Türkiye, Med7 bildirgesine meydan okudu!

Korsika adasında Fransa'nın ev sahipliğinde Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta'nın katılımıyla düzenlenen Med7 Zirvesi'nin sonuç bildirgesi dün açıklanmıştı.

"Türkiye'nin saldırgan tedbirler alarak Yunanistan ve GKRY'nin egemenliğini ve egemenlik haklarını tehdit ettiği" iddia edilen Med7 Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nde "Yunanistan ve GKRY'ye tam destek ve dayanışma" yinelendi.

Türkiye'ye "uluslararası hukuka ve uluslararası deniz hukukuna saygı göster" çağrısı yapılarak, "diyalog ve müzakere" davetinde bulunulan bildirgede, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'a ve arabuluculuk faaliyeti yürüten Almanya'ya şu çağrı yapıldı:

"Türkiye'nin, münhasır ekonomik bölgesinin belirlenmesine yönelik müzakerelerin başlaması için GKRY'nin davetini kabul etmeye ve bu konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na taşımaya çağırıyoruz."

Med7 Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nde, Türkiye'nin diyalog yolunda ilerlememesi ve tek taraflı faaliyetlerine son vermemesi durumunda neler yapılacağı da açıklandı. Bildirgede "AB'nin ek kısıtlayıcı tedbirler uygulayacağı, tedbirlerin bir listesinin oluşturulacağı ve bu listenin 24-25 Eylül’deki AB Liderler Zirvesi'nde gündeme getirileceği" tehdidi yer aldı.

Türk Dışişleri'nden Med7 bildirgesine sert tepki!

Ortak bildiride yer alan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine dair ifadelerin, 2019 yılında olduğu gibi taraflı, gerçeklerden kopuk ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun altını çizen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, gerginliğin azaltılması için Yunan ve AB tarafının yapması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

-Yunanistan uluslararası hukuka aykırı tezlerinden ve maksimalist deniz yetki alanı iddialarından vazgeçmesi,

-Oruç Reis araştırma gemisinin etrafındaki Yunan askerî gemilerin çekilmesi,

-Yunan tarafının NATO'nun ayrıştırma inisiyatifini desteklemesi,

-Yunan ordusunun Meis Adası dâhil Doğu Ege adalarını silahlandırmaktan vazgeçmesi,

-Yunan hükümetinin Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik son dönemde artırdığı baskılarına son vermesi,

-AB ülkelerinin tek yanlı ve taraflı tutumlarını terk etmesi,

-Doğu Akdeniz'de diyalog ve iş birliğinin hakim kılınması için Yunanistan'ın Türkiye ile önkoşulsuz olarak masaya oturması,

-Kıbrıslı Rumların Ada'nın ortak sahibi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve işletilmesi için gelir paylaşımı dahil iş birliği yapması,

-Yunanistan'ın kendi dar görüşlü çıkarlarına AB'yi alet etmemesi,

-AB'nin ve Med7 bildirisine imza atan diğer ülkelerin uluslararası hukuka ve AB müktesebatına aykırı olarak dayanışma kisvesi altında körü körüne izledikleri tek yanlı ve taraflı tutumlarını terk etmesi.