Uykuya geçerken düşme hissi neden oluşur?

Tam uykuya daldığımız esnada birdenbire düşme hissine kapılıp vücudumuzun silkindiğini çok kez karşımıza çıkıyor. Oldukça yaygın olarak karşılaşılan bu hisse, beyindeki iki bölgenin kontrol çatışması sebep oluyor.

BİLİM-TEKNOLOJİ 29.11.2020, 01:49
Uykuya geçerken düşme hissi neden oluşur?

Tam uykuya daldığımız esnada birdenbire düşme hissine kapılıp vücudumuzun silkindiğini çok kez karşımıza çıkıyor. Oldukça yaygın olarak karşılaşılan bu hisse, beyindeki iki bölgenin kontrol çatışması sebep oluyor.

Bu durumu bir rüyanın parçasıymış gibi algılandığında, boşlukta düşme hissi oluşuyor. Bilim insanları bu duruma 'hipnik seğirme' adını veriyor. Beynimiz uyumak için çevreyle etkileşimini keserken, meydana gelen bir çatışmanın göstergesi.

Uyku esnasında vücudumuz felç olmuş gibidir ve dış dünyadaki olaylara duyarsız duruma geliriz. Fakat kas kontrolümüz için aynı şey geçerli değildir.

Beynimizde bulunan 'retiküler aktivasyon sistemi' adlı bölge, nefes alıp-verme gibi temel yaşam fonksiyonlarını kontrol eder ve tetikte olma duygusunu hissetmemize yardımcı olur.

Diğer taraftan görmeyle ilgili 'ventrolateral preoptik çekirdek' ise yorgunluğu düzenler.

Vücudun dünya dışı varlıklar tarafından ele geçirildiği hissi

Uykuya dalma esnasında retiküler aktivasyon sistemi vücudumuzun kontrolünü tamamen bırakırken; ventrolateral çekirdek ise yaşamsal faaliyetleri denetimine ele alır. Bu geçiş, yavaşça enerjisi kesilen bir lamba düğmesi gibidir fakat her zaman kusursuz bir şekilde işlemeyebilir.

Uyanıklığı meydana getiren enerji kalıntıları birden yükselişe geçtiğinde, seğirme hareketleri ortaya çıkar. Ancak bunun sebebi tam olarak kestirilemiyor. Hızlı göz hareketlerinin aksine, söz konusu seğirmelerin rüya gören beyinle hiçbir bağlantısı yoktur.

'Patlayan kafa sendromu' ismi verilen ve insanın kafasının içinde bomba patlıyormuşcasına sesler duymasına sebep olan ilginç rahatsızlıkta da paralel belirtiler gözlenir. Beynin uyanık ve uykuya geçen bölgeleri arasında bir kontrol savaşı vardır ve bu da şimşek çakması gibi ışıklar görmeye ve yüksek sesli patlamalar duymaya sebep olur.

Bazı ilerlemiş vakalarda söz konusu olgu aşırı uykusuzluğa ve hatta vücudun bilinmeyen güçler tarafından ele geçirilmesi iddialarına bile sebep olmuştur.

Ancak genel olarak burada kuşkuya kapılacak bir durum söz konusu değildir. Uykuya dalma esnasında ortaya çıkan ilginç bir çatışma halinden ibaret bir durumdur.

Daha önce de bu konu hakkında yazan psikolog Tom Stafford'a göre, "Uyku durumundayken gerçekleşen her iki hareket türü arasında hoş bir simetri söz konusudur. Hızlı göz hareketleri, uyanmakta olan dünyada gözlenebilecek rüya kalıntılarıdır. Hipnik seğirmeler ise rüya dünyasına izin almadan giren uyanık hayat kalıntıları gibidir."

Yorumlar (0)