Kılıçdaroğlu: “İnsanları 21’inci yüzyılın çağdaş köleleri gibi çalıştırıyorsunuz”

CHP Lideri, haftalık toplantısında adeta ateş püskürdü. “Hiçbir kurumun esamesi okunmuyor. Tüm yetkiler artık bir kişide.” sözlerini sarf eden Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin “sorunlar yumağı” içerisinde sürüklendiğini dile getirerek tüm sorunları çözmek için 5 tavsiye verdi.

SİYASET 29.03.2022, 14:54 29.03.2022, 16:37
Kılıçdaroğlu: “İnsanları 21’inci yüzyılın çağdaş köleleri gibi çalıştırıyorsunuz”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık olağan toplantısında konuştu. Türkiye ve dünya gündemi hakkında değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, konuşmasına 6 liderin görüşmesi ile başladı. Genel Başkan’ın özleri şu yöndeydi: “6 lider olarak ikinci kez bir araya geldik. Toplumumuzun tüm kesimleri aslında bu toplantıda temsil edildi. Devletimizin karar alma mekanizmalarının tek bir kişiye teslim edilmesi görüşüldü. Bunun olumsuzluğu hepimizi geriyor. Ülkemizin bu bataklıktan çıkması gerekiyor. Biz, parlamentoyu yeniden işler hale getirebilmek için çabalıyoruz. Bu kapsamda bir bildiri yayınladık. Bu bildiriye 5 temel mesajımızı ekledik. İlk mesajımız, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ hakkında oldu. Buna geçiş sürecini belirlemek için çalışma grubu oluşturma kararı verdik. İkinci mesajımız ise seçim kanunu hakkında oldu. Bu kanun, birlikteliğimizi bozmayı amaçlamaktadır. Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Biz, ülkemizin karanlık günlerden çıkabilmesi için çabalıyoruz. İnancımız ve umutlarımızla bu günleri de aşacağız. Hedefimiz, istişareler ile derin sorunlarımıza son vermek.”

“İnsanlar, sorunlarını dile getirmemizi istiyorlar”

“Toplumun her kesiminden insanlar karşımıza çıkıp sorunlarını dile getirmemizi istiyorlar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan bile bize ulaştılar. Ek ders karşılığında çalışanlar bize ulaştılar. Bakanlıklarda görev yapan kişiler, sosyologlar, hemşireler, öğretmenler, memurlar bizimle iletişime geçtiler. Çünkü biliyorlar ki hiçbirinin iş güvenliği yok. Takım çalışmalarına rağmen izin hakları da bulunmuyor. Aynı işi yapan insanların maaşları eşit değil. 21’inci yüzyılın çağdaş köleleri gibi çalıştırılıyor hepsi. Bir de bunlar, bakanlık içerisinde oluyor. Bu hükümet artık devleti yönetemiyor. Kurumları da ekonomiyi de yönetemiyorlar. Sorunların altında ezilmeye başladılar. Çözüm üretmek isterlerken başka sorunlar patlak veriyor. Devlet bilimle, akılla, liyakatle yönetilir. Siz bunları yapmazsanız devletimizi de sağlıklı şekilde yönetemezsiniz. Bir devlet, sosyal olmalıdır. Gelir dağılımı dengeli olmalıdır. Ailelerin güvenceleri olmalıdır. Tüm bunlar olduğunda devlet, devlet olabilir. Biz, böyle bir Türkiye inşa edeceğiz.”



“Fakirden alıp zengine verdiğiniz sistemden vazgeçin”

“Artık ülkemizde hiçbir kurumun esamesi okunmuyor. Ülkemizdeki tüm yetkiler bir kişide toplanmış durumda. O kişi de Türkiye’yi sorunlar yumağı içine sürüklüyor. Bu yumaktan nasıl çıkacağız? İyi niyetle dile getiriyorum ki bunun için 5 tavsiyemiz var. Maceracı kur ve para politikalarından vazgeçin. Bir devlet, macerayla yönetilmez. Merkez Bankası’na arkeolog atarsanız liyakati de yok edersiniz. İşi ehline teslim etmek inancımızda bile yer alan bir kural. 128 milyar dolar gitti. Nereye gittiğini hala bilen yok. -45,3 milyar dolar şu anda Merkez Bankası’nın rezervi. Bu rakam, devletimizin itibarını sarsmaktır. Borç almak için Körfez ülkelerine turlar düzenlenmeye başladı. Merkezi yönetim borcunun yüzde 18’i enflasyon, yüzde 68’i dolar endeksli. Bize, bu hükümeti uyarmak düşüyor. Ülkemiz felakete sürükleniyor. İkinci tavsiyemiz de kur korumalı mevduata derhal son vermek. Fakirden alıp zengine vererek ülkemizi felakete sürüklüyorsunuz. Dövizi de sabit tutamıyorsunuz. 3 ay içinde faiz yüzde 17,75 oldu. Devletin kesesinden çıkan ise senelik yüzde 92. Nass Suresi dediniz, din dediniz, iman dediniz. Peki yüzde 92 ne demek? Pandemi döneminde çiftçilere karşılıksız verdiğiniz paraları da şimdi vergilendirmeye başladınız. İlahiyatçılara sesleniyorum: Neden sesiniz çıkmıyor?”

“Döviz garantili inşaatlarla 5’li çeteyi zengin etmeyin”

“Üçüncü tavsiyemiz döviz garantili inşaatlar hakkında. Bunu derhal Türk lirasına çevirmeniz gerekiyor. Bizler, 5’li çeteye değil 84 milyona hizmet sağlamak istiyoruz. Sen 84 milyona hizmet etmek için bizden destek istedin de vermedik mi? Milletimizi yoklukla, açlıkla sınıyorsun. Sen de yanındaki de… Sana bağlı olan herkes krallar gibi yaşıyor. Biz, sizin yediğiniz paraların tamamını memleketimize iade edeceğiz. Sanki dolar kuru ve enflasyon yetmiyormuş gibi Almanya ve ABD’deki enflasyonu da bu millete yıkıyorsun. Erdoğan’ın biraz olsun cesur ve dürüst olmasını istiyorum. Şehir hastanelerinin maliyeti 12 milyar dolar ama biz 97 milyar dolar ödeyeceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün maliyeti 3 milyar dolar ama biz 9 milyar dolar ödüyoruz. Osman Gazi Köprüsü 1,2 milyar dolar ama biz 15 milyar dolar veriyoruz. Zafer Havaalanı’nın maliyeti 50 milyon euro ama biz 208 milyon euro ödeyeceğiz. Biz, bu paraları söke söke alacağız ve milletimize hizmette kullanacağız. İstanbul Havalimanı için 6,3 milyar euro garanti verilmiş. Devletimize 2,1 milyar euro ödeyeceklerdi ancak ödemediler. Erdoğan bu ödemeyi tek imzayla sildi attı. Sen dersen ki ‘Kılıçdaroğlu doğru söylüyor, bundan sonra her şey değişecek.’, ben sana destek vermeye hazırım.”



“Katar aşkınızdan artık vazgeçin”

“Dördüncü tavsiyem, Katar aşkınızdan artık vazgeçmenize yönelik. Tank paleti verdin. Adamların tank üretmeleri mümkün bile değilken verdin. 2018 senesinde tankımız olacaktı hani? 2022 oldu hala tank yok. Ordumuza ihanet ettiniz. Arazileri arsaları verdiniz. Bu devlet böyle pazarlanabilir mi? Bunların hiçbiri Bahçeli’nin ağrına gitmiyor sanırım ama benim ağrıma gidiyor. Son 2 ay içinde 2,5 milyon küçükbaş hayvanı ihraç ettiniz. 2,5 milyon hayvan gönderip vatandaşın sofrasındaki ete yüzde 48 zam yaptınız. Onlar ucuz et yerken bizim vatandaşımız yiyemiyor. Sadece Adana’da 1500 kasap, dükkanlarını kapattı ve eylem yaptı. TÜİK nedense bu konuda hiçbir açıklama yapmadı. Katar’a canlı canlı koyun gönderdiniz. Beşinci tavsiyem de enerji ve tarımla ilgili. Bu konularda dışa bağımlılığı artık bitir. Yağmur duasına çıkar gibi Ayçiçek yağı gemileri için görüşmeye çıkıyorsun. Koskoca Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Şekerimiz de karaborsaya düştü. Gıda krizi kapımızı çalıyor. Çiftçimize 211 milyar TL alacağını ödeyeceksin! Şu anda zaten enerjide dışa bağımlıyız bir de nükleer santrali çıkardın. O açılırsa bağımlılığımız daha da artacak. Bunlar MGK’da konuşuluyor mu? Konuşulmuyorsa MGK görevini yapmıyor demektir.”

Yorumlar (0)