Dengesiz beslenme ve hareketsiz yaşam, kronik kalp hastalığı riskini artırıyor

Prof. Dr. Mehmet Yunus Emiroğlu, risk oluşturan faktörlerinin kontrol altına alınması ile kronik damarsal kalp hastalıklarına bağlı gelişebilecek olan kalp krizi, inme gibi birçok durumun ve can kaybının yüzden 80 oranında düşürülebileceğini belirtti.

SAĞLIK 18.04.2021, 00:19 18.04.2021, 17:43
Dengesiz beslenme ve hareketsiz yaşam, kronik kalp hastalığı riskini artırıyor

SBÜ (Sağlık Bilimleri Üniversitesi) Hastanesi'nde kardiyoloji uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Emiroğlu, kalp hastalıklarında genetik bazlı engellenemeyen bazı durumlar haricinde önlenebilir pek çok risk faktörünün de rol aldığının bilindiğini dile getirdi.

Kalp damar rahatsızlıklarında başlıca risk faktörlerinin dengesiz ve hazır olarak alınan gıdalarla beslenme, obezite, yüksek kolesterol, hipertansiyon, hareketsiz yaşam tarzı, alkol ve tütün kullanımı olarak sıralanabileceğini kaydeden Emiroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Yüzde 80 oranında azaltılabilir"

"Bahsettiğim risk faktörleri ortadan kaldırılırsa, kalp krizi ve inme gibi birçok durum yaşanmaz ve ölüm oranı da yüzde 80 oranında azalır. Risk faktörlerini ortadan kaldırmak hiç de zor değil. Sağlıklı bir kalbe ve mutlu bir hayata sahip olmak isteyen herkes bu risk faktörlerini ortadan kaldırmalıdır. Hastalığa yakalandıktan sonra değil, yakalanmadan evvel bunları yapmalıyız."

"İşlenmiş gıdalardan uzak durun"

Aynı kurumda kardiyoloji uzmanı olarak görev alan Doç. Dr. Abdülkadir Uslu da günümüzde şeker, tuz, trans yağ gibi gıdaların işlenmiş versiyonunun sıklıkla kullanıldığını, bunlardan uzak durulması gerektiğini belirtti. Akdeniz tipi beslenme olarak isimlendiren sebze/meyve ağırlıklı beslenme şeklinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. 

Uslu, günlük tuz alımının 5 gram ile sınırlandırılarak, evde yapılan yemeklere ağırlık verilmesini, evde pişirilen ve içerisinde katkı maddesi bulunmayan yemeklerin tüketilmesini, ayrıca, alkol ve sigaradan da uzak durulmasını tavsiye ederek, şu ifadeleri kullandı: 

"Şunu çok iyi bir şekilde biliyoruz ki çocukluk çağından itibaren obezite ve koroner arterlerde yağlanma ile ileride karşılaşılacak kalp damar rahatsızlıkları yakından bağlantılıdır. Obeziteyle mücadele ve kan şekeri seviyemizin dengesini korumak için haftada en az 3 gün yemekten 1 saat sonra 30 dakika yürüyüş ya da egzersiz yapmak, söz konusu dengeyi sağlayacaktır. Eğer fazla kilomuz varsa, vücudumuzdaki yağ dokusunu kas dokusuna çevirmek en ideal adım olacaktır. Kolesterol seviyemiz, şeker oranımız, tam kan sayımız ve tansiyon değerlerimiz sık sık kontrol edilmeli. Tabii en önemlisi de belli aralıklarla hekimlere muayene olmak."

Yorumlar (0)