Fahrettin Altun, İspanyol gazetesine 15 Temmuz’u, öncesini ve sonrasını anlattı 

Fahrettin Altun, FETÖ’nün artık deşifre olduğunu ve 15 Temmuz darbe girişiminin bu örgütün son hamlesi olduğunu belirtti ve ABD’nin, Türkiye ile aralarında imzalanan antlaşmaya uyarak Gülen’i iade etmesi gerektiğini aktardı. 

GÜNDEM 15.07.2021, 16:19 16.07.2021, 09:38
Fahrettin Altun, İspanyol gazetesine 15 Temmuz’u, öncesini ve sonrasını anlattı 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İspanya’nın en önemli gazetelerinden birine 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi hakkında mülakat verdi. Türkiye’nin FETÖ ve diğer terör unsurlarıyla mücadelesinden bilgiler de aktaran Altun, Türkiye-AB ilişkileri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. 



“Ülkemizdeki her şey Cumhurbaşkanımız üzerinden yorumlanıyor” 

İspanyol gazetesinin “Darbe girişimi hükümet tarafından yapıldı deniyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Altun, “Avrupa’da son dönemlerde yabancı karşıtlığı ve İslamofobi fonksiyonlu, Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saplantı gelişti. Ülkemizde ilgili olan Her şey Sayın Erdoğan üzerinden yorumlanıyor. Bu yöndeki iddialar hızla yayılıyor. Kimse de bu iddia nereden çıktı diyerek kaynağını araştırmıyor. 15 Temmuz’un Cumhurbaşkanımız tarafından yapıldığını söylemekle ETA’nın İspanyollar tarafından kurulduğunu söylemek arasında hiçbir fark yok.” 



“Girişimin FETÖ elebaşı tarafından planlandığı açık” 

Altun: “Darbe suçu ile ilgili yüzlerce dava görüldü. Darbe girişiminin başarısız olmasıyla birlikte pişman olanların verdikleri ifadeler ortadadır. Komplo teorilerini bir kenara bıraktığımızda 15 Temmuz darbe girişiminin FETÖ elebaşı tarafından planlandığı açıktır. Yurt dışında bu gerçeğin üzerini örtmeye çalışanların da olduğu bir gerçektir. Biz, bu çevrelere karşı hakikati savunuyoruz.” 



“Meclisimiz bombalandı, vatandaşlarımız şehit düştü” 

İspanyol gazetesinin, “Darbe ve Türkiye için sonuçlarını ele aldığınızda AB tarafından sempati eksikliği hissettiniz mi?” sorusu için Altun, “AB, Türk halkının 15 Temmuz’daki duruşunu ve FETÖ’ye karşı oluşunu yeterince takdir etmedi. O gece bizim meclisimiz bombalandı. Vatandaşlarımız şehit düştü. Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulunuldu. İnsan haklarını ve demokrasiyi savunan AB’nin Türkiye’de yaşananlara da tepki göstermesi gerekirdi.” 



“Avrupa, olayların ciddiyetini kavramalı” 

Altun: “AB, Türk demokrasisine yönelik gerçekleşen bu saldırıya beş senedir tepkisiz kalıyor. Darbe girişimi başarısız olunca askeri helikopterlerle Yunanistan’a kaçan darbecilere sığınma verilmesi, yaşanan sürecin özeti. Örgütle doğrudan bağlantılı olan kişilerin de Avrupa’da serbestçe gezebilmesi endişe verici. Bu kişilerin adalete teslim edilmesi konusunda hiçbir adım atılmaması, AB’nin darbecilere sempati duyduğunun göstergesidir. Bu durum, AB’nin insan hakları ve demokrasi konularındaki iddialarına da gölge düşürmektedir. Avrupa, yaşananların ciddiyetini kavramalıdır.” 



“Kendilerini eğitim gönüllüsü ilan ettiler” 

İspanyol gazetesinin, FETÖ’nün devlet kurumlarına sızma sürecinin nasıl olduğuna ilişkin sorduğu soru karşısında Altun: “FETÖ, öncelikle ordu, emniyet ve yargı kurumlarına; sonrasında da diğer kurumlara girdi. Kamu hizmetine soktukları üyelerinin maaşlarından kesin yaparak şirket kurdular. Eğitim kurumları açarak buraya gelen çocukları devşirdiler. Tüm bu faaliyetlerini yürütmek için de kendilerini eğitim gönüllüsü ilan ettiler.” 



“Örgüt üyelerini tek tek deşifre ettik” 

Altun: “FETÖ’nün mensubu olduğu bilinen kişilerin bir kısmı örgütle bağlantılı şirket ve dernekte görev alıyordu. Kalan kısım ise kimliğini gizliyor ve seküler halk içinde bulunuyordu. Örneğin 15 Temmuz zamanında darbe merkezi olarak belirlenen Akıncı Üssü’nde bir grup sivilin olduğunu ve bunların TSK ile hiçbir bağlantısının olmadığını biliyoruz. Fakat bunlar darbe girişimini idare ettiler. Darbe girişimi, deşifre olduklarını fark eden örgüt mensuplarının son hamlesidir.” 



“Teknik sebepleri bahane ederek Gülen’i iade etmediler” 

Altun: “Türkiye ve ABD arasında suçluların iadesi konusunda bir antlaşma bulunuyor. Bu antlaşmaya göre bir kişinin bir konu hakkında suçlanması bile o kişinin gözaltında tutulmasına bir sebep. 15 Temmuz sonrasında biz gerekli belgeleri ABD’li yetkililerle paylaştık. Ayrıca FETÖ mensuplarının, ABD kanunlarını çiğnediğini de belirttik. Buna rağmen yetkililer, teknik sebepleri bahane ederek Gülen’i vermediler. Bu da Türk halkının zihninde, ABD’nin darbecileri koruduğu ve bunu daha öncesinde bildiği yönünde bir algı oluşturdu. Bizim beklentimiz, ABD’nin antlaşmaya uymasıdır.” 



“Haksızlığa uğradığını düşünenler için gerekenler yapıldı” 

İspanyol gazetesinin, “Darbe girişiminden sonra yargı süreci işletilmeden görevinden ihraç edilen pek çok kişi oldu.” demesi üzerine Altun: "Bunlar tam olarak doğru değil. O günden sonra Meclis’in kararı ile ihraç süreci başladı. Ülkemiz yalnızca FETÖ ile değil ABD ve AB’nin terör örgütleri listesinde ulunan örgütlerle de 1980’den bu yana mücadele etmektedir. Bu örgütler, Türk vatandaşlarını, sivilleri ve bebekleri hedef almışlardır. Meclis’in verdiği yetki ile terör örgütü mensupları, görevlerinden ihraç edilmiştir. Haksızlığa uğradığını düşünenler için de gerekenler yapılmıştır. Bu konuda itirazların incelenmesi için üst düzey komisyonlar kurulmuştur. Başvuru yapanların bir kısmı görevlerine döndü.” 



“Türkiye, Avrupa için vazgeçilemez bir ortak” 

İspanyol gazetesinin, “Avrupalı müttefikleriniz sizce Türkiye’nin hangi siyasi yönlerini anlayamıyor?” sorusu üzerine Altun: “Öncelikle ülkemizin gerçekten zorlu bir coğrafyada yaşadığını unutuyorlar, son 20 senede Suriye ve Irak’ta yaşanan istikrarsızlıklar, ülkemiz açısından güvenlik ve ekonomik sorunlar yarattı. Bu süre zarfında 4 milyon sığınmacıya da kapımızı açtığımızı hatırlatmak isterim. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vesayet odaklarıyla mücadele ettik. Ülkemizde darbeler çağı artık kapanmıştır. Ülkemizi bölgesel gerçeklerden ve geçmişten soyutlayarak eleştirebilirler fakat bunların kimseye faydası olmaz. Avrupalı müttefiklerimiz esasında Türkiye’nin ne denli önemli bir aktör olduğunu sık sık belirtiyor. Ülkemiz, hali hazırda Avrupa için vazgeçilmez bir ortaktır.”
 

Yorumlar (0)