Valilik, MOBESE görüntüleri hakkında soruşturma izni vermedi: İmamoğlu harekete geçti!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yoğun kar yağışının İstanbul’da hayatı durma noktasına getirdiği günlerde İngiliz Büyükelçisi ile birlikte yemek yediği lokantaya giriş-çıkış görüntülerinin, ‘MOBESE’den alınmadığı’ gerekçesiyle soruşturmaya müsaade etmeyen İstanbul Valiliği’nin bu kararına itiraz etti.
Başkan İmamoğlu'nun, 24 Ocak 2022’de yoğun kar yağışının yaşandığı günde İngiliz Büyükelçisi ile beraber yemek yediği lokantaya giriş-çıkışını gösteren, MOBESE'ye ait olduğu öne sürülen görüntüye ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yönelik yapmış olduğu suç duyurusu, soruşturma izni talep edilen İstanbul Valiliğinden geri döndü.
Valilik: “Görüntüler MOBESE’ye ait değil”
Valilik, söz konusu görüntülerin MOBESE’den alınmadığı gerekçesiyle; olayda bahsi geçen ilgililer hakkında soruşturmaya izin verilmediğine ilişkin 15 Mart tarihli kararını başsavcılığa gönderdi.
Bu karar sonrasında İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat, İstanbul Bölge İdare Mahkemesine iletilmek üzere 9 Nisan'da İstanbul Valiliğine bir dilekçe vererek itirazda bulundu.
Dilekçede, bu kayıtların ‘027-G-34SRY-0’ numaralı MOBESE kamerasına ait olduğu iddia edilerek, İmamoğlu'na ait olan araçların söz konusu görüntülerini o açıdan çekilebilecek farklı bir kamera bulunmadığı ve görüntülerde fark edilen kablonun MOBESE kamerasının önündeki kablo olduğu ifade edildi.
Soruşturma izni verilmemesi yönündeki karara dayanak olarak işaret edilen Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı Polis Başmüfettişliği’nin 14 Mart tarihli ön inceleme raporunun, taraflarına tebliğ edilmediği ve rapora ilişkin inceleme yapamadıkları belirtilen dilekçede, şu sözlere yer verildi:
"Valilik, söz konusu kararda bir çelişkiye yer vererek hem görüntülerin trafikte, kamusal alanda seyreden araçların çekilmesinden ibaret olduğunu ve bu sebeple belirlenebilir araç plakası ve kişi bulunmadığını dile getirmiş hem de teknolojik imkanlar dikkate alındığı zaman görüntülerin kaydedilebildiğini ve büyütülebildiğini belirtmiştir. Karar gerekçesi bu açıdan kendi içinde çelişmektedir. Somut olay ve söz konusu olayın kamuoyuna yansımasına bakıldığında görüntülerin, bahsi geçen kişilerin tespit edilebilmesine yeter nitelikte olmadığına ilişkin gerekçenin bir karşılıksız olacağı ortadadır."
"Bilirkişi incelemesi gereklidir"
Bu görüntülerin, kişisel veri olarak değerlendirildiği ifade edilen dilekçede, MOBESE kameraları ile ilgili nasıl bir incelemenin gerçekleştirildiğinin açıklığa kavuşturulmadığı ve bilirkişi araştırması yapılması gerektiği aktarıldı.
Dilekçede, "Bu kameralar, kapalı devre şeklinde çalışan ve yetkilendirilmiş personel haricinde herhangi birinin erişemeyeceği görüntülerdir. Belediyelerin trafik, turizm, AKOM gibi farklı amaçlarla kullandığı, kamuya açık bir şekilde yayınlanan kamera ve görüntü sistemlerinin, KGYS kameralarıyla alakası bulunmamaktadır. Olay bölgesinde ve o açıyı gören İBB'ye, Sarıyer Belediyesine veya iş yerlerine ait bunun dışında kamera da yer almamaktadır." sözlerine yer verildi.
Görüntülerin farklı bir kameradan alınmasının imkan dahilinde olmadığı öne sürülen dilekçede, 027-G-34SRY-0 numaralı direkte bulunan görüntülerin, manuel veya online olarak mı indirildiği ya da servis edildiğinin, olay anına ait görevli bilgilerine de bakmak suretiyle incelenerek açığa çıkarılması gerektiğine dikkat çekildi.
Dilekçede, "Olayın, basit bir görevi kötüye kullanma suçunun haricinde TCK'daki 134, 135, 136 ve 137. maddelerine aykırı olduğu ortadadır." sözlerine yer verildi.
Yetersiz gerekçe ve ön incelemeyle soruşturma izni verilmemesine ilişkin karar alınmasının hukuka aykırı olduğu iddia edilen dilekçede, "İstanbul Valiliğinin etkin soruşturmaya imkan vermeyerek eksik inceleme sonucunda verdiği, hukuka açıkça aykırı olan 'soruşturma izni verilmemesi' yönündeki 15 Mart tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederim." açıklaması yapıldı.
