Casuslukla suçlanan Metin Topuz hakkında flaş karar!

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz'le irtibatının ortaya çıkarılmasının ardından casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un tutukluğunun devamına karar verildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşen dördüncü duruşmaya, tutuklu sanık Metin Topuz ve avukatları katılım gösterdi. Duruşmada, müşteki eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakan Faruk Çelik'in avukatları da hazır bulundu. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier ve ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile ABD'li gazeteciler de duruşmayı izledi. 

Celse arasında mahkemeye gönderilen belgeler daha önce alınan kararlar gereği okundu.

Görüşü sorulan duruşma savcısı, daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilecek olan Feyyaz Öztürk'e ulaşılamadığını ve mahkemeye gelen yazıya göre bu tanığın 9 Ocak 2018'de yurt dışına çıkış yaptığına ilişkin kayıt bulunduğunu belirterek, soruşturma aşamasında alınan beyanlarına göre tanığın anlatımlarının sanık Topuz'a yüklenen suçlara yönelik büyük önem taşıdığını ifade etti. 

Tanık Feyyaz Öztürk'ün mahkemenin huzurunda dinlenilmesinin hayati önem taşıdığına işaret eden savcı, yurt dışında olduğu bildirilen tanığın istinabe yoluyla ifadesinin alınmasına yönelik karar verilmesini talep etti. Bu aşamada sanık Topuz'un tutuklanmasına yönelik gerekçelerin halen mevcut bulunduğunu da ifade eden savcı, kaçma ihtimali de gözetilerek tutuklu sanık Topuz'un bu halinin devamına hükmedilmesini istedi. 

"Feyyaz Öztürk'ün iddialarını kabul etmiyorum"

Savcılık mütalaasına karşı beyanı alınan sanık Metin Topuz, tanık olarak dinlenilmesi istenen Feyyaz Öztürk isimli şahsı tanımadığını ve hiçbir zaman görmediğini ileri sürdü. 

Feyyaz Öztürk'ün kendisi hakkındaki iddialarını kabul etmediğini kaydeden Topuz, "Bahsettiği şahısları da hiçbir zaman görmedim, ilişkim olmadı. Telefon görüşmem de herhangi bir görüşmem de bulunamamıştır, tespit yapılamamıştır. Hakkımda, 2004, 2006 ve 2008 yıllarında adli mercilere şikayette bulunduğuna dair beyanı var. Bu beyanla ilgili birimlere sorular soruldu ve birimler de böyle bir şikayetin olmadığına dair evrak gönderdi mahkemeye. Bütün iddialarını reddediyorum." şeklinde konuştu.

Söz alan sanık avukatlarından Selman Ali Baş, tanık olarak dinlenilmesi istenen Feyyaz Öztürk'ün kolluk ifadesinden 3 ay sonra yurt dışına çıktığını ve mahkeme huzurunda dinlenilmesinden kaçtığını ya da kaçırıldığını aktararak, daha önce de soruşturma aşamasındaki beyanlarına önem verilen ancak mahkeme huzurunda dinlenirken beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılan tanıklar olduğunu, bu tanıkların davaya bir faydalarının olmadığının anlaşıldığını iddia etti. 

Sanığın avukatından tahliye talebi 

Tanık Feyyaz Öztürk'ün bir kısım iddialarıyla ilgili mahkemenin araştırma yaptığını ve müvekkilinin bu kişi tarafından şikayet edildiğine dair bir veri veya delilin mevcut olmadığını kaydeden avukat Baş, şu şekilde konuştu:

"Bu adam bir sebeple kaçıyor veya kaçırılıyor, uzaklaştırılıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde tüm imkanların kullanılmasına rağmen mahkemede tanık olarak dinlenilmesine muvaffak olunamayan bir adamın, bulunduğu belirtilen İtalya'dan istinabe yoluyla beyanı alınmaya çalışılacak. Bu ifadenin alınmaması gerekçe gösterilerek tutukluluğun devamı istenecek. Mantığa aykırı bütün bunlar. Mahkeme onu bir şekilde dinleyecekse, tanığın yurt dışında olmasının, müvekkilimizle ilgili hususlardan kaynaklanmadığını gözeterek, tutukluluğunu bu hususa bağlamaması gerekmektedir. Bu tahliyeye engel bir husus değildir. Bu yüzden mütalaaya katılmıyoruz. Soruşturma evresi ile yargılama evresi tamamen siyah ve beyaz gibiydi. Yargılamaya başlandı, her şey aydınlandı. Bu iddianamenin ne kadar hatalı, hatta bunu da aşan maksatlı bir biçimde düzenlendiğini görmüş olduk. Dosyaya suçlamalarla ilgili deliller konulamadı. Tahliye talep ediyoruz."

Tutukluluğun devamına yönelik karar

Davaya ilişkin ara kararını bildiren mahkeme heyeti, İtalya'da olduğu belirtilen tanık Feyyaz Öztürk'ün beyanının istinabe yoluyla alınması için İtalya adli makamlarına gönderilmek üzere talimat yazılması kararını aldı.  

Tanık Feyyaz Öztürk'ün sanık aleyhine dosyaya giren beyanlarının olduğunu ve bu beyanlara göre kuvvetli suç şüphesinin halen bulunduğunu da açıklayan heyet, istenen ceza miktarına göre kaçma şüphesinin doğabileceği ve serbest bırakılması halinde henüz beyanı alınmayan tanık üzerinde baskı oluşturmasının söz konusu olabileceği gerekçesiyle sanık Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Duruşma, mahkeme heyeti tarafından 18 Eylül'e ertenledi.