112 ekibi anlattı: Bir koronavirüs hastası hastaneye nasıl taşınıyor?

Ankara 112 Acil Servis ekipleri, koronavirüse ilişkin bir ihbar geldiğinde ekiplerin nasıl hazırlanıp olay yerinde hastaya müdahalede bulunduğunu ve onu hastaneye taşıdıklarını anlattı.

SAĞLIK 27.12.2020, 16:17
112 ekibi anlattı: Bir koronavirüs hastası hastaneye nasıl taşınıyor?

Koronavirüs nöbetinde olan 112 ekipleri, kendilerine ihbar geldiğinde hemen özel kıyafetlerini giyerek yola çıkıyorlar. Hastayı ambulansa alan ekipler hızlıca sağlık kuruluşuna varıyorlar ve hemen ardından ambulans baştan aşağı dezenfekte ediliyor.

Koronavirüsle mücadelede en ön safta bulunan 112 Acil Servis Ekipler tarafından çağrı merkezine gelen her koronavirüs ihbarına özenli bir şekilde gidiliyor.

Tüm tedbirler alınarak koronavirüs hastaları taşınıyor

İhbarın gelmesinin ardından galoş, maske, koruyucu tulum, eldiven ve siperliklerini giyen ekipler hızlı bir şekilde vakaya ulaşmak için yola çıkıyor. Vakaya ulaşılmasının ardından eğer gerekirse olay yerinde ilk müdahaleyi gerçekleştiren ekipler, ardından hastayla beraber sağlık kuruluşuna doğru yola çıkıyor. Ekipler hastayı hastaneye teslim ederken, hız kaybetmeksizin koronavirüs hastasını taşıdıkları ambulansı baştan aşağı temizlemeye koyuluyor. Ambulansın önü ve arkasında bulunan kabinin her bir noktası bir bir dezenfekte ediliyor. Ardından ise gelecek olan yeni ihbar bekleniyor. İşte 112 ekiplerinin koronavirüsle bu amansız mücadelesi aşama aşama görüntülendi.

Ankara 112 ekibinde çalışan Aydın Erdoğan, “15 senedir bu sistemdeyim. Burada acil bir hasta veya yaralanma durumlarında ambulanslarla ivedilikle olay yerine gidiyoruz. Olay yerine ulaşmanın ardından hızlı bir şekilde hastaneye sevk yapıyoruz. 7/24 bu usulle çalışıyoruz. Koronavirüsten dolayı çalışmalarımız biraz etkilendi. Çağrı sayılarımızda artış oldu. Hafif bir şekilde semptomu olan hastalar dahi hattı meşgul edebiliyor. Bu meşguliyetin ardından gerçekten ciddi durumdaki hastalara müdahale süresi uzayabildi. Gereksiz yapılan ihbarlar sebebiyle hattın hafif seyreden rahatsızlıklardaki hastalara yardımda bulunurken ağır seyreden hastalara müdahale süresinin uzayabilmesi, bizden kaynaklı değil fakat maalesef olabiliyor.” dedi.

“Diş ağrısı için ambulans çağıran var”

Erdoğan bu süreçte kendilerine pek çok değişik ihbarın geldiğini söyleyerek, “Diş ağrısı için çağrılıyoruz, ambulans istiyorlar. Test istiyorlar. Koronavirüs olmadığını öğrenmek için. Kimisi de dışarı çıkmak istediğini ama çıkamadığını söylüyor. Bu yüzden arayanlar oluyor. Bunlar da diğer acil vakalara ambulansların ulaşabilme sürelerini uzatabiliyor. Çünkü çağrıların düşme süresi gecikiyor. Gerçek hastalara müdahale edilirken gereksiz çağrılar bu süreyi geciktirebiliyor.” şeklinde konuştu.

“Bütün vakalar koronavirüs değil”

Ankara’da 112 ekibinde paramedik olarak görevli Yavuz İlhan, “Vakalar bize komuta kontrol merkezince veriliyor. Bize bilgilendirme yapıyorlar. Koronavirüs olduğunu söylüyorlar vakaların. İhbarın aldıktan sonra özel giysilerimizi giyiyoruz. Tüm donanımımızı vakaya uygun bir şekilde hazırladıktan sonra bu şekilde vakalara ulaşıyoruz. Gitmenin ardından koronavirüs hastasını taşıyıp, görünen tüm malzemeler de dahil olmak üzere ambulansın bütün alanlarını en ince ayrıntısına kadar dezenfekte ediyoruz ve yeni vakalar için kullanıma uygun hale getiriyoruz. Bütün vakalar koronavirüs değil çünkü. Bunun dışında, kalp krizi, trafik kazası gibi acil vakalara da gidilebiliyor ve uygun hale getirip bunu bildiriyoruz.” dedi.

“17 aylık bebeğim işe gittiğim her an aklımda”

Henüz 17 aylık bir bebeğinin olduğunu ve her gün işe giderken aklında onun olduğunu söyleyen Acil Tıp Teknisyeni Doğan, “Genel olarak vakaya giderken en fazla sıkıntı çektiğimiz konu trafik ve bu problem azalmadı. İnsanların trafiğe ilişkin daha da bilinçli olması gerek. Çünkü ambulansa alınan kişi yakınları belki de. Bu yüzden ambulans sesini duydukları zaman sol şeridi hızlıca açmaları gerekli. Şu an gözlerim dolacak. Evden çıktığımızda öncelikle ailemizi düşünüyoruz biz. 17 aylık bir bebeğim var. İşe gittiğimde hep aklımda o var. Hep risk taşıyoruz. Eve gittiğimizde hastalık ona bulaşacak mı bulaşmayacak mı? Hep tereddüt içindeyiz. Kendimizden çok aslında ailemizi düşünüyoruz. Halkımız da bu şekilde bir bilinç sahibi olursa hastalığı yeneceğiz.” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)