Uzmandan uyarı: Çölyak hastaları fırının önünden bile geçmesin!
"Glüten hassasiyeti" olarak tanımlanan çölyak hastalığına ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Vedat Göral, "İçerisinde glüten bulunan buğday, un ve şekerlemelerden uzak durun. Gerekirse fırının önünden geçmeyin." dedi. Çölyak hastalığının tedavi edilmediği durumlarda ciddi sorunlara neden olabileceğini kaydeden Göral, uyarılarını sıraladı.
Çölyak hastalığının tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu kaydeden Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde görevli Prof. Dr. Vedat Göral, bu rahatsızlığa neden olan etmenler hakkında konuştu. Hastalığın "glüten hassasiyeti" ile ilişkili olduğunu belirten Göral, "Özellikle 1970'li yılların başında makarna, ekmek ve bazı sosların içerisine katılarak hayatımıza giren glüten, gereğinden fazla kullanılmaya başlandı. Bu durum neticesinde fazla glüten alımı gerçekleşti." ifadelerini kullandı.
Tedavi edilmezse bu sorunlar ortaya çıkabilir
Glütenin belli düzeyde alınması gerektiğini aktaran Göral, "Abartılı glüten tüketimi, çölyak hastalığının kapısını aralıyor. Çölyak hastalığınız varsa hamur işlerinden kesinlikle uzak durun, gerekirse fırının önünden bile geçmeyin. Bu hastalık tedavi edilmediği müddetçe görme sorunları, ciltte bozukluk ve kemik erimesi gibi problemlere neden olabiliyor. Otoimmün bir hastalık olarak sınıflandırılıyor. Bu ne demek? Bağışıklık sistemi bazı besinlerin aşırı tüketimi sonucunda tepki vermeye başlıyor." dedi.
Hangi ürünlerde glüten bulunuyor?
Çölyak hastalığında ince bağırsağın glüten isimli proteine karşı aşırı tepki geliştirdiğini belirten Vedat Göral, "Buğday, şekerleme, malt ürünleri ve un gibi bazı besinlerde bulunan glütenin aşırı alımı, kronik alerjilere neden olabilir. Bu hastalığa sahip bireyler, buğday ve yulaf gibi ürünlerde yer alan glüten proteinine karşı aşırı hassasiyet gösterir. Anneden bebeğe geçebilir. Türkiye'de ortalama her 100 kişiden 1'inde görülmektedir. 1970'li yıllarda makarna, sos, pasta, sosis ve cips gibi ürünlere basılan glüten buna neden oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Genellikle 30-40 yaş arasında ortaya çıkıyor
Çölyak hastalığı bulunan kişilerin glütensiz beslenmeye başlayınca bağırsak sağlıklarının düzeldiğine işaret eden Göral, "Yine de glütenden uzak durmaları gerekiyor. Yoksa hastalık tekrarlayabiliyor. Bu hastalığa çevresel ve genetik etmenler sebep olabiliyor. Her 10 çölyak hastasının 1'inde ailede de benzer sorunların bulunduğu görülüyor. Çeşitli viral enfeksiyonlar, doğum ve stres nedeniyle de ortaya çıkabiliyor. Bu hastalığın, özellikle 30 ila 40 yaş arasındaki kişilerde çıktığı görülüyor. Tedavi edilmediği takdirde ince bağırsaklardaki emilim bozukluğu artıyor. Bu da kişinin demir ve B12 vitamini eksikliğine yol açıyor." dedi.
Hangi yiyecekler tüketilebilir?
Çölyak hastalığının en fazla görülen sonuçlarından birinin kansızlık (anemi) olduğuna işaret eden Prof. Dr. Vedat Göral, "İnce bağırsaklardaki hasar nedeniyle vitamin ve mineral eksikliği ortaya çıkıyor. Bu da görme bozuklukları, cilt sorunları, dengede bozulma, pıhtılaşma sorunları ve kas zayıflıklarına yol açıyor. Bu sorunlardan kaçınmak isteyen çölyak hastalarının glüten içerikli gıdalardan uzak durması gerekiyor. Yumurta, katı ve sıvı yağlar, reçel, et, bal, balık, tavuk, zeytin, şeker, bakliyatlar, sebzeler ve meyveler tüketilebilir.Günlük glüten tüketimi 10 miligramı geçmemeli. Kozmetik ürün ve ilaç kullanımında da glütene dikkat edilmeli." ifadelerini kullandı.
