Babacan: 24 milyar TL bütçe açığıyla bıraktık, 5 senede 239 milyar TL oldu!

DEVA Partisi lideri Ali Babacan partisinin 1. Olağan Zonguldak İl Kongresi'nde konuştu. Babacan AK Parti hükümetini hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlar sebebiyle eleştirdi.

"Paramızı pul ettiler"

Ekonominin kötü bir şekilde yönetildiğini ifade eden Babacan, "Türkiye ekonomisi uçurumdan aşağıya yuvarlanır gibi yuvarlanıyor. Gün ve gün fakirleşiyoruz. Cebimizde bulunan para sürekli değer kaybına uğruyor. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçimler sonrası gelişmekte olan ülkelerin paraları doların karşısında değer kazanıyor. Fakat biz kendi paramıza baktığımızda hızlı bir şekilde değer kaybettiriyoruz. Bunun tek bir sebebi var. Dış güçlermiş, iç güçlermiş, lobilermiş hepsi palavra. Bunun bir tek sebebi var, kötü yönetim. Paramızı pul ettiler." şeklinde konuştu.

"Esnaf çöpe attığı levaya şimdi muhtaç"

Sosyal medya üzerinde TL'nin alay konusu olduğunu gençlerin kara mizah yaptığını söyleyen Babacan, "Bulgaristan'dan Edirne'ye gelen turistler eski zamanlarda lokantalarda bahşiş olarak leva bırakırlarmış. Ama o dönem Leva o kadar değersiz ki garsonlar o Levaları çöpe atarlarmış. Bırakın şimdi Euro, doları felan Bulgaristan'dan gelen turistler biraz Leva harcasın diye esnafımız dört gözle bekliyor. 1 Leva 5 TL'yi geçmiş. Ben ve arkadaşlarım ekonominin başındayken alım gücü ne şekildeydi, şimdi ne hallere düştü." dedi.

"Hükümet kafasını 2 elinin arasına alarak düşünmeli"

"Hükümetin iki elinin arasına kafasını alıp düşünmesi lazım, nerede hata yapıyorum, memleketi bu hale düşürüyorum diye. İthal ettiğimiz tüm ürünler dolarla fakat ne diyorlar, biz kura bakmıyoruz. Attan düştüler, biz zaten inecektik diyorlar.

Enerjiyi, petrolü, doğal gazı, hammadeyi, birçok tarım ürününü dışarıdan alıyoruz. Tarımda dahi dışa bağımlı bir ülke olduk malesef. dolara bakmayalım da nereye bakalım. Gerekçeleri de, 'biz zaten rekabetçi kur istiyoruz.' "

"Merkez Bankası rezervini sata sata eksiye çektiniz"

"Peki siz 130 milyar doların üzerinde olan rezervi sata sata eksiye çektiniz kuru belirli bir noktada tutmak için. tutmadığı zaman biz rekabetçi kur istiyoruz diyorsunuz. Madem böyle istiyordunuz neden 1 Ocak 2020 sonrasında kibritle yakar gibi Merkez Bankasının döviz rezervlerini bitirdiniz."

"Market sahipleri çocuk mamalarına bile kilit takıyor"

"Bu milleti bunlardan anlamıyor sanıyorlar. Millet her şeyin farkında. Kur artınca biz sevinmiyoruz üzülüyoruz. Kur arttığında A'dan Z'ye her şeye zam geliyor.
Bunu millet görmüyor mu sanıyorsunuz? Peyniri, çocuk mamalarını bile marketlerde kilitli kutuların içerisinde satışa sunmaya başladılar biliyor musunuz? Market sahibinin bir ürüne kilit takması için o ürünün çalınması gerekli. İşte biz bu hale geldik. Fiyatlar her gün artıyor. Maaş da yetmiyor."

"Onlara göre eflasyon yüzde 10 sokakta yüzde 40"

"Enflasyon almış başını gidiyor. Enflasyon onlara göre yüzde 10-11-12 civarında dönüp duruyor. Ama pazara bakın, sokağa bakın öyle bir enflasyon yok. Esnaf almış olduğu, satmış olduğu ürünün ne kadar enflasyonu olduğunu biliyor. Öyle bir duruma geldik ki, zenginle fakir arasında olan uçurum sürekli büyüyor. Hayat pahalılığı can yakıyor, can alıyor."

"Asgari ücret oldu size sefalet ücreti. Vatandaşlar artık alamıyor. Alım gücü düştü. Memur, emekli, işçi zamları, devletin açıkladığı enflasyon miktarı.  Ama sokaktaki enflasyon yüzde 30-40."

"24 milyar TL bütçe açığıyla bıraktık, 5 senede 239 milyar TL oldu"

"Ben ve arkadaşlarımız boş aldığımız hazineyi dolu olarak devrettik. Hükümet bu hazineyi tüketti. Doğmamış çocuklarımıza kadar borçlandırdılar bize. Ekonomi yönetimini bıraktığımızda o günkü bütçe açığı 24 milyar TL. Yıl 2015. Şimdi 2020 yılına geldik bütçe açığı 239 milyar TL. Tam 10 misli. Gittikçe fakirleşiyoruz. Bu kötü yönetim sürerse, korkarım ki daha da kötü günler bizi bekliyor olacak."

"Halka yoksulluk karşısında sabırlı olun diyemezsiniz"

"İş dünyası güven ortamına ihtiyaç duyuyor. Vtaandaşın parası varsa başka ülkelere götürüyor. Çünkü hükümete güvenmiyor. Kendileri yaşam standartları içinde en küçük bir tavizde bile bulunmazken hiç kimse halktan yoksulluklar karşısında sabır göstermesini beklemesin."

"Bunu da söylediler biliyorsunuz. Sizin göreviniz yoksulluk karşısında vatandaştan sabır beklemek değlildir. Bu ülkeyi topyekün zenginleştirmektir sizin göreviniz. Refahı bütünen arttırmaktır.

Ekonomi yönetiminin amacı 3-5 zengin türetmek değidir. Ekonomi yönetmenin amacı ülkeyi bütünen zenginleştirmektir. Gelirin adaletli dağıtılmasıdır. Bu bizim kaderimiz, bu ülkenin kaderi değil.