Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücret ve faiz açıklaması: Taviz vermeyeceğim

Türkmenistan'a iki günlük bir ziyaret düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye dönüşünde basın mensuplarının gündemdeki konularla ilgili sorularına yanıt verdi ve faiz oyunlarına prim vermediklerini, bundan sonra prim vermeyeceklerini açıkladı.

GÜNDEM 29.11.2021, 15:53 29.11.2021, 15:57
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücret ve faiz açıklaması: Taviz vermeyeceğim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı.

“İkili ticareti 5 milyar dolara ulaştırma hedefimiz var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov’un davetine icabetle gerçekleştirdiğimiz ziyareti verimli bir biçimde tamamladık. Öncelikle  27 Kasım’daki ziyaretimizin ikili boyutunu gerçekleştirdik. 28 Kasım tarihinde ise Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 15. Liderler Zirve Toplantısı’na katıldım. Resmi ziyaretim kapsamında Sayın Berdimuhamedov ile Türkiye-Türkmenistan arasındaki söz konusu ilişkileri değerlendirdik. Türkmenistan’ı ilk tanıyan ülke olarak kardeşliğimizi her konuda geliştirmeye dikkat ediyoruz. Özellikle altyapı, güvenlik, eğitim, ticaret, ulaşım ve enerji alanlarında münasebetlerimizi geliştirme çabası içerisindeyiz. En kısa sürede ikili ticaretimizi 5 milyar dolara yükseltme hedefini koyduk.”

“Yüzyılı Türkler inşa edecek”

Bir basın mensubunun, “Türk Devletleri Teşkilatı, “Daha Adil Bir Dünya” ve “Dünya 5’ten Büyüktür” mücadelesine bir ivme sağlar mı? Dünyada Türk Devletleri Teşkilatı’nın oluşturduğu yankı nedir?” şeklindeki soruya da cevap veren Erdoğan, “Yüzyılı Türkler inşa edecek” açıklamasını yaptı ve şunları söyledi:

“Türk Devletleri Teşkilatı olarak liderler öncülüğünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleştirilen üst düzey bir toplantıydı. Özellikle küresel dünyada işbirliklerinin, beraber hareket etmenin en büyük göstergesi bu tarz buluşmalardır. Bunlar pek sıradan buluşmalar değil fakat biz bu dönemde hamdolsun bunu başarabildik. Bunlar bizim için gerçekten gurur vesilesi oluyor. 2013’te benim bir açıklamam vardı, “21’inci yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak” sözlerini kullanmıştım. Bu aynı zamanda dünyada, Türklerin bu tarz bir yüzyılı inşa edeceklerinin sözüydü. Biz bunu şu anda yakalamış durumdayız. Bu noktada, liderlerin önemli bir konumu var. Bizler için Türkmen kardeşlerimiz farklı bir anlam taşıyor.. Türkiye’ye karşı muhabbetleri farklı. Umarım bu bir vesiledir ve böylece ticaret hacmini 5 milyar dolara ulaştırabileceğimiz bir Türkiye-Türkmenistan ilişkileri bizleri çok daha farklı bir geleceğe ulaştıracaktır.”

Faiz ve yeni ekonomi modeli: “Faiz oyunlarına prim vermeyeceğiz”

Bir diğer gazetecinin “İhracat, istihdam ve üretimi güçlendirmeye ilişkin yeni bir ekonomi modelini uygulamaya başladınız. Olabildiğince faizi düşük tutmayı hedefliyorsunuz. 19 senelik iktidarınızda hangi koşulların olgunlaşmasıyla bu modeli uygulamaya koydunuz? Yakın süreçte yeni modelin artıları ortaya çıkar mı? Bu dönemde dar gelirleri rahatlatacak birtakım yeni adımlar olacak mı?” sorusuna da cevap veren Erdoğan, şunları söyledi:

“İktidara geldiğimizden beri, arihimizde ilk defa kendi gerçeklerimize, önceliklerime ve ihtiyaçlarımıza uygun bir ekonomi politikası seyrettik. Aynı kararlılıkla buna da devam ediyoruz. Yani ekonomik olarak biz, bağımsızlaşma mücadelesi verdik. Bu adımları attığımız sürece, dışarıdan ve içeriden vesayetçilerin dirençleriyle, ekonomimize karşı saldırılarla karşılaştık. Bunları milletimizle beraber bertaraf ettik. Bizi, istedikleri çizgiye çekmeye çalışanların faiz, kur oyunlarına prim vermedik, vermiyoruz. Büyüme yolculuğumuz sürecinde ihracat, istihdam, üretim, yatırım her zaman önceliğimiz oldu. Ekonomik tetikçilere, mandacı iktisatçılara ve felaket tellallarına aldırmadan hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Bu ülke, bizden önceki dönemde dünya ortalamalarının çok üzerinde yüksek maliyetler ve oranlarla borçlanmak zorunda bırakıldı. Bu bağımlılık anlamına geliyordu. Ekonomik anlamda bağımlı bir ülke kendi politikalarını tabii ki hayata geçiremez. Belirlenmiş çizgiyi geçmeye çalıştığınızda karşılaşacağınız tek şey şantajdır. Buna karşı dirayetiniz yoksa istikrarsızlığa maruz kalırsınız. Biz, işte ülkemizi bu durumdan kalıcı bir şekilde kurtarmak için son 19 senede sergilediğimiz siyasi irade ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde özellikle bu mücadeleyi gösterebilecek imkana ve dirayete kavuştuk. Son dönemde döviz kuruna ilişkin iktisadi temelleri bulunmayan hareketler sebebiyle yaşanan artışların oluşturduğu problemlerin, milletimizin lehine üretim, istihdam ve yatırımla çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz de böylece kazanacak.”

“Önceliğimiz düşük faiz”

Erdoğan, faiz açıklamalarına şöyle devam etti:

“Şunu açık bir şekilde söylemem gerekiyor. İktidara geldiğimizden beri ekonomideki tezimiz düşük faizdir ve faiz-enflasyon ilişkisini ben sürekli olarak ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ şeklinde işlemişimdir. Bu tezim hiç değişmedi. Bugün de yine aynı tezi savunuyorum ve ben buna inanıyorum. Ben de eğer ekonomi tahsili aldıysam ve bu tahsilden de öte birtakım değerler silsilesinde bilgim ve inandıklarım varsa; faiz sebeptir, sonuç değildir; enflasyon sonuçtur. Tabii bazıları burada bunun tam tersini savunuyorlar. Bunlar enflasyonun sebep, faizin sonuç olduğunu savunuyorlar. Peki dünyaya şöyle bir bakalım; küresel ekonominin şu anda egemen olduğu dünyada enflasyon sebep, faiz sonuç mudur; yoksa tam tersi faiz mi sebep, enflasyon mu sonuçtur? Amerika’da şu anda enflasyonun geldiği nokta belli. Avrupa’da geldiği nokta ortada. Bir de İsrail’e bakalım… İsrail’de enflasyon ve faiz nedir, oranlar ne durumdadır? Buna baktığımızda bizim tezimizin doğru olduğunu görüyoruz. Ben yine şu anda aynı iddiamdayım. Son günlerde bu konuyla ilgili ülkemizde birtakım spekülasyonlar var. Burada en önemlisi, Türkiye’de geçmişte gecelik faizlerin 7.500’lere ulaştığını gördük. O süreçte CHP iktidardaydı. CHP’nin faturasını bu millet ödedi. Bugün 18 yaş altı genç nüfus, bunları yaşamadı fakat biz yaşadık, gördük. Bugünkü CHP’nin sözcüsü de o sürecin faillerindendir. Hatırlayın Bay Kemal grup açıklamalarında “faizi 1’e indirin, biz de sizi destekleyeceğiz” dedi. Bir insan sabah akşam böyle bir değişiklik gösteremez. “Faizi 1’e indirin, sizi destekleyeceğiz” diyeceksin önce, sonra da kalkıp faiz indirimine tepki göstereceksin. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tarz zikzakları yok. Erdoğan, en başından bu yana düşük faizden söz ediyor ve “Bu faiz inecek” diyor. Hiçbir zaman ben faizin yükseltilmesini savunmadım ve savunmayacağım. Farklı düşünenler de olsa Tayyip Erdoğan aynı noktada durmaya devam edecek. Bu konuda asla taviz vermem. Çünkü aynı zamanda bu benim değerler anlayışımdaki yapımdır. Bundan taviz vermeyeceğim. Bu gidişle de bu işi başaracağız. İnşallah enflasyon seçim öncesi nerelere kadar düşecek göreceksiniz; çok açık delilleriyle her şeyiyle ortada. Faiz lobileri kuduruyor. Ben TÜSİAD’a ne dedim? ‘Hadi, finans sektörü ve para sizde. Neden yatırım yapmıyorsunuz? Arkadaş, biz sizden bir şey istiyoruz; büyüme, ihracat, üretim, istihdam ve yatırım… Fakat biz bunu söyleyince siz tam tersini söylüyorsunuz. Faizi düşürelim, yok… Kamu bankaları başta olmak üzere biz yatırım yapacaklara gerekli yardımı vermeye hazırız. Yeter ki yatırımlarınızı büyütün, yatırım yapın ve bununla beraber istihdam oluşsun. İşsizliğin en büyük çözümü ihracat, üretim ve istihdamdır. Daha sonra ise büyüme geliyor. Biz şu anda büyümede çok iyi bir konumdayız ve bu böyle devam edecek. Bu işi başaracağız.

“Yeni ekonomi modelini ben anlatacağım”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ekonomi modelini bizzat anlatacağını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Yeni modeli tabii ki aktaracağım. 15’er gün arayla inşallah bazı televizyonlarda ortak yayınlara çıkacağım. Ayrıca bazı arkadaşlarımı çıkaracağım. Onlar da birtakım açıklamalar yapacak. Biz mesela şu anda ihracatta hiçbir dönemde olmayan bir sıçrama gerçekleştirdik. Ticaret Bakanım çıkacak, bu konuda nereden nereye geldiğimizi halka anlatacak. Yine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım çıkacak, enerjide nereden nerelere geldik, bunu anlatacak. Düşünün, bırakın bir gemiyi, bir sandal yoktu. Bugün sismik araştırma gemilerimiz mevcut. Üç sondaj gemimiz vardı, ona şimdi de dördüncüyü ekledik ve bu dördüncü olan ise sıfır kilometre. Bunları uygun fiyatlarla satın aldık ve kendimize ait. Bu tarz şeyler yoktu. Kiralama ile devam ediyorduk. BP ile anlaştık diyelim, BP gelip bizde araştırmalar gerçekleştiriyordu. Fakat tabii uyanıklık bizdeydi; para vermezdik, araştırmayı yap, kazanırsan yarısı benim yarısı senin. Shell’e de aynısını söylerdik. Fakat bugün kendi gemilerimize sahip çıktık. Onlarla beraber hamdolsun kendi sularımızda keşifler yapıyoruz. Gemilerimizi dünyaya kiralarız ve böylece paramızı yine kazanmaya devam ederiz.”

BAE ziyareti: “BAE ile yeni dönemin başlaması için önemli bir adım oldu”

BAE Prensi’nin Türkiye’ye ziyaretine de değinen Erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

“2011’de Muhammed Bin Zayed’le bir görüşmemiz oldu. O dönemin ardından bazı farklı süreçler yaşadık. Ama ipleri tamamen koparmadık. İstihbarat teşkilatları en azından karşılıklı görüşmelerini sürdürdü. Ticari olarak da bu arada ilişkilerimiz devam etti. İstenmeye gelişmeler olmasına rağmen iş, sonunda iyi bir aşamaya geldi. Kardeşini gönderdi önce ve bizim ilgili birimlerimizle görüşmeler gerçekleştirdiler. Yatırım ofisimizle birtakım görüşmeler yaptılar. Türkiye’de yatırım için hazır olduklarını aktardılar.  Muhammed Bin Zayed özellikle kendisi ziyaret etmeyi istediğini söyledi ve bu ziyareti de gerçekleştirdik. Adeta bir aile hassasiyeti kapsamında bir ziyaret oldu. Bu ziyarette de bu anlaşmaları yaptık. Bu anlaşma metnindeki maddeler, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yeni bir sürecin başlamasına ve bunu kalıcı kılmaya yardımcı olacak bir adım oldu. Gerek heyetler arasında gerek ikili görüşmelerimiz çok iyi geçti ve imzaları orada attık. Bundan sonraki döneme ilişkin de kısmet olursa şubat ayında benim bir iade-i ziyaretim gerçekleşecek. Benden evvel Dışişleri Bakanım ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımın ziyaretleri söz konusu olacak. Ön hazırlıklar yapılacak. Daha sonra ise şubatta da ben geniş bir heyetle inşallah gideceğim ve çok güçlü bir şekilde bazı adımları atacağız. 10 milyar dolarlık bir yatırım sundular. Bu yatırım planını da uygulamaya koymak üzere çok farklı bir geleceği inşa edeceğiz. Bu anlamda da güzel gelişmeler yaşanacak. Bay Kemal tabii ki saçma sapan şeyler konuşuyor.”

Kılıçdaroğlu’na tepki: “Biz seninle helalleşemeyiz”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Her şeyden önce Bay Kemal, bugünlerde helalleşmeden söz ediyor. Bir sorun haram nedir, helal nedir? Helalleşmeden söz ediyorsun, bunu isteyen kalkıp da helalleşmek istediklerine böyle gayri milli diyerek hitap eder mi? Gayri milli dediğin kişiye oy verenler, Türkiye’de yüzde 52 civarında. Erdoğan, yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçildi mi? Seçildi. O nedenle “Bay Kemal, helalleşmek nedir?” diye sormak gerek. Haram ve helali öğrenmesi lazım. Şu anda parti kuran arkadaşları dahi Bay Kemal’e hakkımı helal etmeyeceğim diye bağırıyorlar. Yani kalkıp Erdoğan’a bunu söyleyen adam, sen kiminle helalleşeceksin? Önce benim, hakkımı sana helal etmem gerek. Niye? Çünkü kazandığım davalar var. Avukatlarıma “Üzerine gitmeyeceğim, bu davaları iptal edin.” dedim. Ben bu şekilde yaklaşmış biriyim. Fakat görüyorum ki şu anda sen, bize oy veren tabanımıza gayri milli dersen biz de asla seninle helalleşemeyiz. Böyle saygısızlık yapan, asla bizden helallik beklemesin.”

“Erken seçim olmayacak”

Erken seçim tartışmalarına da cevap veren Erdoğan, erken seçimin olmayacağını söyleyerek şunları aktardı:

“Elinden gelen şey neymiş? AK Parti Genel Başkanı olarak şu anda ben, MHP Genel Başkanı Bahçeli, aynı şekilde Büyük Birlik Başkanı Sayın Destici açıklamalarımızı yaptık. Bunun tarihi 2023 Haziran dedik. Bu asla değişmeyecek. Bunu defaatle söyledik. Gözleri var görmüyor, kulağı var duymuyor! Bu kadar açık bir şekilde bunları söyledik. Bu ülkede sizin gücünüz, erken seçim kararı almaya yeter mi yetmez mi? Asla yetmez! Daha neyi tartışıyoruz, konuşuyoruz. Her şey bu kadar net ve açık bir şekilde ortada. Boşuna uğraşıyorlar. Boş teneke çalıyorlar. Allah kısmet ederse 2023 Haziran ayı seçim tarihidir. Artık Türkiye, ilan edilen seçim tarihlerine alışacaktır.”

Asgari ücret: “Kimse mağdur olmayacak”

Asgari ücret görüşmelerinin devam ettiğini açıklayan Erdoğan, konuya ilişkin “Görüşmelerin akışına göre biz de kararımızı inşallah vereceğiz. Asgari ücret arttı diye çalışanı işten çıkarma gibi bir durum olacağını da sanmıyorum. Başta alt gelir grupları olmak üzere milletimizin tüm kesimlerinin hayat koşullarını iyileştirmek için mücadele veriyoruz. İstenmeyen şartların oluşmasını önlemek için elimizdeki imkanları kullanırız. Kimsenin mağdur olmasına izin vermeyiz.” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)