Ekrem İmamoğlu'ndan 'fotoğraf' tepkilerine cevap: Vız gelir tırıs gider

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan’ın idam edilişinin 50. yılında, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Deniz Gezmiş Bağımsızlık ve Özgürlük Vakfı tarafından düzenlenen “Tam Bağımsız Türkiye Yolunda Denizlerin Sonsuzluğa Uzanışının 50. Yıl Dönümü Anma Etkinliği’ne” katılım gösterdi. İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan da etkinliğe katıldı.

“68 kuşağı ölmedi, ölmeyecek”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, törendeki konuşmasında şunları aktardı:

“Çok değerli insanlar burada var. 68 kuşağının hanımefendileri, genç delikanlıları burada. Gezmiş ailesi var. Tabii onlardan ilham alan çok değerli dostlar da ayrıca burada. 68, tüm dünyada; toplumsal değişimlere yol açacak olan olayların başladığı bir yıl. 68 kuşağı, bu isteklerle sokaklara çıkıp, cesurca isteklerini ortaya koydular. Bu, özgür düşüncenin ifade edilme ve özgürleşme arzusuydu. Büyük bir başarıyla seslerini bütün dünyaya duyurdular. Bu kuşağın Türkiye’deki en önemli temsilcilerinin bir bölümü de burada, bir bölümü ise yaşamını yitirdi; fakat ne yazık ki Yusuflar, Denizler, Hüseyinler hiç olmayacak, Türkiye tarihine bir kara leke olarak ciddi bir haksızlıkla yaşamına mal oldu. Fakat şöyle bir niteliği var; Denizlerin, Hüseyinlerin ve Yusufların nezdinde 68 kuşağı hiç ölmedi, ölmeyecek. Bugün de bunu yaşıyoruz.”

Fotoğraf eleştirileri: “Vız gelir tırıs gider”

İmamoğlu, Karadeniz gezisi sırasında gazetecilerle çekilen ve eleştirilere maruz kalan fotoğrafıyla ilgili de şunları söyledi:

"Hangi salonda olursa olsun, hiçbir yerde farklı bir dil olmayacak. Bu sebeple, bir fotoğraf sebebiyle kurban etmeye çalışanlar olabilir, aynı şeyi benimle düşündüğünü, inandığını söyleyen ve anlık hırslarına yenilmiş olanlar olabilir veya bir takımın renkleri sebebiyle ayrıştırma çabası içinde olanlar olabilir. Başka kişilerin değirmenine su taşıdıklarını bilmeyenler de olabilir. Ayrıca farkında olup yapanlar da belki de olabilir. Fakat bu kardeşiniz için vız gelir tırıs gider. Umurumda değil. Bu sebeple; şunun için söylüyorum: bu kadar ciddi idealleri, büyük olaylarla ilgili bu heyecanla tartışırken veya konuşurken küçük ayrıntılar üzerinden davayı, o davanın insanları veya başka bir arkadaşımızın başına gelebilir gerçekten fark etmez. ‘Bu insan ne istiyor, ne yapmak istedi’yi anlamadan, bu tarz girişimlerde bulunanları akıllı olmaya çağırıyorum. Başka hiçbir çağrım yok. Akıllı olmaya çağırıyorum. Çünkü, başarmak dışında şansımız yok. Benim can ciğer arkadaşım Tayfun, 18 yıl Silivri’de hapis cezası almışken, onunla birlikte diğer arkadaşları da mesleğini yapmak dışında hayatında başka ideali bulunmayan bu kardeşimin bu hukuksuzluğa maruz kaldığı bir haftada, bir görüntü üzerinden, bir takımın renkleri sebebiyle kargaşa üretmeye çalışanların aklını, şaşkınlıkla izliyorum."

“Yobazlıkların, kötülüklerin izlerini silemediysek bunda hepimiz borçluyuz”

Ekrem İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben bunlarla yüzleşmeden, gerçekleri söylemeden milyonlarca insana Deniz Gezmiş, Hüseyin, Yusuf gibi pırlanta insanların, milyonlarca kişiye hain, düşman diye anlatılmasını yenememişsek, bu yobazlıkların ve kötülüklerin izlerini silememişsek bunda hepimiz borçluyuz.”