Libya Ulusal Petrol Şirketi'ne Türkiye'den destek

Doğu Akdeniz'de Türkiye için stratejik bir değeri olan Libya'da 6 ülkeden devletin petrol şirketine destek geldi.

GÜNDEM 23.09.2019, 13:56
Libya Ulusal Petrol Şirketi'ne Türkiye'den destek

Reuters’ın haberine göre Pazar günü yaptıkları ortak açıklamada Amerika Birleşik Devletleri dâhil beş Batı ülkesi, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleriyle (BAE) beraber Libya’nın devlete ait petrol şirketi NOC’ u (Ulusal Petrol Şirketi) enerji sektöründe tek meşru odak olarak destekleyeceklerini ifade etti.

Açıklama Halife Hafter liderliğindeki Tobruk merkezli Libya Hükümetinin yerel bir NOC şubesine paralel kurul atamasının ardından gerçekleşti. Diplomatlar bu hamleyi Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nden bir kopuş olarak değerlendiriyor.

ABD Libya Büyükelçiliği’nin sitesinde yapılan açıklamada “Libya’nın iktisadî ve siyasî istikrarının devamı ve tüm vatandaşlarının refahı için NOC’u özellikle destekliyoruz.” ifadeleri yer aldı. Açıklama ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye tarafından imzalandı. 

Hafter’in Libya Ulusal Ordusu yaklaşık altı aydır askerî harekâtlar düzenleyerek Trablus’u ele geçirmeye çabalıyordu.

Geçen hafta NOC, Brega Petrol Pazarlama Şirketi (BPMC) 'nin bir doğu birimi için yapılan paralel kurul tayinini sert bir şekilde kınamış ve bunu ülkeyi bölme ve petrol ihracatı için gayrimeşru bir kanal yaratma teşebbüsü olarak tanımlamıştı.

NOC ülke çapında petrol ve doğalgaz ticareti yürüten bir şirket olmasına rağmen Hafter’in öncülük ettiği Ulusal Kurtuluş Ordusu daha önce pek çok kez NOC’un petrol limanlarını ele geçirmeye çalışmıştı.

Libya’da yaşananlar neden önemli?

Libya-Çad savaşı sebebiyle 1981 yılında esir düşen Hafter, ABD tarafından kurtarılmasının ardından oraya sığınmacı olarak yerleşmiş Kaddafi’ye karşı ayaklanmaların başladığı 2011’de Libya’ya dönmesiyle birlikte de tekrar Libya siyasetinde önemli bir figür olmaya başlamıştı. 

2013 yılında bir muhtırayla Libya Ulusal Meclisi’ni feshettiği açıklamış ve 2014 yılında komuta ettiği “Onur Operasyonu”nda Bingazi’yi ele geçirmesiyle ülke ve dünya siyasetinde yeni bir kırılmaya yol açmıştı. 
2017'de Derna'nın kontrolünü geri alan Hafter, yasa dışı bir şekilde gözaltında ölümler ve zorla kaybedilme gibi iddialarla "savaş suçları işlemekle" suçlandı.

Hafter’i kim destekliyor?

Hâlihazırda Libya’da Birleşmiş Milletler ’in tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti yanında Hafter’in liderliğini yaptığı Tobruk merkezli Libya Ulusal Ordusu bulunuyor. 
BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’ın bölgede Hafter güçlerini desteklemelerinin yanında ABD, Rusya, Fransa ve İtalya DAEŞ ile mücadelesi sebebiyle Hafter’e desteğini açıklamıştı. Türkiye ve Katar’ın ise BM tarafından tanınan Trablus merkezli hükümeti desteklediği biliniyordu.

General Hafter, 2014'te Libya'daki İslamcı milislere karşı bir operasyon başlattı. Ardından Birleşmiş Milletler'in de kabul ettiği Trablus hükümetine karşı savaşmaya başladı. Bu savaşta en büyük desteği Mısır'ın darbeyle iktidara gelen başkanı Sisi'den, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden aldı.
Hafter'in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu, ülkenin doğusunda geniş bir alanı kontrol altına aldı. Petrol zengini ülkenin petrol rezervlerinin yüzde 60'ı doğuda bulunuyor.

Türkiye’nin Libya’daki varlığı

2011'de, iç savaş öncesi Libya'da yaklaşık 25 bin Türk çalışan olmasına rağmen daha sonra üçte birine yakınının çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye geri döndüğü biliniyor.
Ekonomi Bakanlığı’nın o dönemki verilerine göre 2011-2016 arasındaki yıllarda 359 proje üzerine çalışan 142 Türk şirketin ciddi şekilde zarar ettiği, bazı projelerin ise yarıda kaldığı ifade ediliyor.
Libya'da, inşaat sektöründe söz sahibi ülkelerin başında Türkiye ve onun ardından İtalya geliyor. Bu sektörde "Türk işgücünün de yaygın olarak kullanıldığı"  bilinen gerçekler arasında. Libya ile Türkiye’nin 1,86 milyar dolarlık dış ticaret hacmine sahip olduğu ifade edilirken ihracat 1,4 milyar dolar, ithalat ise 367 milyon dolar gibi bir seviyede seyrediyor.

Libya ve Doğu Akdeniz

Dünya gündeminde de yoğun biçimde yer alan Türkiye’nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramasıyla ilgili kriz, uluslararası politikada pek çok aktör için bir çatışma zemini olarak ortaya çıkıyor. Libya’nın jeopolitik değerinin Doğu Akdeniz krizinde belirleyici bir rolü olabileceğini söyleyen ORSAM analisti Oytun Orhan "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki güç mücadelesinde, enerji oyununda kendi yanındaki müttefiklere ihtiyacı var. Libya'yı da bir müttefik olarak koruma çabası içinde" olduğunu ifade ediyor. 

Peki Libya’da ne olacak?

Almanya'nın Giessen kentindeki Justus-Liesig Üniversitesi'nden Andreas Dittman,konuyla ilgili verdiği bir röportajda bölgenin durumunu "Hafter'in ülkede ilerlemesini memnuniyetle karşılayan çok sayıda Libyalı var. Sükuneti sağlaması ve ekonomik büyümeyi sağlaması umuluyor. Kimse daha fazla çatışma istemiyor. Ancak öte yandan Kaddafi'nin bir tekrarı olacağı gerekçesiyle Trablus çevresinde Hafter'in iktidara gelmesini istemeyenler de var. Onlar askeri bir diktatöre karşı demokrasi istiyor." şeklinde ifade ediyor.
 

Yorumlar (0)