Uykunun azı da çoğu da zarar

Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, ideal uyku süresi olarak gösterilen sekiz saatten az ya da çok uyunduğunda yaşam süresinin azaldığını kaydederek, "Çok uyuduğunuzda, daha az uyuduğunuz zaman var olan ölüm riskinden daha fazla risk ortaya çıkıyor." dedi.

SAĞLIK 16.10.2022, 00:02 17.10.2022, 10:05
Uykunun azı da çoğu da zarar

Az ya da çok uyumanın insan sağlığı üzerindeki etkileri ve sağlıklı bir uyku için dikkat edilmesi gerekenlere dair konuşan Akkoyunlu, uykuda kalitenin, derinliğin ve zamanın çok önemli olduğunu, bunun 1930'lu senelerin başından beri kanıtlandığını dile getirdi.

Akkoyunlu, evre I, evre II, evre III ve REM olarak farklı evrelere ayrılan uykuda, evre III ve REM'in derinliğinde bir azalma varsa ve birey derin uyuyamıyorsa uyku kalitesinde de değişiklikler yaşandığını kaydetti.

"Ölüm riski artıyor"

Bahse konu değişiklikleri 'şeker ile tansiyonun kontrolden çıkması, koroner arter gibi rahatsızlıklar, duygusal bozukluklar ve hafız problemleri' şeklinde sıralayan, uykunun bölünmemesinin, saatinin, derinliğinin ve kalitesinin bir hayli önemli olduğunu aktaran Akkoyunlu, şöyle konuştu:

"İdeal uyku süresi sekiz saattir. Dokuz saatten fazla ya da yedi saatten az uyunduğu zaman patolojik bir durum meydana geliyor. Uyku süresi yedi saatten az olduğu zaman yaşam süresi azalıyor, kalp hastalıkları ortaya çıkıyor. Dokuz saatin üzerinde çıkıldığında ise ölüm riski artıyor. Çok uyuduğunuzda, daha az uyuduğunuz zaman var olan ölüm riskinden daha fazla risk ortaya çıkıyor.

İnsan psikolojisinin sağlıklı olabilmesi için beynimiz iki türlü çalışıyor. Duygular beyin çekirdekleri tarafından kontrol ediliyor. Bunlar sevinme, üzülme, ağlama, kızma ve daha heyecanlı tepkiler verilmesini sağlıyor. Beynimizin ön kısmındaki 'frontal lob' dediğimiz prefrontal bölgesi ise 'Şimdi değil, sakin ol.' uyarıları yolluyor. Bunlar arasındaki dengeyi uyku sağlıyor. Az ya da kalitesiz uyuyanlarda duygusal patlamalar yaşanıyor ve kızarken sevinilen durumlar görülüyor. 

"Cildin güzelleşmesi dahi uykuyla ilişkilidir"

Uyku bozukluğu hafızamızı da etkiliyor. Bireyin anlama ve yorumlama yeteneğini azaltıyor. Bunlar ajitasyon, depresyon gibi sorunlara sebep olabiliyor. Ders çalışmak için uyumayanlar yanlış yapıyor. Çünkü öğrendiklerini düşündükleri bilgiler kısa sürede unutulacaktır.

'Bilişsel fonksiyon' dediğimiz bölümde, gece uyku sırasında gün içindeki stresler atılıyor ve dinlenme durumuna geçiliyor. Kalp damar sistemi sakinleşiyor, tansiyon dengeleniyor. 

Düzgün bir uyku gerçekleşmediğinde, 'mutluluk hormonu' olarak da bilinen melatonin salgılanmıyor, bu da kanser gibi pek çok hastalığı tetikliyor. Büyüme hormonu da yalnızca uykuda salgılanıyor. Bu hormon yetişkinlerde vücudun yenilenmesini, eskimiş veyahut yenilenmemiş dokuların yakılarak oraya yeni dokuların gelmesini sağlıyor. Bu sistem bozulduğunda saç ağarması, kırışıklıklar, erken yaşlanmalar gibi durumlar görülüyor. Cildin güzelleşmesi dahi uykuyla ilişkilidir. Öğlen saatlerinde fazladan bir saat uyuduğunuzda, cildinizdeki nem dengeleniyor. Uyku esnasında salgılanan hormonlar bizi tok tutuyor. Yani uyku kiloyu da dengeliyor."

Yorumlar (0)