Trump’tan İran’a savaş tehdidi!

Trump, pazar günü Twitter hesabından “İran savaşmak istiyorsa, bu onun resmi sonu olacaktır. ABD’yi bir daha asla tehdit etmeyin.” paylaşımında bulundu ancak hangi tehditleri kastettiğini açıklamadı. Trump’ın bu paylaşımı, geçen hafta Suudi petrol yataklarına yönelik gerçekleştirilen saldırılar ve pazar günü Irak’ın başkenti Bağdat’ta çok sayıda hükümet binası ve elçiliğin yer aldığı ‘Yeşil Bölge’ye roket fırlatılmasından sonra geldi. Irak ordusu, roket saldırısında zayiat olmadığını söyledi. Saldırıyı henüz kimse üstlenmedi.

İran ile gerginlikler tırmanırken Washington, bu ayın başlarında bölgeye bir uçak gemisi ve B-52 bombardıman uçaklarının yanı sıra bir amfibi hücum gemisi ve bir Patriot füze savunma sistemi bataryası gönderdi. Çarşamba günü de İran tarafından desteklenen Iraklı silahlı grupların ‘muhtemel’ tehditlerini öne sürerek, Kuzey Irak’taki Erbil Konsolosluğu ve Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde acil görev yapmayan tüm personelini geri çekti. Konu hakkında herhangi bir ayrıntı açıklanmadı.

Son günlerde Beyaz Saray, İran’a karşı tutumu konusunda farklı sinyaller gönderdi. Trump’ın uzun süredir savaş yanlısı olan ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’ın İran’a karşı katı bir tutum içerisinde olduğu ancak yönetimin diğer üyelerinin ona karşı koyduğuna dair raporlar var. Trump, kısa bir süre önce Bolton’ı sakinleştirdiğini ve dengelediğini söyledi.

"Trump'ın tehdidi son derece tehlikeli"

Georgetown Üniversitesi’nden Orta Doğu politika profesörü Trita Parsi, Trump’ın tehdidinin ‘son derece tehlikeli’ olduğunu söyledi. “Bu, kesinlikle bir ülkenin liderinin yapması gereken bir şey değil.” diyen Parsi, “Gerçekte bunların hepsinin arkasında bir mantık varsa, o zaman benim tahminim Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Bolton gibi şahıslar tarafından İran’ın kolay bir hedef haline geldiği ve parçalanmak üzere olduğuna ikna edildiği olurdu… İranlıların ABD tehdidini algılamaya başladıklarını, kendilerini misillemeye ve savunmaya hazır hale getirdiklerini bildiren bir istihbarat geldi. Bu, Trump’ı ürkütmüş gibi görünüyor, çünkü kendisi İran’a yapılacak bir saldırının daha büyük bir savaşa yol açacağını fark etti ve bunun kendi çıkarlarına uymadığını anlayacak kadar zeki biri… Bu yüzden Trump, savaş istemediğine dair söylemlerde bulunmaya başladı ancak ara sıra dürtüleri daha üstün geliyor.” açıklamalarında bulundu.

İran-ABD ilişkileri neden gerildi?

İran ve ABD ilişkileri, geçen yıl ABD’nin 2015 yılında imzalanan uluslararası nükleer anlaşmadan çekilmesi ve kaldırılan tek taraflı yaptırımları yeniden yürürlüğe koyması ile bir kez daha darbe aldı. Geçen ay Washington, İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütü ilan etti. Tahran, karşılık olarak ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nı (CENTCOM) terör örgütü listesine aldı.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, cumartesi günü resmi haber ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada, Tahran’ın savaş istemediğini ve herhangi bir ülkenin İran’a meydan okuyabileceği düşüncesine kapılmaması gerektiğini ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, krallığın bölgedeki savaşı önlemek istediğini ancak geçen hafta Suudi petrol pompa istasyonlarına drone ile düzenlenen saldırıların ardından ‘tüm gücüyle ve kararlılığıyla’ yanıt vermeye hazır olduğunu söyledi. Suudi Arabistan, bölgesel rakibi olan İran’ı krallıktaki iki petrol pompa istasyonuna salı günü yapılan insansız hava saldırılarının emrini vermekle suçladı. Saldırılar, iki Suudi petrol tankeri de dahil olmak üzere dört ticari geminin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kıyılarında ‘sabote’ edilmesinden iki gün sonra gerçekleşti. 

El Cubeyr, pazar günü düzenlediği basın toplantısında “Suudi Arabistan krallığı, bölgede bir savaş istemiyor. Krallık, bu savaşı engellemek için elinden geleni yapacak. Fakat diğer tarafın savaşı seçmesi durumunda, tüm gücüyle ve kararlılığıyla cevap verecek ve kendisini savunacak. Bölgede barış ve istikrar istiyoruz ancak devam eden İran saldırıları karşısında hiçbir şey yapmadan durmayacağız. ” ifadelerini kullandı.