Dünyanın en ölümcül 18 bitkisi... Dokunmak bile öldürebilir!

Renkli, canlı ve hayat dolu bitkiler… Kırılgan ve narin oldukları için özellikle ‘’kadına’’ benzetilen bitkiler kendilerini doğada nasıl savunuyorlar da hayatta kalmayı başarıyorlar hiç düşündünüz mü? Tıpta, ilaç yapımında kullanılan insanlara şifa veren bitkilerin, görülmeyen birçok tehlikeli yanı da vardır. Peki nedir bu tehlikeli bitkiler? Buyrun cevabı haberimizde…

YAŞAM 15.10.2022, 15:00 17.10.2022, 10:03
Dünyanın en ölümcül 18 bitkisi... Dokunmak bile öldürebilir!


Hepimizin bahçesine diktiği, evinin içerisinde sevgiyle büyüttüğü bir bitkisi vardır. Stresi azaltan, mutluluk hormonunu artıran bitkiler, aynı zamanda bizim için bir ölüm tehdidi anlamına da gelmektedir. Doğada yaşayan her hayvanın kendi savunma mekanizması vardır. Ayıların pençeleri, kuşların gagaları, balıkların dişleri…. vs. Bitkilerin de kendilerine ait bir savunma mekanizması vardır. Hemen herkes bir defa da olsa ısırgan otuna çıplak elle dokunmuş ve o kaşıntı ile karışık acıyı hissetmiştir. İşte hissedilen bu acı, ısırgan otunun kendi savunma sistemidir. Isırgan otu vahşi doğa bitkileriyle karşılaştırıldığında aslında masum bir bitki bile sayılır. Çünkü aşağıda sizin için ‘’Dünyanın en ölümcül bitkilerini’’ derledik. 

1-    Beyaz Yılan Kökü - Ageratina altissima 


Kuzey Amerika’da yetişen bu bitki dış görünüş itibari ile hiç de tehlikeli bir izlenim vermiyor. Fakat özellikle 19. Yüzyılın başlarında bu bitkinin çiçeklerinin rüzgârda dağılması ile birlikte maruz kalan binlerce Avrupalı göçmen, bu çiçeğin zehrine maruz kaldığı için hayatını kaybetmiştir.

Ayrıca bu bitki Abraham Lincoln’ün annesnin ölümüne de sebebiyet vermiştir. Şöyle ki , Lincoln’ün annesi Nancy Hanks, bu bitkiyi yemiş olan ineğin sütünden içmiştir ve zehirlenerek hayatını kaybetmiştir. Günümüzde çiftçiler ve hayvan sahipleri bu bitkiyi tarlalarından uzak tutmaya çalışmaktadırlar. Bu bitkiye maruz kalan bir insanda; önce titreme ve bulantı başlar. Ardından kusma ve bağırsak ağrıları artarken bir yandan da kan asit oranı artarak son raddede ölüm gerçekleşir.

2-    Su Baldıranı - Cicuta maculata 
 



Baldıran otunun, Dünya’nın en önemli filozoflarından biri olan Sokrates’in ölümüne sebep verdiği söylenir. Kuzey Amerika’nın en zehirli bitkisi olarak kabul edilmektedir. İçerdiği zehre maruz kalan bir insanda, anında mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı baş gösterir. Daha sonra ise titremelerle beraber solunum durur ve ölüm gerçekleşir.  
 

3-    Kurtboğan Otu - Aconitum




Kuzey Yarımküre ’nin neredeyse tüm dağlık bölgelerinde yetişen bu ot, özellikle Alp Dağları ve Avrupa’nın dağlık kısımlarında yetişmektedir. 250’den fazla türü vardır. İçerisinde oldukça büyük miktarlarda zehirli maddeler içeren bu bitkiyi Japonya’daki Ainu halkının, avlanmak için oklarının uçlarına bu bitkiden sürdükleri bilinmektedir. Bu bitkinin tüketilmesi durumunda 2 ile 6 saat arasında ölüm gerçekleşmektedir. Bitkiyi yiyen kurtları ya da ayıları öldürdüğü için kurtboğan, ayıboğan isimleriyle anılmaktadır. Farklı kültürlerde ise ‘’Kurdun felaketi, cadının felaketi, şeytanın miğferi, miğferotu  ya da kadın felaketi’’ adlarıyla  da bilinmektedir. Bitkinin köklerinden sadece birkaç damla almak, tüm kalp kaslarının ve solunum sisteminin felç olmasına neden olur ve sonra ölüm gerçekleşir.

NOT: Kırgızistan’da yapılan çalışmalara göre kurtboğan otunun kökleri COVİD- 19 hastalığının tedavisi için kullanılmaya başlanmış olduğu ve olumlu sonuçlar alındığı söylenmiştir. Ayrıca yine Kırgızistan’da bu otun kökleri, diyabet, meme ve mide kanseri, bronşit ve radikülit gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. 

4-    Tespih Bezelyesi -Abrus Precatorius


Abrus ya da tesbih bezelyesi bitkisi, ince yapılı bir sarmaşıktır. Ana vatanı Endonezya’dır fakat diğer Asya ülkelerinde de yetişebilmektedir. Kırmızı renkli, siyah uçlara sahip olan tohumları vardır. Bu tohumlar boncuk olarak kullanılıp tesbih, kolye vs. gibi takılar yapılmaktadır. Tohumlar yüksek oranda zehir içermektedir. 

16. yüzyılda Hollandalı tüccarlar bu sarmaşığın tohumlarını boncuk olarak sarmak için Avrupa ve Amerika’ya götürmüşlerdir. Ve bu tohumlara iğne ile iplik geçirirken bile yanlışıkla iğneyle parmaklarını delen birçok kişi ölmüştür. Tohumlar sağlam olsa bile üzerinde açılan en ufak bir çizik bile tohuma temas eden kişiyi öldürmeye yetecek kadardır. Çünkü diğer zehirli bitkilerin zehir oranlarına göre bu tohumlar 75 kat daha zehirlidir. Dolayısıyla bu tohumları takı olarak vücuda takmak ya da dekoratif olarak kullanmak bile çok tehlikelidir. Şöyle ki, bir miligram Abrus’un onda biri bir yetişkinin ölmesi için yeterlidir. İçerisindeki zehre maruz kalan insanların vücudu ilk olarak protein sentezi yapamazlar, daha sonra organ yetmezlikleri başlar ve son olarak da ölüm gerçekleşir. 

NOT: Zehirli olmasına rağmen Abrus tohumları Çin’de uzun zamandır aşkın sembolü olarak görülmekte ve ‘’Karşılıklı aşk fasulyesi’’ olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca bugün bile çeşitli internet satış sitelerinde Abrus tohumları satılmakta ve hala evlerin dekorlarında kulanılmaktadır.

5-    Güzel Avrat Otu - Atropa bella- donna




Ölümcül güzellik ya da avrat öldüren isimleriyle de bilinen Güzel avrat out insanlar için oldukça zehirlidir. 1 gram kuru yaprağını yemek bile zehirlenmek için yeterlidir. Bu ota maruz kalındığında ilk bir kaç saat içerisinde halisünasyon görülmeye başlanır, ağız kuruluğu, göz bebeklerinin genişlemesi  ve ses kaybı yaşanır. Daha sonra ise nefes darlığı ve vücut geneline yayılmış bir titreme yaşanır. Daha sonra ise ölüm gerçekleşir. Bu otun yaklaşık 10 meyvesi ya da 1 adet yaprağı bir insanın ölümü için yeterlidir. 

NOT: Bu meyvenin canlı yaprakları ve mor meyveleri oldukça dikkat çekici görünümde olduğu için başka bitkilerle karıştırılabilir. Özellikle yaz aylarının gelmesi ile beraber doğaya çıkan ailelerde ‘’çocuklarının zehirlenme vakaları’’ artış göstermektedir. 

6-    Hint Yağı Bitkisi- Dünyanın En Zehirli Bitkisi- Ricinus communis


Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en zehirli bitkisi olan Hint yağı bitkisi, Akdeniz havzasında ve Doğu Afrika bölgesinde yetişmektedir.  Hastalık Kontrol Merkezi (CDC)’ye göre bu bitkinin yalnızca bir miligramı bir insanı öldürmeye yetecek güçtedir. 

Zehirli olmasının yanı sıra bir yandan da tedavi edici özelliği olmasından dolayı ‘’İsa’nın hurması’’ adıyla da bilinmektedir. Yüzyıllar boyunca Çinliler Hint yağını ilaç olarak, özellikle açık yaraları sararken kullanmışlardır. Brezilya’da ise bu yağ ‘’mamona yağı’’ olarak biliniyor ve biyodizel yakıt üretmek için kullanılmaktadır. 

1978’te Bulgar Hükümeti’ne karşı çıkan bir gazeteci olan Geori Markov’a karşı suikast düzenlemek için hint yağı bitkisi kullanılmıştır. Ayrıca bu bitki ABD’ye karşı birçok başarısız terör girişimlerinde de kullanılmıştır. 

Hint yağı bitkisinin çiçekleri, ponpon şeklinde ve pembe rengindedir. Bu yüzden çocukların ilgisini çok çekmektedir. Bir çocuğun ölümü için yalnızca bir veya iki tohum, bir yetişkinin ölmesi için ise sekiz tohum yeterlidir. Zehirlenme vakalarının çoğu da çocuklar ve hayvanların bu bitkiyi yanlışlıkla yemeleri sonucunda oluşmuştur. 

Bitkiye maruz kalındığında ilk olarak şiddetli kusma ve ishal başlar, daha sonra nöbetler geçirilir ve son olarak da ölüm gerçekleşir. Bu bitkiye bir defa maruz kalındığında bunun geri dönüşü olamaz. Türkiye’de aktarlarda satılması yasaklanmıştır. Bugün bu bitki hem tedavi amaçlı hem de dekoratif amaçlarla hala yetiştirilmektedir.

7-    Ölüm Ağacı – Hippomane mancinella 




Hint yağı bitkisi gibi Ölüm ağacı da Guinness Rekorlar Kitabı’na göre Dünyanın en zehirli ağacı’’ olarak geçmiştir. Florida, Karayipler, Orta ve Güney Amerika’nın bazı bölgelerinde yetişen yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Amerika’nın yerli halkı bu ağacın özsuyunu uzun yıllar boyunca oklarının ucuna sürerek kullanmışlardır. Meyveleri elmaya benzediği için ‘’plaj elması’’ adıyla da anılan bu ağaç, İsponyalca’da ‘’küçük ölüm elması’’ adıyla bilinir.

Bu ağaç o kadar zehirlidir ki, ağaca çıplak elle dokunmak bile deri üzerinde yanıklara, kabarıklıklara ve su toplamalarına neden olur. Yağmur yağarken bu ağaçtan damlayan bir damla su bile vücudunuza değerse, yine derinizde yanıklar oluşur. Eğer bu ağaç yanarsa ve dumanı gözle temas ederse, körlüğe sebep olmaktadır. Bu ağacın meyveleri yanlışlıkla ısırılırsa , sonuç ölüm olmaktadır. Bu yüzden ağacın bulunduğu bölgelerde ağaçların yanlarına uyarı işaretleri ve tabelalar konulmaktadır.

8-    Zehirli Sarmaşık- Toxicodendron radicans


Asya’da ve Kuzey Amerika’da görülen bu bitki, içerdiği kimyasallar dolayısıyla insanlar için tehlikeli bir biçimde zehirlidir. Bitkiye çıplak elle dokunmak, şiddetli kaşıntılı bir cilt iltihabına yol açar. İlginç olan taraf şu ki, bu bitkiye temas etmiş olan ayakkabılar, giysiler, aletler, toprak ya da hayvanlar üzerinde zehiri kalıcıdır ve btkiye temas edilmese bile sadece bitkiye temas edenlere dokunmak bile bir insanı zehirleyebilir. 

9-    Dev tavşan otu- Heracleum mantegazzianum




Avrupa’da ve ABD’nin bazı bölgelerinde yetişen bu bitki; tanşancıl otu, dev inek maydanozu, dev inek yaban havucu ya da domuz boğan olarak da bilinir. Dışarıdan bakıldığında zararsız, yabani bir bitki gibi gözükse de bu bitkiye temas etmek derinin şiddetli ağrılı bir şekilde kabarmasına neden olabilir. Eğer bu bitkinin özsuyu yanlışlıkla bir insanın gözüne girerse körlük meydana gelebilir. 

10-    İntihar bitkisi - Dendrocnide moroides 


Avustralya’nın yağmur ormanlarında yetişen bu bitki ısırgan otu ailesinden olsa da, içerdiği toksinlerle hiçbir ısırgan otuna benzemiyor. Halk arasında cimpi cimpi adıyla bilinen bu bitki, intihar bitkisi ve sokan bitki adlarıyla da biliniyor. 

Botanikçiler tarafından ‘’Dünyanın en korkulu bitkisi’’ adını almış olan bu bitki, içerdiği moroidin ile insanların acı reseptörlerini tetikliyor. Bu yüzden bu bitkiye dokunmak dayanılamayacak kadar acı vermektedir. 1963 yılında bir kadının suratına ve göğsüne bu bitkinin yaprakları değdiği ve iki yıl boyunca kadını ‘’uyutmayan, hiçbir iş yaptırmayan’’ dayanılmaz bir acı çektiği bilinmektedir.

Yine bilinen bilgiler arasında bu bitkiye dokunan bir polis memurunun acıya dayanamayarak intihar ettiği bilinmektedir. Yine bu bitkiye temas eden atların da hissettikleri acıya dayanamayarak kendilerini yüksek yerlerden attıkları bilinmektedir. 

Bitkiye dokunanlar hissettikleri acıyı tarif etmeleri istendiğinde; ‘’asitle yandıklarını, elektrik çarptığını ve dev eller tarafından ezildiklerini’’ söylemiştir. Bu bitkinin etrafında çalışan ormancılar ya da bilim insanları; solunum cihazları takmalı, kalın koruyucu giysiler giymeli ve her ihtimale karşı alerji ilaçları içmelidirler. 

11-     Ölümcül İt Üzümü - Solanum nigrum




Efsaneye göre Machbeth’in askerleri, işgalci Damimarkalılar’ı  ölümcül it üzümünden yaptıkları şarapla zehirlemişlerdir. Asya ve Avrupa ülkelerinde sokak kenarlarında, ormanlarda vs. bir çok yerde görülen bu bitki çok tatlı ama bir o kadar da zehirlidir. Meyveleri kiraz büyüklüğünde ve siyah renktedir. Olgunlaşmamş meyvelerin ölümcül etkisi varken, olgunlaşmış meyveler karın ağrısına, kusmaya ve ishale neden olur. Yapraklarına dokunmak cilt tahrişlerine yol açar. Aynı zamanda yaprakları hayvanlar için de zehirlidir. 

12-    Zakkum- Nerium Zakkum




Çiçekleri farklı renklerde olan zakkum bitkisi, Akdeniz ülkelerinin hemen hepsinde görülmektedir. Günümüzde de dökülmeyen yaprakları nedeniyle süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Fakat bu bitkinin köklerinden ucuna kadar her yeri zehirlidir. Yanan bir zakkumdan çıkan dumanı solumak bile bir sağlık tehdididir. Hatta bal arılarının bu bitkinin çiçeğinden ürettikleri balı yemek bile tehlikelidir. 

Doğaya kamp yapmaya gidenler, yiyeceklerini kızartmak için bu bitkinin dallarını kullandığı için, birçok zehirlenme vakası kayda geçmiştir. 
Bu çiçeğin zehrine maruz kalındığında kusma ve ishal başlar.   Daha sonra kalp atışları düzensizleşir ve kalp tamamen durana kadar kalp atış hızı önce hızlanır ve sonra da normalin kat kat altına düşer. Bitkinin özsuyu ile temas etmek cilt tahrişlerine yol açar. 

13-    Yılan Bıçağı - Dracunculus vulgaris


Akdeniz ülkelerinde yetişen bu çiçek, ülkemizin güneybatı kısımlarında görülmektedir. Ejderha zambağı, vampir zambağı gibi isimleri olan bu bitki hem hayvanlar hem de insanlar için zehirlidir. 1,5 metreye kadar büyüyebilir. 

Yılan bıçağı çiçeği sinekleri tozlaşmaya çekmek için çürüyen ete benzeyen bir koku salgılar. Sadece bir gün boyunca süren bu koku sayesinde sinekler çiçeğe doğru giderler. 
Bu bitkinin her yeri zehirli olmakla beraber, ciltle temas edildiğinde tahrişe ve alerjik reaksiyonlara yol açar. Yenildiğinde ya da yanlışlıkla yutulduğunda ise öldürücü derecede zehirlidir. 

14-    Yırtıcı Sürahi Bitkisi - Nepenthes Truncata




Yalnızca Filipinler’deki Mindanao adasında yaşayan, etçil bir bitki olan yırtıcı sürahi bitkisi, şeklinden dolayı sürahi adını almıştır. Onu diğer etçil bitkilerden ayıran ve daha tehlikeli hale getiren özelliği ise sadece sinekleri ya da böcekleri yemesi değil, aynı zamanda kemirgenleri de yiyor olmasıdır. Sadece merak ettiği için çiçeğe bakan bir fare, çiçeğin gövdesi tarafından rahatlıkla yutulabilir. 1 metreye yakın boyu uzayabilen bu bitkinin kaygan duvarlarının dışına çıkmak maalesef imkansızdır. 

15-    Ceset Çiçeği - Titan Arum 




Doğada sadece Endonezya’nın Sumatra Adası’nda yaşayan bu bitki, yılda sadece bir sefer ve üç günlüğüne çiçek açar. Çiçek açtığında tozlaşmak için saldığı ceset kokusu böcekleri kendine doğru çeker. Dünyanın en büyük çiçeklerinden biri olan Ceset çiçeği, 6 metre boyuna kadar büyüyebilir. Günümüzde Broklyn Botanik Bahçesi de olmak üzere, bir çok botanik bahçesinde yetiştirilmektedir. 

16-    Katil gözlü bitki - Actaea Pachpoda




Doğu ve Kuzey Amerika’da yetişen bu bitli, beyaz meyvelerinin üzerindeki lekeye benzer siyah noktalarından dolayı göze benzetilmiştir. Katil gözlü bitki ya da bebek gözlü bitki adalarıyla bilinir. Bitkinin sapı ve yaprakları da zehirli olsa da en çok meyveleri zehirlidir. Geçmişte birçok çocuk bu meyveleri yediği için hayatlarını kaybetmiştir. Meyvelerin kalp kasları zerinde yatıştırıcı bir etkisi vardır ve yenildiği taktirde kalp kaslarını durdurarak hızlı ölümlere sebep olmaktadır.

17-    Kargabüken - Strychnos nux-vomica


Hindistan, Uzakdoğu ve Kuzey Avustralya’da yetişen bu bitki ağaç formundadır ve meyve vermektedir. Boyu 10 metreye kadar uzayabilen bu bitkinin, her mevsim yeşil olan küçük yaprakları bulunmaktadır. Meyveleri portakala benzese de bu meyvelerdeki tohumlar oldukça zehirlidir. Sadece 30 mg. Ölçüsünde bu meyveden yemek ya da maruz kalmak, omurgadaki sinirlerin kasılmasına yol açarak insan yaşamı için ölümcül olabilmektedir. 

Diğer yandan bu bitki, şifalı bitkiler arasında da yer almaktadır. Kuvvet vermesi, migren ağrılarını gidermesi, kilo aldırması vs. gibi birçok faydası bulunmaktadır. Meyvenin tohumları toplanıp kurutmakta ve kullanılacağı zaman toz haline getirilip öyle kullanılmaktadır. Fakat bunu ancak ve ancak uzman kişiler yapabilmektedir. Çünkü bu bitkinin sadece meyvesi ya da tohumları değil, aynı zamanda yaprakları da zehirlidir. 

Bu bitki tarafından zehirlenildiğinde; ilk olarak kusma ve kasılmalar meydana gelir, daha sonra kalp ritmi yavaşlar, tansiyon düşer ve son olarak da ölüm gerçekleşir. 

18-    Melek boruları - Brugmansia




Melek borularının anavatanı Güney Amerika'nın tropikal bölgeleridir ama genel olarak tüm dünyada bulunmaktadırlar. Melek borusu, ismini trompet şeklindeki sarkık ve tüylerle kaplı çiçeklerinden almıştır. Çiçekleri farklı boyutlarda ve beyaz, sarı, pembe gibi farklı renklerde olabilir. Bitkinin tüm kısımları toksinler içermektedir. Çayı yapılarak halusinojenik olarak tüketilebilmektedir. Zehir seviyesinin bitkiden bitkiye farklılık göstermesi sebebiyle, ne miktarda toksin alınmış olduğunu belirleyebilmek imkansızdır. Bu nedenle de birçok kullanıcı aşırı dozdan dolayı hayatını kaybetmiştir.

Yorumlar (0)