İslam dinine göre yemin etmek nedir? Yemin ne anlama gelir? Yemin etmenin kefareti nedir? 

YAŞAM 12.01.2021, 11:53 Hanife
İslam dinine göre yemin etmek nedir? Yemin ne anlama gelir? Yemin etmenin kefareti nedir? 

Yemin etmek kelime anlamı olarak kuvvet anlamına gelir. Dini literatürde ise bir sözü Allah’ın adını veya Allah’ın bir sıfatını anarak daha güçlü bir anlam katarak söylemek demektir. Halk arasında bilinen şekliyle “Vallahi, billahi” gibi kelimeler yemin kelimeleridir. Yemin etmek esasen sakıncalı değildir fakat gereksiz yere veya sürekli olarak yemin etmek ve yemin kelimeleri söylemek doğru değildir. Ayrıca bir işi yapmak veya yapmamak için yemin eden kişi bunu yerine getirmekle yükümlüdür. Boş işler için yemin kullanmak bu sebeple de doğru değildir.

Kur’an’da yemin kavramları

Maide suresi 89. Ayet-i Kerime’de “yeminlerinizi koruyunuz (yerine getirin)” buyrulmaktadır. Yani yeminlerin yerine getirilmesi Allah’ın Müslümanlara bir emridir.
Nahl Suresi 91. Ayette ise “Allah adına yaptığınız ahitleri yerine getirin. Allah’ı kefil tutarak yeminlerinizi kuvvetlendirdikten sonra onları bozmayın. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızı bilir.” buyrularak yeminin Allah adı anılarak yapılmasının öneminin Allah’ın bir şahit oluşundan kaynaklandığı ve Allah’ın her yaptığımızı bildiği gibi yemin ettiğimizi de biliyor olduğu açıklanmıştır. 

Bu ayetler bizlere açıkça gösteriyor ki yemin İslam dininde yerine getirilmesi gereken hususlardandır ve son derece önemlidir. Boş yere durduk yere yemin edilmesi asla doğru değildir. Yemin bir nevi insanın Allah’ı kendine kefil etmesi olduğu için yalan yere Allah’ı şahit tutularak yemin edilmemelidir.

Yemin kefareti nedir? 

Yemin kefareti, yaptığı yemini bozan kişilerin yapması gereken bedellerdir.

Ayet-i kerimede yemin kefaretiyle ilgili;

“Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerinizden dolayı değil, bile bile yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tutar. Bozulan yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on yoksulu yedirmek veya giydirmek yahut da köle azat etmektir. Bu üç şeyden birisini yerine getiremeyecek kimse için de üç gün oruç tutmaktır. Yapıp da bozduğunuz yeminlerinizin kefareti işte budur. Yeminlerinizi tutun. İşte, Allah ayetlerini size böyle açıklar ki şükredesiniz.” (Maide Suresi 89)

Ayette yemini bozan kişilerin ne yapması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Kişi ailesine yedirdiği gibi on fakiri sabahlı akşamlı yedirmeli ya da giydirmeli veya köle azat etmelidir. Bunları yapamayan kişi ise üç gün oruç tutmalıdır. Bunları yaparken sıraya riayet etmek zorunda değildir, gücü hangisine yetiyorsa onu yapması yeterlidir. Hanefi ve Hanbeli mezhep imamlarının görüşüne göre ilgili ayette üç gün peş peşe orucun aralıksız tutulması gerektiğinin şart olduğu belirtilmiştir. Kişi kadın ise araya adet halinin girmesi peş peşeliği bozar ve bu durumda kadının tekrar peş peşe üç gün olacak şekilde oruç tutması gerekir. Diğer mezhepler ise peş peşe tutmayı şart değil müstehap görmüşlerdir. Kefaret orucuna geceden niyet edilmesi gerekmektedir. Yemin kefareti ödemede Hanefi ve Malikilere göre fakire doyacağı kadar yiyecek veya para vermek veya evinde ya da başka bir yerde yemek yedirmek caizdir. Hanbeli ve Şafii mezheplerine göreyse fakire doyacağı kadar yiyecek veya para vermek gerekir. 
Yemin kefareti için fıtır sadakası miktarınca bir fakire on günlük gıda yardımı verilebilir. Hanefilere göre bir fakiri on gün doyurmak veya fıtır sadakası miktarınca gıda vermek caizdir. Şafiiler ise gerekli sayıya ulaşmayı yani on farklı fakiri doyurmayı şart koşmuşlardır. Hanefiler ayette belirtilen miktarların paralarının da verilebileceğini söylemişlerdir. Hanefiler hariç diğer mezhepler ise bedellerin yerine getirilmesinin para ile olmayacağını belirtirler. 

Doyurulacak fakir kefaret ödeyen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişi olmamalıdır. Hanefiler fakirin Müslüman olmasını şart görmemişlerdir.
 
Verilecek elbiselerin ise ölçüsü namazdaki setr-i avret koşullarına uygun olmalıdır. Fakir kadına verilecek elbiseye başörtüsü de konmalıdır. 

Aleyna Nur AYAN / habernediyor.com

Yorumlar (0)