Akşener: Teröre asla teslim olmayacağız

Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39’uncu kuruluş yıldönümünü kutlayarak, “Türk milleti, Ankara’dan Lefkoşa’ya uzanan bir varoluş köprüsüdür. İYİ Parti olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve erkin bir devlet olarak geleceğe taşınması kararlılığımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi. Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şu şekilde:

İstiklal Caddesi’ndeki terör eylemi

“Yeni kalbimiz acıdı, yine canımız yandı. PKK/YPG terör örgütünün bombasının ateşinde hikayelerimiz yarım kaldı. Terör acıdan ve kandan beslenir. Terör korkudan beslenir. Bunların amacı daima aynıdır. Kirli amaçlarına ulaşmak isterler. Biz büyük Türk milletiyiz. Tarihimizin her döneminde omuz omuza, el ele verdik ve tüm sıkıntılara direndik. Kimlerin mesajını taşırsa taşısın, hiç kimseden korkmadık. Kimseye boyun eğmedik, yılmadık, sinmedik. Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca terörle mücadele hususunda alkış alan, takdir toplayan, duruşu net olan, güçlü bir ülkedir.”

“Teröre asla teslim olmayacağız”

“Terör konusunda milletçe çok acı ve ağır hatıralarımız var. Biz çadırımızı, sırtlanların yolu üzerine kurmuşuz. Tüm saldırılara karşı tedbir alabilecek güçteyiz. Kadim devlet geleneğimiz ve fedakar milletimiz, her türlü zorluğu aşmayı başardı. Dün olduğu gibi bugün de aziz vatanımızın üzerindeki planlarını terör örgütü vasıtasıyla uygulamaya çalışanlar, başarısız olacaklar. Millet ve devlet ele ele bir şekilde, 40 senedir biz bu mücadeleyi veriyoruz. Teröre asla teslim olmayacağız.”



“Devletimizin her zaman yanındayız”

“Devletimizin her zaman yanındayız. Çünkü biz milletiz. Devlet biziz. Devletimiz, millet olarak bizim büyük birlikteliğimizdedir. Devlet bu sebeple yücedir, büyüktür, değerlidir. O devlet ki, milletinin canını, ırzını, malını ve namus güvenliğini sağlar. Eşitçe, hakça, adil bir şekilde hizmet verendir devlet. Hükümet ise bu düzeni sağlamakla görevlendirilmiş bir avuç insandır. Eğer sözlerini yerine getiremezlerse, koltuklarından kalkarlar ve giderler. Gerekirse ceza çekerler, gerekirse hesap verirler. Terörle mücadele konusu, hükümetin vatandaşlarımıza verdiği sözü yerine getirmesi gereken son derece önemli bir alandır. İktidarın son derece ciddi bir tutumla devleti yönetmesi, tehditleri savuşturması gerekir. Terörle mücadele konusu, siyasi ihtirasları kaldırmaz. Terörle mücadele kusursuz işleyen bir devlet aklı olmadan yapılamaz. Terörle mücadelede hiçbir şey gözden kaçamaz.”

“Terörle mücadelenin bazı altın kuralları var”

“Terörle mücadelenin bazı altın kuralları vardır. Devletin görevlerinden biri hiçbir zaman kaybetmeden faili yakalamak, olayın ardındaki güçleri aydınlatarak gereke önlemleri almaktır. Devlet failleri ivediyle yakalamakla görevlidir. İktidarın da terör eylemine engel olabilmektir. Bir terörist bomba yapmaya karar vermişse, devlet kurumlarını onu etkisiz hale getirmek için harekete geçirmektir. Devlet teröristin ayakkabı numarasına kadar bilir ama iktidarın görevi onu etkisiz hale getirmeyi çok daha iyi bilmektir.”

“Devlet, sınırlarımızı namus kabul ederek sahip çıkmakla yükümlüdür”

“Sınır güvenliği de terörle mücadele hususunda çok önemlidir. Devlet, sınırlarımızı namus kabul ederek sahip çıkmakla yükümlüdür. Göçmen kılığında birinin aylarca ülkemizde yaşamasına göz yumulamaz. İktidar, hudutlarımızın yol geçen hanına dönüşmesine sessiz kalamaz, bu durumu teşvik edemez. Devlet terör korkusunu defederken, kendi vatandaşını karanlıkta bırakamaz. Devlet ve millet teröre karşı kenetlenir. Pazar günü ortaya çıkan belirsizlik ortamı, bant daraltma ve ekran karartma yaşatılamaz. Devleti yönetenler, dezenformasyonla mücadele adı altında bir vesvese ve korku ortamı doğuramaz. Devlet, milletine doğru bilgiyi aktarıp, korkuyu engellemekle görevlidir. Hem şüpheye düşüyor hem de korkuyorsanız, terör amacına ulaşmış demektir.”

“Böylesi acı bir terör olayında ilkeli duruş beklemek en doğal hakkımızdır”

“Ülkeyi yönetenlerin görevi, devletin ciddiyetini, vatandaşlarımızın güvenliğini koruyarak, terörün hedefine ulaşmasını önlemektir. Türkiye’ye yapılan bu terör eylemini şahsına yapıldığını zannedenler, yanılmaya mahkumdur. İktidardan vatandaşlarımız kadar sağduyulu, dikkatli ve aklıselim davranmasını beklemek, en doğal hakkımızdır. Sayın Erdoğan’ın yurt dışı ziyaretini iptal etmesini veya dans gösterileriyle karşılanmamasını beklemek de en doğal hakkımızdır. Yayınlanan taziyeyi kabul etmeyip Amerika’yı sorumlu tutan İçişleri Bakanı'nın, 'dostu' Biden ile sohbete oturup taziye kabul eden Sayın Erdoğan'ın kendi arlarından ortak dil belirlemelerini beklemek en doğal hakkımızdır. Her alan zikzaklarıyla, böylesi acı terör olayında disiplin, ilkeli duruş beklemek en doğal hakkımızdır. İster muhalefet, ister iktidar olsun, bu hadise üzerinden siyaset devşirmeyi hedefleyenlerin karşısında dimdik duracağız. Geçmiş sorunlarımızın tetiklenmesine müsaade etmeyeceğiz. 24 saat geçmeden faili etkisiz hale getiren polisimizi canı gönülden kutluyorum.”

“Yaptığımız uyarılar cevapsız kaldı”

“Sınır güvenliği konusunda bay kriz ve ekibine yaptığımız tüm uyarılar cevapsız kaldı. Ensar edebiyatıyla meşrulaştırmayı hedefledikleri tehlikeli göçün geldiği son nokta ortada. İktidar, hudutlarımızın yol geçen hanına dönüşmesine karşı hiçbir şey yapmadı. Herkes aklını başına alsın. Sirk değil, devlet yönetiyorsunuz. Türkiye’yi yönetenlerin işi sorumluluk alarak planları bozmak, vatandaşlarımızın güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Biz kriz, sorunu ne kadar büyüttüğünü görmelidir. Bay kriz ve yeteneksiz arkadaşları, bu sıkıntıyı en kısa sürede çözmelidir. Biz AK Parti iktidarının sorumlusu olduğu bu problemi, AK Parti yöneticilerinin çözemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Seçim günü geldiğinde yetkiyi alacağız ve bu hususta gereken neyse onu yapacağız. Önümüzdeki dönemin bir korku iklimi içinde geçmesine müsaade etmeyeceğiz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşında, demokratik bir havada seçimlerimizi yapacağız. İyi olanın milletimizin teveccühünü kazanacağı tertemiz bir seçim süreci geçireceğiz. Devletimiz, milletimiz, demokrasimiz sahipsiz değil.”

“Böyle bir düzene de sadece ‘Kahrolsun düzen’ denir”

“Faiz haramdır diyen tefecilerin davulunu çalan bu sistem, tam anlamıyla haram düzenidir. Terör örgütleri arasında seçim yapabilecek kadar şirazesinden çıkan bu sistem, bir yıkım düzenidir. Bir müstevliyi başka bir müstevliye, bir emperyalizmi başka emperyalizme tercih eden bu sistem, bir ihanet düzenidir. Vatandaşlarımızın yaşama hakkını kendi egosu uğruna feda eden bu sistem, bir mafya düzenidir. Böyle bir düzene de sadece ‘Kahrolsun düzen’ denir. Türk milleti kendi açlığı pahasına elin tokluğunu, kendi namusu pahasına elin onurunu, kendi çocuğu pahasına başkasının çocuğunun makbul görüldüğü düzeni değiştirmesini çok iyi bilir.”

“Vatandaşlarımız bu iktidardan fakatsız, amasız kurtulmak istiyor”

“Vatandaşlarımız bu iktidardan fakatsız, amasız kurtulmak istiyor. Bu çirkin anlayıştan artık bıktı. Zor bela kazandığı ekmeğini, sayısız göçmenle paylaşmaktan bıktı. Çünkü adil olmayan bir düzende yaşamaktan, kendini aşağılayan bir cumhurbaşkanından bıktı. Türk millet artık öfke siyasetinden, kutuplaşmaktan, iktidarı ikna etmeye çalışmaktan ve nefret dilinden bıktı. Ama artık biz varız. Bizim bu cennet vatanda yokluğun içerisinde bırakacağımız tek bir insanımız dahi yok. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Yeter söz milletin diyeceğiz, aslanlar gibi iktidara geleceğiz."