Cumhuriyet döneminde milli harp sanayi

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyetin ilanından sonra bugün bile başaramadığımız tam bağımsız milli bir savaş sanayi kurdu. Atatürk döneminde yurt dışına uçak ve denizaltı bombaları ihraç edilmeye başlandı.

GÜNDEM 29.10.2022, 09:24 29.10.2022, 09:33
Cumhuriyet döneminde milli harp sanayi

Ülkemizin bulunduğu konumun stratejik önemi, balkanlar, kafkasya ve ortadoğu gibi bir istikrarsızlık üçgeninin arasında bulunması güçlü bir ordumuzun olmasını zaruri kılıyor. Aynı zamanda 3 tarafı denizlerle çevirili topraklarımızın ve mavi vatanın korunması için de etkin ve caydırıcı bir donanmamızın olması büyük bir ihtiyaç. Teknolojinin geldiği seviye itibariyle savaş sistemlerimizin milli olması çok büyük bir önem arz ediyor.

Son yıllarda bu konuda ciddi bir atılım yapan Türkiye, milli savunma sanayi şirketleri ile çağı yakalamaya çalışıyor. Ancak eğer ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyet döneminde açtığı fabrikalar ve yaptığı girişimler daha sonra takip edilebilseydi belki de bugün Türk savaş sanayisi çok farklı bir yerde olabilirdi.

Atatürk cumhuriyetin kurulmasından hemen sonra uçak fabrikasından, top parçalarına kadar bir çok savaş sisteminin üretilmesi için çalışmaları başlattı ve bir çok fabrika kurdu. Fakat daha sonra bu girişimler maalesef devam ettirilemedi ve bu fabrikaların birçoğu kapatıldı.

Savunma sanayi ülkelerin milli sırrı olarak görülüyor ve ülkeler kendi yaptıkları savaş sistemlerinin teknolojisini dost ve müttefik bile görse başka herhangi bir ülke ile paylaşmıyorlar. Dünyanın en büyük savunma sanayi firmalarına baktığımızda çoğu uzun yıllardır faaliyette olup, kendi kurumsal kimliğini ve kurumsal hafızasını oluşturduğunu, aynı zamanda teknolojik birikim ve tecrübeleriyle de yeni sistemler üretebildiklerini görüyoruz. En büyük firmalardan birkaç örnek vermek gerekirse;
Boeing 1916 yılında ABD'de,
Raytheon 1922 yılında ABD'de,
Atlas 1883 yılında AEG adıyla Almanya'da,
Thales 1922 yılında Hollanda'da,
Dassault Aviation 1929 yılında Fransa'da kuruldular.

İşte böyle bir zamanda Mustafa Kemal Atatürk ileri görüşlülüğüyle milli ve güçlü bir savunma sanayinin önemini gördü ve 1925 yılında Kayseri'de Türk uçak fabrikasını kurdu. Dünyaya silah ihraç eden diğer ülkelerin teknolojik gelişimine baktığımızda görülüyor ki eğer biz de bu uçak fabrikamızı koruyup geliştirebilseydik dünyanın en büyük savunma sanayi firmalarından birisi de Kayseri'de olabilirdi.

Bu sadece havacılık ile ilgili kısım. Cumhuriyet döneminde savunma sanayisinde öyle atılımlar yapıldı ki belki bugün bile o ufuk ve heyecanı yakalayabilmiş değiliz. Peki 1937 yılında Yunanistan, Mısır, Polonya ve Bulgaristan gibi ülkelere uçak bombası ihraç ettiğimizi ve 1934 yılında ürettiğimiz milli uçaklardan birisini İran'a hediye ettiğimizi biliyor muydunuz? 

Tamamı yerli sermaye ile Haliç'te kurulan özel savunma sanayi fabrikası Şakir Zümre ilk denizaltı su bombaları, ilk yerli uçak bombaları gibi birçok ilke imza attı ve bu silahları yurt dışına da satarak ekonominin gelişmesine yardımcı oldu. Ancak Marshall yardımlarının gelmesi ile birlikte İnönü döneminde tam da yerli füze çalışmaları yapılırken savunma sanayi bölümü kapatıldı ve Şakir Zümre sadece soba üretebilen bir fabrika halini aldı.

Atatürk aynı zamanda denizlerin korunmasının ve deniz kuvvetlerinin de önemini çok iyi biliyordu. Daha cumhuriyetin kurulmasının üstünden bir sene bile geçmeden Cumhuriyet Donanmasının ilk denize çıkan savaş gemisi Hamidiye ile tatbikata katılan ulu önder burada cumhuriyet donanmasının genç subaylarına şunları söylemişti: "Donanmasız Anadolu olmaz. Donanmadan yana kuvvetli olmak Türkiye’nin savunması için şarttır. Donanmamız izlediğimiz politikanın da kuvvetli desteği olacaktır." Nitekim dediğini de yapmış kuvvetli bir Türk donanması kurmuştur hatta cumhuriyet döneminin ilk 4 denizaltısının isimlerini de kendisi vermişti. Bu isimler hala Türk Deniz Kuvvetleri tarafından yaşatılmakta olan Saldıray, Batıray, Atılay ve Yıldıray'dır. 

Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyet kurulduktan sonra Kara Harp Sanayi ile ilgili tam 13 fabrika, Hava Harp Sanayi ile ilgili ise de 5 fabrika kurmuştur. Deniz Harp Sanayii ile ilgili ise Osmanlı'dan kalan Haliç ve Camialtı tersanelerinin yanında Gölcük tersanesini de açmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk devrinde bir harp sanayi meydana getirdi ve bu sayede askerî, ekonomik ve siyasî anlamda büyük avantajlar elde etti. Bu Atatürk'ün koyduğu tam istiklal anlayışının bir örneğidir. İşte Atatürkçülük böyle bir ideal, fedakarlık ve çalışkanlıktır. Cumhuriyetimizin 96. yılını kutlarken ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü de şükranla anıyoruz. Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.

Yorumlar (1)
Museyip kocaoglu 5 yıl önce
Mekani cennet olsun