Bilim Kurulu sonrası peş peşe kritik açıklamalar

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve YÖK Başkanı Erol Özvar’ın katılımlarıyla bugün gerçekleştirildi.



"Aktif vakaların yüzde 81'i tam aşılı değil"

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları, şu şekilde:

"Sizlere aşı programımız başladığı esnada tünelin ucundaki ışığın göründüğünü söylemiştim. Bugün tünelin çıkışı göründüğünü söylüyorum. Son haftalarda vaka sayılarındaki artışın özellikle aşı yaptırmamış kişilerden kaynaklandığını belirtmiştim.

500 bine yakın aktif vakamızın yüzde 81'lik kısmı tam aşılı olmayan bireylerden oluşmaktadır. Hastaneye yatış yapan vatandaşlarımızın yaklaşık olarak yüzde 90'ı tam aşılı olmayan bireylerdir. Hayatını kaybedenlerin yüzde 90'ı ya aşı olmamış ya da aşıları eksik kişilerdir.

Salgın hastalık nedeniyle gençlerin eğitiminin eksik kalması bugün ve önümüzdeki dönem için çok üzücüdür. Endişesi olan velilerimiz elbette olabilir. Eğer bu düşüncedeysek ilk etapta veliler olarak bizler tedbirlere riayet etmeliyiz. Günlük yaşamla tedbirin çelişmediğini göreceğiz. Bu dönemde öğrenci ve öğretmenleri örnek alacağız. Öğretmenlerin motivasyonu herkesinkinden yüksek olacak.

Koronavirüs vakalarının en yoğun olduğu yaş grubu 15-45 diyebilirim. 12 yaş üstü de 15 yaş üstünde olduğu gibi tercihe bağlı olarak yapılabilir.

Avrupa ülkelerinde bizden fazla aşı yapan Almanya haricinde başka bir ülke yok.

Aşılanmayanların okula alınmama durumu gibi bir şey olamaz. Öğretmenlerimizin aşılanma oranlarının gittikçe arttığına şahit oluyoruz. En az bir doz aşısını yaptırmış öğretmen ve okul personelinin oranı yüzde 88. İki dozu da yaptıranlarının oranı ise yüzde 75."

"Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır"

Bakan Özer, şöyle konuştu:

"Uzaktan eğitim her ne kadar başarılı olursa olsun, asla yüz yüze eğitim gibi olamaz. Yüz yüze eğitime geçilmesi zorunlu bir hale gelmiştir. Bunun için gerekli olan adımları Sağlık Bakanlığı ile attık ve atmayı da sürdürüyoruz. Eğitim kurumlarımızda gereksinim duyulan dezenfektan, maske ve temizlik malzemelerini tüm okullarımıza götürdük. Önlemlerin yer aldığı rehberi tüm velilerimize ilettik.

2021-2022 eğitim öğretim yılı için 650 milyon liralık ödeneği tüm okullarımıza gönderdik. 58 bin okulumuz için 113 bin kişiden oluşan temizlik personeline görev verildi. 

Okulların bir kez daha kapanmaması için yalnızca bize görev düşmüyor, velilere, öğretmenlere ve okul çalışanlarına da görev düşüyor. Lütfen kurallara harfiyen riayet edelim. Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır.

Yaklaşık olarak 2,5 milyon öğrenci ve 165 bin öğretmenimiz sahada. Aşı olmasa dahi PCR ile ilgili bize intikal eden bir sorun yok."



"Gerekli önlemleri aldık"

Erol Özvar'ın açıklamalarından satır başları ise şu şekilde:

"1,5 yıldır eğitim öğretim sürmektedir. Salgın başlar başlamaz hızlı bir reaksiyon göstererek kısa zaman içerisinde tüm dersleri dijital hale getirerek hizmet vermeyi sürdürdük. 

2021-22 döneminde YÖK olarak yüz yüze eğitim kararı aldık. Bunun için gerekli olan tüm önlemleri almış bulunuyoruz. Salgın koşullarının nasıl gelişeceğini öngöremediğimiz için salgının gidişatına göre Sağlık Bakanlığı'nın görüşleri ve kararları dahilinde yüz yüze eğitim sırasında diğer eğitim ve öğretim usullerinin de kullanılması yönünde kararlar aldı.

Üniversitelerimiz hibrit veyahut harmanlanmış eğitim ile derslerin bir bölümünü, yüzde 40'ını çevrim içi yapabilme hakkına sahiptir. Salgının gidişatına göre üniversitelerimiz eğitim öğretim enstrümanlarını kullanabilecekler."