Bencil vatandaşın nöbetlerini uzattığı insanlar!

Sağlık çalışanları yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile girilen savaşta en ön cephede çarpışıyor. Savaş uzadıkça zayiat da yükseliyor, vuslat da uzuyor. Sağlık çalışanları bencil vatandaşa sesleniyor: Biz sizin için evlatlarımızı görmüyoruz, siz de bizim için evde kalın!

SAĞLIK 14.04.2020, 12:09 14.04.2020, 15:25
Bencil vatandaşın nöbetlerini uzattığı insanlar!

Dünya şampiyonları, milyon dolarlık futbolcular antrenmanlarını evde yapıyor. Bencil vatandaş, sanki olimpiyatlara hazırlanıyormuş, sanki sokaklar onun için boşaltılmış gibi parka inip spor yapıyor.

"Evde sıkılıyorum" diyerek güneşlenme hakkını yalnızca kendinde bulan bencil vatandaş, nöbetini 82 milyona tuttururken; çimlere hasret kalan çocuklar evde duvarlara, kapılara, pencerelere tırmanıyor.

Bencil vatandaş keyif çattıkça 82 milyonun hayatının normalleşmesi de, sağlık çalışanlarının nöbeti de, hasret kaldıkları evlatlarına vuslatları da uzadıkça uzuyor.

Sağlık çalışanları neler yaşadıklarını okuyunca, sosyal medyada dönen "Bugün eve girmeyenlere salgın bitince eve girmeme cezası verilmeli" tavsiyesi daha anlamlı geliyor.

"İmdada yetişenler"in koronavirüs mesaisi

Covid-19 (yeni tip koronavirüs) salgınıyla mücadelede ön safta yer alan 112 Acil Servis çalışanları, toplum sağlığı için hayatlarını hiçe sayarak ihtiyacı olanların yardımına koşuyor.

Anadolu Ajansı muhabiri, Sağlık Bakanlığı Ankara İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarının pandemiye (küresel salgın) karşı yürüttüğü zorlu mesaiyi görüntüledi.

Türkiye'de ilk yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakasının saptandığı 11 Mart'tan bu yana özveriyle görev yapan 112 Acil Servis çalışanları, yardım bekleyenlere hizmet vermek için insanüstü gayret gösteriyor.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) şüphesiyle başvuranlarla ilk teması kuran 112 Acil Sağlık ekipleri, vatandaşlardan Covid-19 küresel salgınını göz önünde bulundurarak bilinçli davranmalarını bekliyor.

Ailelerine bulaştırmaktan korkuyorlar

Toplum sağlığı için hayatlarını hiçe sayarak görevlerini sürdüren sağlık çalışanları, en çok da koronavirüs kapıp evlerindeki yaşlı ve çocuk aile bireylerine bulaştırmaktan korkuyor.

Sağlık çalışanlarının bir kısmı mesainin ardından kişisel temizliği en üst seviyede uygulayıp evde farklı bir odada zamanını geçirirken, bazıları da eş ve çocuklarıyla temastan kaçınarak korunmaya ve çevresindekileri korumaya gayret gösteriyor.

"Devlet ile millet el ele vermeli"

Ankara 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğünde görevli acil tıp teknisyeni (ATT) Hüseyin Alioğlu, sağlık sektörünün yoğun bir dönemden geçtiğini söylüyor.

"Vatandaşlarımızın canı bize emanet. Acil yardım bekleyenlerin imdadına yetişiyoruz." diyen Hüseyin Alioğlu, salgın sürecinin, devlet ve milletin el ele vermesiyle atlatılacağının altını çiziyor.

Kendinden çok eşi ve çocuklarına koronavirüs bulaştırmaktan korktuğunu söyleyen Hüseyin Alioğlu, "Kendimi evin bir odasında izole ederek, çoluk çocukla irtibatı kesiyorum." diyor.

"Bizim için evinizde kalın"

ATT (acil tıp teknisyeni) Nergiz Bulut da mesleğini severek yaptığını belirterek, "Bizler, pandemi koşullarında sizler için çalışıyoruz. Lütfen sizler de bizim için evinizde kalın." çağrısında bulunuyor.

Vatandaşlarının bu süreçte bilinçli hareket etmesinin motivasyonlarını artırdığına vurgu yapan Nergiz Bulut, "Bilinçli hareket etmeyenler ise emeklerimizin boşa gittiği hissi uyandırıyor." değerlendirmesinde bulunuyor.

Üç çocuğu olduğunu dile getiren Nergiz Bulut, duygularını şu şekilde anlatıyor:

"Kendi canımdan değil de çocuklarım, eşim ve aileme benim yüzümden zarar gelmesinden korkuyorum. İki yaşında çocuğum, eve gittiğimde 'anne' diyerek bana koşuyor ve ben ondan uzak durmak zorunda kalıyorum." 

"Aileme virüs bulaştırmaktan korkuyorum"

Paramedik İsmail Karagöz de ailesine koronavirüs taşımaktan korktuğunu söylüyor.

"Mesai sonrasında eve gittiğimde hummalı bir kişisel temizlik yapıyorum, aile fertleriyle daha sonra görüşüyorum." diyen İsmail Karagöz, devletin ve milletin desteğinin ise moral ve motivasyonlarını artırdığını sözlerine ekliyor.

Yorumlar (0)