171 gündür aranan yaşlı adamın feci ölümü: Tüm oklar torununu gösteriyor

6 Ekim 2021 tarihinde Rize’deki kızının evinden çıkan ve sonrasında hiçbir şekilde haberi alınamayan 75 yaşındaki Dursun Zehir, uzun süredir hem polis tarafından hem de bir televizyon programı tarafından her yerde aranıyordu. Yaşlı adamın, cebindeki 5 bin TL için öldürüldüğü ortaya çıktı. 

YAŞAM 27.03.2022, 11:55 27.03.2022, 12:51
171 gündür aranan yaşlı adamın feci ölümü: Tüm oklar torununu gösteriyor

Bir televizyon programı ekibi ve polisler tarafından 171 gündür ülkenin dört bir yanında aranan 75 yaşındaki Dursun Zehir’in öldürüldüğü ortaya çıktı. 6 Ekim 2021 tarihinde Rize’de gerçekleşen olayda Dursun Zehir, kızı Fatma Bekar’ın Rize’nin Pazar ilçesindeki evinden çıktı ve bir daha geri dönmedi. O günden bu yana her yerde aranan yaşlı adamın cinayete kurban gittiğini katil zanlılarından biri itiraf etti.



Kayıp ihbarı kapsamında adliyeye sevk edilen 4 kişiden biri olan Yasin Şanal, Dursun Zehir’in cinayet sonrasında öldüğünü itiraf etti. Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar’ın kendilerini azmettirdiğini dile getiren Şanal, yaşlı adamın cebindeki 5 bin TL’yi almak için öldürdüklerini da söyledi. Olayda sık sık adı geçen taksi şoförü Serkan Yoğurtçu ise cinayetle alakasının olmadığını ancak Kerim Bekar ile tanışıklığının bulunduğunu aktardı. Yoğurtçu, Kerim Bekar’a internet üzerinden sanal oynayabilmesi için kredi çekmek konusunda yardımcı olduğunu kaydetti. 4’üncü sanık olan Enes G. ise yaşanan cinayetten hiçbir şekilde haberinin olmadığını; olayın Yasin Şanal tarafından işlenmiş olabileceğini dile getirdi. 4 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Taksi şoförü Serkan Yoğurtçu serbest bırakılırken Enes G. de adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak amacıyla salıverildi. Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar ve arkadaşı Yasin Şanal ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.



Yaşlı adamın cesedi hala bulunamadı



Dalgıç polislerin denizde, iş makinelerinin sahilde, kadavra köpeklerinin ise sahil boyunca aradığı Dursun Zehir’in cesedine henüz ulaşılamadı. 







“Kerim bana dedesinin parasını bölüşeceğimizi söyledi”



24 yaşındaki Yasin Şanal, Kerim Bekar’ın kendisini azmettirdiğini ileri sürerek şu ifadeyi verdi: “4 Ekim 2021 tarihinde Kerim ile internet kafede görüştük. Sonra dışarı sigara içmeye çıkınca yanıma geldi. Bana çok borcu olduğunu, babasından para istediğini ama babasının para vermediğini söyledi. Benden borç istedi ama ben vermedi. Sonra babamdan 50 TL istedi. Babam para vermedi ama yemek ısmarladı. Sonra yine aynı internet kafenin önünde dedesi Dursun Zehir’den para istediğini ancak onun da parayı ne yapacağını sorduğunu söyledi. Kerim, dedesine, çok borcunun olduğunu söylemiş. Dedesi de Kerim’in borcunu ödeyeceğini söylemiş. Kerim bana, ‘Dedemi internet kafenin orada kaldıracağız, onda çok para var. Sonra da parayı bölüşeceğiz.’ dedi. Hatta bu konuyu Pazar ilçesinin sahilinde de konuştuk.”



“Dedesini kaldırmamı ve ortada delil bırakmamamı istedi”



“Kerim bana dedesinin ertesi gün Naci Atabey Parkı’na geleceğini söyledi. ‘Dedemi kaldır, parayı al, ortada delil bırakma.’ dedi. Kerim bana daha önce dedesinin fotoğrafını göstermişti. Dursun Zehir parka gelince onu tanıdım. ‘Dursun amca sen misin?’ dedim. O da bana, ‘Kerim’in sana mı borcu var?’ diye sordu. Ben de evet, dedim. Kerim’in bana 200 bin TL civarında borcu olduğunu söyledim ama amacım, dedenin üstündeki 5 bin TL’yi almaktı. Dursun Zehir’in üzerinde 5 bin TL olduğunu bana Kerim söyledi. ‘Dursun amca gel seninle yürüyelim.’ diyerek onu kolunda tuttum ve deniz fenerinin oraya gittik. Bana neden yürüdüğümüzü sormadı, Kerim’i şikayet etti. Kerim ondan sürekli para istiyormuş. Fenere geldiğimizde bir taşla başına vurdum ama amacım bayıltmaktı. Sonra onu kuyuya doğru çektim. Onu orada o şekilde bıraktım ve testere almak için havalimanı şantiyesine geldim. Ben havalimanında çalışıyorum.”







“Şantiyeden aldığım testere ile vücudunu parçaladım”



“Şantiyeden testereyi aldım. Dursun Zehir’in yanına döndüm ve cebindeki para ile telefonu aldım. Testere ile önce sol bacağını diz üstünden sonra da sağ bacağını diz üstünden kestim. Kollarını da omuzlarının altından kestim. Başını ve gövdesini ayırmadım. Kerim, olaydan 2 gün önce parktaki çalılıklara çöp torbaları bırakmıştı. Kolları, bacakları ve bedeni poşetlere koydum; poşetlerin içine de taş koydum. Sonra poşetleri teker teker denize attım. Yaklaşık 10 dakika boyunca poşetlerin dibe çökmesini izledim. Olayın ardından eve gidip duş aldım sonra deniz fenerine giderek Dursun Zehir’in ceketini aldım. Ceketi, telefonu ve paranın yarısını Kerim’e verdim. Olanları ona anlattım. Ama Kerim bana sürekli dedesinin nerede olduğunu sordu. Dedesini Taşlıdere mevkiindeki çay fabrikası çevresindeki meşeliğe gömecekmiş. Cesedin attığım yerde olmamasının sebebi Kerim olabilir. Dursun Zehir’in telefonunun Ankara’da sinyal vermesiyle ilgim yok çünkü telefonu torununa verdim.”



“Ben, ağır psikolojik ilaçlar kullanan biriyim”



“Annem vefat ettikten sonra ruh ve sinir hastalılarında tedavi gördüm, şu anda da ağır psikolojik ilaçlar kullanıyorum. Dün gece emniyette halüsinasyonlar gördüm.” ifadesini veren Yasin Şanal’a karşı Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar da ifade verdi. Yasin Şanal ile 2 senedir tanışık olduğunu ve 4 Ekim günü Şanal’ın kendisinden 50 TL borç istediğini dile getiren Kerim Bekar, olayı şu şekilde anlattı: “Paramın olmadığını ama dedemden alırsam kendisine verebileceğini söyledim. Parkta buluşmayı teklif ettim ama dedemin hastane işleri sebebiyle parka gidemedim. O gün dedemden 100 TL istedim, yarısını Yasin’e verecektim. Hatta o akşam dedem bana para mevzusu yüzünden kızdı. Dedeme, Yasin’e borcum olduğunu ve parkta buluşup ona ödeyeceğimi söyledim. Sabah da dedem bana hiçbir şey demeden evden çıkıp gitmiş. O gün öğlene kadar internet kafedeydim. Annem arayıp dedemin evde olmadığını söyledi.”







“O gün her yerde dedemi aradım ama yoktu”



“Pazar’da dolaştım, dedemin arkadaşlarına gittim ama bulamadım. Sonra internet kafeye döndüm. Annem tekrar arayıp dedemin hala eve gitmediğini söyledi. Bunun üzerine dükkanları aramaya başladım. Bulamayınca polise gittim. Polisler, 1’inci derece yakınını istediler. İhbarda bulunabilmek için 24 saatin geçmesi gerekiyormuş. Dedem bir gün boyunca gelmeyince ertesi gün annemle çıkıp karakola gittik. Kayıp ihbarı verdik. Dedemi aramak için çıktığımız televizyon programında Yasin’in dedemi öldürdüğünü öğrendim. Ben, Yasin ile sahil kenarında hiç buluşmadım biz hep internet kafede buluşurduk. Yasin’in hakkımdaki iddialarını kabul etmiyorum. Bana ceket, telefon ya da para vermedi. Parka da çöp poşeti bırakmadım. Dedemin kaybolmasının ardından park olayını Yasin’e anlattım çünkü dedemin bizi terk edip gittiğini düşündüm. Dedemi öldürebileceğini tahmin etmemiştim. Dedemin kaybolmasından 2 ay kadar sonra Yasin bir internet oyunundan 5 bin TL kazandı. Valizi ile internet kafeye gelip İstanbul’a gideceğini söyledi. Telefon kayıtlarında Enes ile konuşmuş olarak görünüyorum ama ben konuşmadım. Yasin, telefonunun şarjının bittiğini söyleyerek numaramı Enes’e gönderdi. Benim telefonumdan o ikisi konuştu. Enes’i tanımıyorum. Taksi şoförü Serkan’ın da olayla ilgisi yok. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum.”

Yorumlar (0)