu.

İlk kez hapse 21 yaşında girdi

İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde kurulmuş olan Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti, faşizme galip gelse bile dini ve milli konularda Müslüman Boşnakların sorunlarına çözüm getiremedi. İçlerinde Aliya İzetbegoviç’in de olduğu “Genç Müslümanlar” isimli hareketin kimi üyeleri “din bilincinin uyandırılması”na ilişkin faaliyetlerinden dolayı 1946 senesinde tutuklandı. O zaman İzetbegoviç 21 yaşındaydı ve 3 sene hapis cezasına çarptırıldı.

Cezaevinden çıkmasının ardından İzetbegoviç Ziraat Fakültesi’ne kaydoldu. 2 sene sonra ise Hukuk Fakültesine geçerek buradan mezuniyet kazandı.

1949 senesinde Halida ile evlenen İzetbegoviç’in Bakir, Sabina ve Leyla isminde üç de çocuğu oldu.

Marksist-Leninist görüşleri olan Josip Broz Tito’nun önderliğindeki eski Yugoslavya zamanında da insan hakları mücadelesine devam eden İzetbegoviç, “Glasnik”, “Takvim” ve “Preporod” gibi mecmua ve gazetelerde kimliğini ifşa etmeksizin yazılar yazdı. İzetbegoviç yazdığı yazılarını çocuklarının baş harflerinden oluşan “LSB” mahlası ile paylaştı.

Aliya İzetbegoviç, İslam dünyasının içinde olduğu durumla da yakından ilgilendi. 1960’lı senelerde yazmaya başladığı “İslam Deklarasyonu” adlı eserini 1970 senesinde yayımladı.

İkinci hapis dönemi ve “Saraybosna Süreci”

Tito’nun yaşamını kaybetmesiyle 1980’ yılında Yugoslavya’da aşırı milliyetçi söylemler yeniden konuşulmaya başladı. Ceza kanununa o senelered ifade suçu da dahil edildi. İzetbegoviç yazmış olduğu “Doğu ve Batı Arasında İslam” adlı eserinin yayımlanmasından önce 12 Müslüman aydınla birlikte 1983 senesinde tutuklandı.

Ve bu tutuklanmanın ardından “Saraybosna Süreci” ismi verilen dava da başlamış oldu. Müslüman aydınlarla Aliya İzetbegoviç organize örgüt kurarak düşmanca faaliyet yürütmekten ve ifade suçundan suçlu bulundu. İzetbegoviç’in mahkumiyetine ilişkin karar “İslam Deklarasyonu” adlı kitaptaki ifadelerine dayandırıldı. İzetbegoviç 14 sene hapis cezası aldı.

Cezaevinde geçirmiş olduğu dönemde de yazılarına devam ederken İzetbegoviç “Özgürlüğe Kaçışım – Zindandan Notlar: 1983-1988” adlı eserini de burada yayımladı. İzetbegoviç 1988 senesinde gelen afla serbest kaldı.

Demokratik Eylem Partisi’nin ilk genel başkanı

1990 senesinde kurulan ve günümüzde de Bosna Hersek’in en büyük Boşnak partisi konumunda olan Demokratik Eylem Partisinin ilk genel başkanı Aliya İzetbegoviç seçildi. Demokratik Eylem Partisi, ilk çok partili seçimde Bosna Herkes’te en fazla oyu aldı, İzetbegoviç de eski Yugoslavya’daki 6 sosyalist cumhuriyetten bir tanesi olan Bosna Hersek’in başkanı oldu.

Bosna’daki savaş ve Yugoslavya’nın dağılması

Yugoslavya, 1990’lı senelerin başında parçalanmaya başladı. 1991 senesinde Yugoslav Halk Ordusu 1991 senesinde Slovenya’da çatışmaları provoke ederken, kısa bir zamanın ardından Hırvatistan’da da çatışmalar meydana geldi. Bu çatışmalar, 1991 senesinde Bosna Hersek’in Popovo ve Ravno köylerine de ulaştı.

Yugoslavya’nın dağılma sürecine girmesinin ardından Bosna Hersek’te de bağımsızlık konusu gündem oldu. Ardından Bosna’da işlemiş olduğu savaş suçlarından dolayı müebbet hapis cezası alacak olan Sırp siyasetçi Radovan Karadzic, bağımsızlık fikrine karşı çıkarken savaş olması durumunda ülkedeki Müslümanların yok olacağını söyledi.

Tarihi “bağımsızlık” referandumu 29 Şubat – 1 Mart 1992 tarihinde gerçekleştirildi. Bosnalı Sırpların büyük bir kısmının boykot ettiği referanduma katılanların yüzde 99,7’lik kısmı Bosna Hersek için “evet” oyunu kullandı.

Referandum sonrası JNA ile silahlandırdığı paramiliter Sırp gruplar, Bosna Hersek’in farklı şehirlerinde saldırılar düzenledi. Aliya İzetbegoviç, bütün Bosnalıları saldırılara karşı koymaya çağırdı, bağımsızlık yanlıları da onun liderliğinde çetin bir mücadeleye katıldı.

Sırp paramiliter gruplar, çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere sivillere dair büyük katliamlarda bulundu. Kadınlara tecavüz edildi, insanlar evlerinden çıkartıldı, Müslümanlara ve İslam’a dair her ne varsa yok edildi ve toplama kamplarında akla hayale sığmayan işkenceler gerçekleştirildi.

Ülkenin bağımsızlığını savunanlar doğuda ve kuzeyde Sırplara karşı savaşırken, batıda ve güneyde ise Hırvatlara çetin bir mücadele verdi.

Sırp güçlerince 3,5 senedir kuşatma altında olan başkent Saraybosna’sının yanında Foça, Srebrenitsa, Visegrad, Zvornik, Bijelina ve Prejidor gibi birçok şehirde soykırımlar ve katliamlar meydana geldi.

Bağımsız Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı oldu

Dayton Barış Anlaşması’yla 1995 senesinde biten savaşın kayıpları çok ağır seyretti. 200 bine yakın kişi yaşamını yitirdi, 1 milyon kişiden fazlası ise evini terk etmek durumunda kaldı.

Bosna Hersek anlaşmayla Sırp Cumhuriyeti ve Bosna Hersek Federasyonu’yla Brçko Özerk Bölgesi’nden ayrıldı. Bosna Hersek Federasyonu da 10 kantondan meydana gelecekti.

Aliya İzetbegoviç, silahları sustursa dahi ülkeye karışık bir siyasi yapı getiren Dayton’a dair, “Bu adil bir barış değil fakat savaşın sürmesinden daha iyidir.” dedi.

İzetbegoviç, “bağımsız” Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı ve ardından yeni siyasi yapıdaki Devlet Başkanlığı Konseyi’nin ilk başkanı oldu.

2003 yılında yaşamını yitirdi

Sağlık sorunlarından dolayı 2000 yılında Devlet Başkanlığı Konseyi görevinden de istifa eden İzetbegoviç, 2001 senesinde partisinin kongresinde de genel başkanlığa aday olmayacağın söyledi.

Bosna Hersek halkı arasında ve uluslararası camiada tanınan bir isim olan ve egemen ve bağımsız bir devlet bırakan Aliya İzetbegoviç 19 Ekim 2003 yılında başkent Saraybosna’da yaşamını yitirdi.

Hayatını kaybetmesinin öncesinde Aliya İzetbegoviç’in en son görüştüğü devlet adamıysa Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.

Farklı ülkelerden cenazesine 150 binin üzerinde kişinin katıldığı Boşnak lider, hayatını kaybetmeden önce “şehitlerin arasında mütevazi bir mezara defnedilmek istediğini” vasiyet etmesinin ardından Saraybosna’daki Kovaçi Şehitliği’ne defnedildi.

Kişiliği, fikir adamlığıyla tanınan Aliya İzetbegoviç, ardında “Köle Olmayacağız”, “Tarihe Tanıklığım”, “Özgürlüğe Kaçışım”, “İslam Deklarasyonu”, “Doğu ve Batı Arasında İslam” gibi eserler bıraktı.

Yorumlar (0)