Çekirge yiyerek yaşadı ama Medine'yi bırakmadı!

Medine'yi açlığa karşı çekirge yiyerek müdafaa eden, "Kutsal Emanetler"in düşman eline geçmesine izin vermeyip İstanbul'a getirerek, İngilizlerden kurtaran Fahreddin Paşa, Türk ve İslam tarihine isimini altın harflerle yazdırdı.

YAŞAM 22.11.2019, 15:47 22.11.2019, 15:48
Çekirge yiyerek yaşadı ama Medine'yi bırakmadı!

Medine Müdafaası ile tanınan ve "çöl kaplanı" ismiyle anılan Fahreddin Paşa'nın kahramanlıkları yıllardır hem Türk hem de İslam tarihi kitaplarının sayfalarını süslüyor.

"Çöl kaplanı" Fahrettin Paşa kimdir?

Esas ismi Ömer Fahreddin Türkkan olan ve Medine'deki görevi nedeniyle "çöl kaplanı" olarak anılan Fahrettin Paşa 1868'de Bulgaristan'ın Rusçuk şehrinde dünyaya geldi. 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Mekteb-i Harbiye'yi birincilikle bitirdi.

Erkan-ı Harbiye Mektebi'nden sonra 1891 senesinde Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle vazifeye başladı. Balkan Savaşı'nda Çatalca savunmasında ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmet etti.

I. Dünya Savaşı başladığında 4. Ordu'ya bağlı 12. Kolordu komutanı olarak Musul'da bulunan Fahrettin Paşa, 1915 yılında 4. Ordu komutan vekilliğine atandı. Urfa, Zeytun, Musadağı ve Haçin'deki Ermeni isyanlarını büyük kahramanlıkla bastırdı. 1916 yılında 4. Ordu komutanı Cemal Paşa tarafından Medine'deki Hicaz Kuvve-i Seferiyesi komutanlığına atandı. Fahrettin Paşa, İngilizlerin desteğinde isyana girişen Şerif Hüseyin'in ordusuna karşı, kısıtlı imkânlara rağmen yaptığı Medine Müdafaası büyük takdir toplarken, İngilizler tarafından "Çöl Kaplanı" lakabıyla anılmaya başlandı. Türk orduları kuzeye doğru geri çekilmeye başlamışken etrafındaki Türk birlikleriyle irtibatı tamamen kesilen Fahreddin Paşa, pes etmedi ve sonuna kadar şehri savunmaya devam etti.

Osmanlı geri çekildi ama Fahrettin Paşa devam etti

Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzalayarak I. Dünya Savaşından geri çekildi. Osmanlı Devleti'nin teslim olmasından sonra 72 gün daha Medine'yi savunmaya devam eden Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa, yiyecek, ilaç ve cephanenin tamamen bitmesi sebebiyle 13 Ocak 1919 tarihinde savunmayı durdurdu. Böylece Medine'de 4 asırdan beri süren Türk hakimiyeti sona erdi.

Çöl Kaplanı lakabını İngilizler verdi

Tıpkı Libya savunmasıyla kâbus olan Ömer Muhtar'a İtalyanların "Çöl Arslanı" lakabı verdiği gibi, İngilizler tarafından da Fahreddin Paşa'ya "Çöl Kaplanı" ismi verildi. Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa, savaş esiri olarak önce Mısır'a daha sonra da Malta'ya gönderildi. 8 Nisan 1921 tarihinde Malta'dan kurtulduktan sonra Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere Ankara'ya geldi. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından Güney cephesinde Fransız Ordusu'na karşı savaşan Türk kuvvetlerini birleştirmekle vazifelendirildi. Fransızlarla Ankara Antlaşması'nın imzalanmasıyla güneyde savaş sona erince, 9 Kasım 1921 tarihinde TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) tarafından Kabil Büyükelçiliği görevine atanan Fahreddin Paşa, Türk-Afgan dostluğunun gelişmesinde büyük rol oynadı.

1936 senesinde ordudan emekli olan Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa, 22 Kasım 1948 tarihinde bir tren yolculuğu esnasında Eskişehir yakınlarında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Fahreddin Paşa'nın naaşı, vasiyeti üzerine Aşiyan Mezarlığına defnedildi. 

Ömer Muhtar'a da "Çöl Arslanı" denmişti

Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki dört devlete karşı 1912-1913'te yaptığı Balkan Savaşı nedeniyle Osmanlı birlikleri Anadolu'ya dönerken, İtalyanlar Trablusgarp vilayetine bağlı Trablus, Fizan ve Sirenayka bölgelerini ele geçirdi.

Mesleği Kur'an-ı Kerim ve İslami ilimler öğretmenliği olan Ömer Muhtar, coğrafyayı çok iyi tanıması ve uyguladığı stratejik savaş taktikleri sayesinde İtalyanları büyük hezimete uğrattı. Savaşlardaki başarılarıyla İtalyanlar tarafından "Çöl Aslanı" lakabı verilen Ömer Muhtar, ilerlemiş yaşına rağmen İtalya'ya karşı 22 sene süren mücadelesi boyunca birçok işgal valisini mağlubiyetle İtalya'ya geri gönderdi.

İtalya'daki yönetim değişikliğinin ardından iktidara gelen faşist lider Benito Mussolini, 1930 yılında bölgeye İtalyan valisi olarak General Radolfo Graziani'yi görevlendirdi.

General Radolfo Graziani yönetimindeki İtalyan güçlerinin ulusal direnişçilere karşı askerî girişimlerinin başarısız olmasının ardından, 1931 yılında faşist lider Benito Mussolini'nin talimatıyla İtalya bölgede kanlı yeni bir taktiğe girişti.

Cebel Ahdar bölgesindeki yaklaşık 100 bin kişilik yerel halk, sahil şeridindeki toplama kamplarına gönderildi ve Mısır sınırı da kapatılarak, Libya direnişçilerinin destek hattı koparıldı.

Ömer Muhtar'ın liderlik ettiği Senusi birlikleri ise mücadelesini sürdürdü. Fakat yerel halktan bazılarının İtalyanlarla iş birliği yapması ve İtalya hava kuvvetlerinin saldırılarıyla Ömer Muhtar, 11 Eylül 1931 tarihinde Slunta bölgesinde pusuya düşürülerek yaralı şekilde ele geçirildi.

İtalyan güçleri tarafından Slunta savaş esirleri kampında çıkarıldığı sözde "mahkeme" tarafından ölüm cezasına çarptırılan Ömer Muhtar, 16 Eylül 1931 tarihinde idam edildi.

Yorumlar (0)