Büyük Taarruz'un simge şehri: Afyonkarahisar'da gezilecek yerler...

Başkomutanlık Meydan Muharebesi ismiyle de bilinen 1922 senesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün yönettiği Büyük Taarruz'un simge şehri Afyonkarahisar, Cumhuriyet kazanımını sağlayan mücadelede çok önemli bir yer tutuyor. Günümüzde de Afyonkarahisar'da çok sayıda tarihi yapı, anıt, şehitlik ve doğal güzellikler yer alıyor. Bu yazımızda Afyonkarahisar seyahatinize ekleyebileceğiniz önemli tarihi ve kültürel yapılarla doğal güzellikleri sizlerle paylaşacağız.

SEYAHAT 22.09.2022, 15:05 22.09.2022, 15:57
Büyük Taarruz'un simge şehri: Afyonkarahisar'da gezilecek yerler...

Ege’nin iç kesimlerinde yer alan Afyonkarahisar, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşımıştır ve günümüze önemli bir tarihi miras bırakmıştır. 12. Yüzyılda Germiyanoğulları’nda olan alan ardından ise Osmanlı’nın yönetimi altına girmiştir.

Günümüzde Afyon’un toplamda 18 ilçesi bulunmaktadır. Şehrin en fazla nüfusunun olduğu ilçe, şehir merkezinin ardından Sandıklı’dır. En az nüfus ise Kızılören’dedir.

Afyonkarahisar'ın ilçeleri...

Afyon Şehir Merkezi

Roma ve Bizans’ta Anadolu ve Asya eyaletine bağlı yerleşim yeri olan Afyon, birçok tarihi ve doğal güzelliği bünyesinde barındırır. Şehir, her sene on binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır. Şehrin en çok turist çeken bölgesi ise Afyon şehir merkezidir.

Merkezde birçok eğlence mekanı olması nedeniyle turistler buraya daha fazla ilgi göstermektedir. Eğlence mekanlarının yanında Afyonkarahisar’ın tarihi değerleri de tabi ki şehir merkezinde görülebilmektedir. Burada Afyon Mevlevihanesi, Frig Vadisi Tabiat Parkı, İmaret Camii, Anıtpark, Afyonkarahisar Müzesi ve Başkomutan Tarihi Milli Parkı gibi önemli yapılar yer alır.

Basmakçı

Afyon’un Basmakçı ilçesi, Afyon şehir merkezinden 47 kilometre uzaklıkta yer alır. Bayat ilçesine, taksiler, özel araçlar veya otobüsler aracılığıyla ulaşmak mümkündür. Bayat ilçesinin yerel halkının geçim kaynağı hayvancılık ve tarımdan oluşur. Bu ilçe kilim dokumacılığıyla dikkatleri üzerine çekerken Afyonkarahisar’dan birçok Avrupa ülkesiyle, Japonya ve ABD gibi ülkelere ihracat gerçekleştirilmektedir.

Bolvadin

Afyonkarahisar Bolvadin ilçesi, Afyon şehir merkezinden yaklaşık 52 kilometre mesafede yer alır. İlçeye ulaşmak için otobüsler, taksiler veya özel araçlar kullanmak mümkündür. Bolvadin’de halk hayvancılık, tarım, sanayi ve ticaret ağırlıklı bir geçim modeli oluşturmuştur.

Bu ilçe Anadolu’da tüm devirleri yaşamıştır. Romalılar döneminde buranın adı Polybotum’du ve önemli bir şehir merkeziydi. Bolvadin Müzesi’ne giden gezginler, müzenin içinde yer alan çok eski zamanlara ilişkin eserleri inceleyip buranın tarihi konusunda bilgi edinebilmektedirler.

Çay

Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi şehir merkezinden yaklaşık olarak 49 kilometre uzaklıkta yer alır. Çay’a ulaşım taksi, özel araç veya otobüsler ile sağlanmaktadır. Çay’ın yerel halkının geçim kaynağı hayvancılık ve kuru tarımdır.

Afyon’un doğusunda Sultan Dağları’nın kuzey eteklerine kurulu olan ilçenin ilk bilinen ismi İpsos’tur. İlçedeki dikkat çeken doğal güzelliklerin arasında; Karamık Gölü ve Eber Gölü yer alır. Bu göllerde çeşitli kuş ve balık avcılığı yapılmaktadır.

Afyonkarahisar'ın Çay ilçesine yapılan ve 15 milyon metreküp su tutma kapasitesini bünyesinde barındıran şehrin ekonomisi açısından önemli bir yer tutan Çay Barajı...

Çobanlar

Afyon şehir merkezinden yaklaşık olarak 8,2 kilometre uzaklıkta bulunan Çobanlar ilçesine ulaşım otobüs, taksi veya özel araçlar ile yapılabilmektedir. Çoban, şehir merkezine en yakın ilçeler arasında yer alır. Buradaki halkın geçim kaynağını ise hayvancılık ve tarım oluşturur.

İlçenin tarihinin Eski Tunç Çağı’na dek gittiği bilinmektedir. Afyon şehrinde yer alan Afyon Arkeoloji Müzesi’ndeki Artemis Heykeli de bu ilçeden çıkartılmıştır.

Dazkırı

Afyon şehir merkezinden yaklaşık olarak 142 kilometre uzaklıkta yer alan Dazkırı’ya ulaşım otobüs, taksi veya özel araçlarla sağlanabilmektedir. İlçenin yerel halkının geçim kaynağını ise sanayi ve tarım oluşturur.

Dinar

Afyon şehir merkezine yaklaşık olarak 72 kilometre uzaklıkta yer alan Dinar ilçesine ulaşım, taksiler, özel araçlar veya otobüsler ile rahatlıkla sağlanabilmektedir. Dinar’ın yerel halkının geçimi ise hizmet ve tarım sektörlerinden elde edilen gelirlerden de oluşmaktadır.

İlçenin geçmişi Milattan Önce 1200 senelerine dek uzanır. Milattan Sonra 3. yüzyılda şehirde basılmış olan kimi sikkelerin üstünde Nuh’un Gemisi’nin resimleri bulunduğundan burada nüfuslu bir Yahudi topluluğunun olduğu düşünülmektedir.

Emirdağ

Afyon şehir merkezine yaklaşık olarak 72 kilometre uzaklıkta bulunan Emirdağ’ın halkının temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Burası serin yaylalarından dolayı yazın en fazla tercih edilen ilçelerdendir. En çok tercih edilen yaylalar arasında Çiçekli Yaylası, Tekneçukuru Yaylası, Gedik Yaylası, Seki Yaylası ve Göğüs Yaylası yer alır.

Evciler

Evciler, Afyon şehir merkezine 135 kilometre mesafede yer almaktadır. Buraya ulaşım özel araçlar, taksiler veya otobüsler aracılığıyla yapılabilmektedir. İlçedeki yerel halk geçimini, hayvancılık, tarım ve dokumacılık ile sağlamaktadır.

İlçenin çevre höyüklerinde yer alan parçalar ile tarihinin Lidyalılara dek gittiği düşünülmektedir. İlçeye gelen gezginler, buranın eski tarihini yansıtan köylerini gezerek evlerin muhteşem güzellikteki eşsiz mimarisini inceleme fırsatı elde edebilmektedir.

Hocalar

Afyon şehir merkezine yaklaşık olarak 98 kilometre uzaklıkta yer alan Hocalar ilçesine ulaşım, otobüsler, özel araçlar veya taksiler aracılığıyla sağlanabilmektedir.

1990 yılında ismini 1300’lü senelerde bu yerleşim yerine ilk kez 3 kardeşin gelip yerleştikleri söylenmektedir. Bu 3 kardeşin babalarının ise ulema olması sebebiyle dışarıdan merkeze gelen kişilerin “nereye gidiyorsun?” sorularına karşılık sürekli olarak Hocagil’e gidiyoruz demesiyle bu yerleşim yerinin ismi zamanla Hocalar olmuştur.

İhsaniye

Afyon şehir merkezinden yaklaşık olarak 36 kilometre uzaklıkta bulunan İhsaniye’nin temel geçim kaynağı, tarım, hayvancılık ve besiciliktir.

İlçe, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu doğal ve tarihi yerlerin arasında, Kapıkaya, Maltaş, Üçler Kayası, Göynüş Kalesi, Emre Gölü, Yılantaş, Ayazini Köyü, Gazlıgöl Kaplıcaları ve Aslantaş bulunur.

Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesinde yer alan Üçlerkayası köyü...

İscehisar

İscehisar, Afyon şehir merkezine yaklaşık olarak 25 kilometre uzaklıkta yer alır. İlçede halk genel olarak geçimini hayvancılık, mermer sanayi ve tarım ile sağlar.

İscehisar Çayı, ilçeyi ikiye bölmüştür. Ülkemizin mermer başkenti olan bu ilçede çıkartılmış olan mermerlerin arasında Afyonkarahisar gülü ve menekşe, Afyonkarahisar şekeri ve kaplan postu, Afyonkarahisar Kaymağı yer alır.

Kızılören

Afyon kent merkezine 30 kilometre mesafede yer alan Kızılören ilçesi yaklaşık olarak 30 kilometre uzaklıkta yer alır. Bu ilçeye ulaşım otobüsler, özel araçlar veyahut taksiler ile yapılmaktadır. İlçenin yerel halkı geçimini tarım ve tarıma dayalı hayvancılıktan sağlamaktadır.

Ülkemizin en küçük 10 ilçesinin arasında bulunan ve ilçede görülmesi gereken yerlerin arasında, Ulu Cami ve Kirse Vadisi’nin bahçesinde bulunan ilçenin simgesi olan tarihi Çınar Ağacı bulunur.

Sandıklı

Afyon şehir merkezine yaklaşık olarak 62 kilometre uzaklıkta bulunan Sandıklı’da halk geçimini ticaret, sanayi ve tarım ile sağlamaktadır.

İlçe, Selçuklu komutanlarından Emir Sanduk Bey tarafından fethedildiğinden ismini Emir Sanduk’un soy isminden aldığı söylenir. Pek çok turistik alana da ilçe ev sahipliği yapar. Bu turistik alanların arasında Akdağ Tabiat Parkı, Sandıklı Kaplıcaları, Yunus Emre Türbesi ve Ulu Camii yer alır.

Gizemli Şehir' Afyonkarahisar hiç bu kadar sessiz olmadı

Afyonkarahisardan bir görüntü

Sinanpaşa

Sinanpaşa, Afyon şehir merkezine 33 kilometre uzaklıktadır. Sinanpaşa halkı geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Burası yöresel yemekleriyle ilgi çekmektedir. Bu yöresel yemeklerin arasında arabaşı, katmer, keşkek, cızdırma, kısır ve kara helva yer alır. Sinanpaşa’nın kadınlarının geneli, yaşmak, önücek, sıkma, gazeke, başbezi, göynek ve şalvar gibi giysiler giyer.

Sultandağı

Afyon şehir merkezine yaklaşık olarak 70 kilometre uzaklıkta yer alan Sultandağı’ndan ilçeye ulaşım toplu taşıma veya özel araçlarla sağlanabilmektedir. Buranın yerel halkı geçimini zor şartlar altında hayvancılık ve kuru tarım yaparak sağlamaktadır.

Milattan Önce Bakırçağ Devri’ne dek geçmişe giden ilçe, Orta Çağ itibarıyla İpek Yolu’nun üzerinde bulunmasından dolayı ticari bir önem kazanmıştır. İlçe birçok doğal ve tarihi güzelliğe ev sahipliği yapar. Bu güzelliklerin arasında, Laleli Çeşme, Taş Köprü, Buzluk Mağarası, Delikli Kaya, Çifte Hamam-Taş Ambar, Köşk Mescit, Sahip Ata Kervansarayı ve Laleli Çeşme yer alır.

Sultandağı'nın Selçuklu Kent Meydanı tarihi filmlere hazırlanıyor

Şuhut

Afyon şehir merkezine 29 kilometre uzaklıkta yer alan Şuhut’ta halkın temel geçim kaynağı hayvancılık ve tarımdır.

1946 senesinde ilçe olan Şuhut’un tarihi Neolitik Çağ’a dek gitmektedir. Köklü bir geçmişi olan ilçenin turistik ve tarihi yerlerinin arasında Tarihi Hamam, Hisar Parkı, Bininler ve Şuhut Atatürk Evi yer alır.

Afyonkarahisar gezilecek yerler...

Afyonkarahisar Kalesi

226 metre yüksekliğe sahip bir volkanik kaya kütlesinin üzerinde kalan Afyonkarahisar Kalesi, Milattan Önce 1350 senesinde Hitit İmparatoru II. Murşil döneminde Arzava Seferi’nde müstahkem mevki olarak kullanılarak Hapanuva ismini almıştır. Kalede, Selçuklular ve Bizans zamanlarında da önemli çarpışmalar yaşanmıştır.

Kalenin zirve kısmında Milattan Önce 1200 ila 700 seneleri arasında Anadolu’da yaşayan Frigler Dönemi’ne ilişkin kültür izleri görülüp Ana Tanrıça Kybele’ye adanan birçok tapınma yeriyle 4 tane büyük su çukuru yer alır. Surları, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat döneminde kale dizdarı olan Mimar Bedrettin Gevhertaş tarafından 1235 senesinde onarılmış, bununla beraber kaleye küçük bir mescitle yanına saray yaptırılmıştır. 16. Yüzyılda Osmanlı Sultanı II. Selim’in emriyle Mahmut Bey tarafından sarnıçları, burçları ve kalesi yeniden onarılmıştır.

Abdülkadir Geylani Türbesi

Abdülkadir Geylani’nin torunlarından Abdülkadir Geylani’ye ait bir türbe ile bitişiğinde cami yer alır. Türbede bununla beraber müritlere ilişkin birçok sanduka yer alır. Kayıtlara göre Geylani, 1600’lerde Boldavin’e gelerek Ağılönü Mahallesi’nde yer alan Kadri Tarikatı’nın tekkesini kurmuştur. Tekke, çilehane, misafirhane, medrese, mektep ile külliye formuna getirilmiştir.

Kocatepe Atatürk Anıtı ve Kitabesi

Kocatepe Atatürk Anıtı ve Kitabesi, Afyon şehri Merkez ilçesine bağlı Büyük Kalecik Kasabası sınırlarının arasında 1874 rakımlı Kocatepe üzerinde yer alır. Asfalt olan yolu, kar yoğunluğundan dolayı kış mevsiminde açık değildir. Kocatepe; Türk ulusunun kurtuluşunun yolunu açan Büyük Taarruz’un 1922 yılı 26 Ağustos’unda Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatıldığı, idare ve sevkinin yapıldığı bir yerdir. Coğrafi yapısı dikkate alındığında Sinanpaşa ve Afyonkarahisar ovalarına hakim bir konumdadır. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ile arkadaşları, 25 Ağustos 1922 tarihinde Kocatepe’ye gelmiş ve bir gün sonra Büyük Taarruz’u buradan başlatmışlardır. Atatürk 17 Ağustos 1922 günü öğleyin ise Kocatepe’den ayrılmıştır.

Bu anlamda Milli Mücadelenin temel taşlarından olan Kocatepe’ye 1953 senesinde MSB tarafından kesme taş bir anıt yaptırılarak üzerine bir mermer yazıt koyulmuştur. 1993 senesinde bakanlık tarafından Atatürk Anıtı ve çevre düzenlemesi gerçekleştirilerek ziyarete açılmıştır.

Şehirde her sene 26 – 30 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen Zafer Haftası kutlamaları 26 Ağustos gününde, Kocatepe’de yapılmış olan törenle başlayıp 5 gün boyunca devam etmektedir.

Ayazini Ören Yeri

Afyonkarahisar – Eskişehir karayolundan ulaşılabilen Ayazini Köyü’nün Frigler zamanından bugüne dek yerleşim yeri olduğu bilinir. Bizans ve Roma’ya ait tek kişilik ve aile kaya mezar odaları, Bizans’a ait kaya yerleşimleri ve kiliseler, arazinin böylesine bir yerleşime elverişli olmasından dolayı ovularak yapılmış eserlerdir. Sütunlu mezar odaları, aslanlı mezar odalarıyla kayaya iç ve dış mimari olalarak oyulan kilisesi gibi sanat şaheseri eserler yer almaktadır. Bununla beraber kaya kütlesinin oyulup yerleşime dönüştürüldüğü, içerisinde sarnıcın yer aldığı Avdalaz Kalesi yer alır. Beldede her sene turizm etkinlikleri düzenlenir.

Karacaahmet Türbesi

Afyonkarahisar İhsaniye, Karacaahmet Kasabası’na camiye bitişik türbe ve türbenin içinde Karacaahmet’in müridlerinin sandukalar ıyer alır. Karacaahmet hakkında çok fazla bilgi olmamakla birlikte Horasan erlerinden bir halk tabibi olduğu ve kurduğu tekkede ise akıl hastalarını tedavi ettiği ifade edilmektedir.

Afyonkarahisar Ulu Camii

Afyonkarahisar’ın en ünlü camilerinden bir tanesi olan Ulu Cami, Anadolu Selçukluları Devri’nde 13. Yüzyılda Sahipata Nusretiddün Hasan tarafından yaptırılmıştır. Kendi ismi ile anılmış olan mahallede kargir dört köşe kalın duvarlar üstünde toprak damlıyken şu anda bakır kaplı bir çatı ile örtülmüştür ve çatı beş sırada sekizerden kırk adet ahşap sütunun üstüne oturtulmuştur. Ahşap sütunların üstüne konan ahşap sütun başlıkları baklava dilimlidir. Başlıkların üzerine koyulmuş olan ahşap atıkların yan kısımları renkli motifler ile işlenmiş olsa da günümüzde çok az izleri kalmıştır. Batıya, doğuya ve kuzeye bakan toplam 3 kapısı bulunmaktadır. Selçuk tarzındaki oymalı iki kanatlı minber kapakların üstündeki kitabede sureler ve ilk yapım tarihini gösteren yazı yer alır. Mimarı Emir Hacı Bey’dir. Caminin ilk büyük onarımı 1341 senesinde Muzafferüddünoğlu Minüddün Emir Abdullah Bey tarafından yaptırılmıştır ve doğu cehpesindeki kapının üstüne yazıt yerleştirilmiştir. Günümüzde eski biçiminin korunmasıyla tekrar onarılan bu cami, sırlı tuğlalı baklava dilimi tuğla mimarisiyle Selçuklu’nun eşsiz örnekleri arasında yer alır.

Gedik Ahmet Paşa Cami

Afyonkarahisar’ın merkez Kurtuluş Caddesi’nde yer alan cami 15. Yüzyılda Mimar Ayaz Ağa’ya yaptırılmıştır. Yaptıran kişinin Gedik Ahmet Paşa olması sebebiyle burası bu isimle tanınır. Cami iki kubbeli ters T biçimindedir ve burası 1795 senesinde Müftzade Ahmet tarafından restore edilmiştir. Kuzeydeki son cemaat yeri 5 sivri kemerli, 6 yuvarlak sütunlu ve 5 sekizgen kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Yivli burma biçimlerle tek şerefeli minaresi süslüdür. Yivlerin arasında renkli lacivert çiniler yer alır. Batı, doğu ve kuzey kısmında iki, kıble duvarında üç sıradan pencere vardır. “T” biçiminde olan iç mekanı iki büyük kubbe, iki yanda sıralanmış olan odaları ise üçer küçük kubbe örtmektedir. Burası Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin de bir yapısıdır.

Büyük Taarruz Şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı

Afyonkarahisar’a 16 kilometre mesafede yer alan Antalya-İzmir yol kavşağında Sarıkız Tepe üzerindeki Büyük Taarruz Şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı, Marmara ve İç Anadolu’dan Akdeniz ve Ege’ye gidip gelen araçların görebileceği şekilde inşa edilmiştir burası yılın her gününde ziyaret edilebilir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1922 yılı 26 Ağustos’unda Kocatepe’de Büyük Taarruz emrini vermesinin ardından 26-27-28 ve 29 Ağustos 1922 tarihlerinde 2150 Mehmetçik ve 275 subay toplam 2425 kahramanımız şehit olmuştur.

Büyük Taarruz Şehitliği, şehitlerimiz anısına yapılmış olan sembolik bir şehitliktir. 500 şehidimizin mezar taşları yer alır. Şehitliğin ön kısmında namazgah ve şadırvan yer alır. Şehitliğin duvarları beyaz Ayazini taşından yapılmıştır ve girişinde ise yüksekliği 8 metre olan geleneksel mimari tarzda inşa edilen kemerli bir yapı yer alır. Buradan şehit mezarlarının olduğu yere geçilir ve arka kısmında ise kaidesiyle beraber toplamda 18 metre yüksekliğe sahip Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı bulunur. Anıtın kaidesinde mermer blokların üstünde Büyük Taarruz’a katılan tüm komutanların ve birliklerin isimleri yer alır. Kaidenin öteki yüzlerindeyse Mustafa Kemal Paşa’nın emir ve direktifleri yazılıdır. Anıtın her iki yanında da 45’er metrekarelik iki adet rölyef yer alır.

Alpay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

Afyonkarahisar’ın güneybatısında, Sinanpaşa’nın güneydoğusunda yer alan 1591 rakımlı Çiğiltepe üzerinde olup Sinanpaşa İlçesi’ne 18 kilometre uzaklıkta yer alır. 27 Ağustos 1922 gününde Çiğiltepe’yi hakimiyeti altına almakla görevlendirilmiş olan Miralay Reşat Bey, Gazi Mustafa Kemal’e tepeyi yarım saat içerisinde ele geçirmek konusunda söz vermiş fakat sözünü yerine getiremeyince intihar etmiştir. Bu kahramanın intiharı sonrasındaysa Çiğiltepe Türk askerlerince ele geçirilmiştir.

Alpay Reşat Çiğiltepe’nin Sandıklı İlçesi’nde yer alan mezarı Ankara’da bulunan Devlet Mezarlığı’na nakledilmiştir. Albay Reşat Çiğiltepe Şehitliği, görevini yerine getirmeyi canından da aziz bilen 57’nci Tümen Komutanı olan Miralay Reşat Bey ile o alanda şehit olanların anısına yaptırılmıştır ve burası 1996 yılında ziyarete açılmıştır. Şehitliğin giriş kısmında Albay Reşat Çiğiltepe’nin bir büstü, ortasında ise dikili taş ile kitabeler ve mermerden yapılan şehit mezarları yer alır.

Mevlevi Türbe Camii

Afyonkarahisar merkez Mevlana Mahallesi’nde yer alan Mevlevi Türbe Camii halk arasında Mevlevi Camii ve Türbe isimleriyle de bilinmektedir. Çevresinde evlerle çevrili olan caminin giriş cephesi doğuya bakmaktadır. Ana ünitede bacılar mahfili, şerbethane, semahane ve mescid, türbe ve son cemaat yerinden oluşur. Bununla beraber matbah-ı şerif, derviş hücreleri, selamlık dairesi, harem ve mezarlık daireleri bulunmakta olup bugün ise mezarlık, selamlık ve harem daireleri bulunmamaktadır.

Türbede Mevlevi şeyhlerine ait 12 sanduka bulunur. Mevlana’nın torunlarından olan Sultan-ı Divani, Aba Piş-i Veli, Hızır Şah Çelebi gibi Mevlevi büyükleriyle Şah İsmail’in oğlu Elkas Mirza da burada yatmaktadır.

Bugün cami olarak kullanılan bu yapı son olarak ise Mimar Arif Turunç tarafından onarılmıştır. Mevlevihane’nin tekkelerin kapatılmasından önce, diğer Mevlevihaneler arasında ayrı bir yeri bulunuyordu. Matbah, semahane ve öbür bölümleriyle beraber esasen büyük mevlevihanedir. Mevlevilik töresinde Konya’nın ardından ikinci sırada yer almaktadır.

Frigya – Göynüş Vadisi

Afyonkarahisar – Eskişehir karayolunun 36’ncı kilometresinde kuzeybatı yönüne 2 kilometre gidilmesinin ardından ulaşılan bu vadi günümüzde İhsaniye’de Kayıhan Beldesi’nde yer alır. Friglere ait yerleşimin olduğu Frig Vadisi’nde yaklaşık olarak 10 metre yükseklikte dik kayalar vardır. Bu kayaların cephelerinde kare görünüme sahip küçük kapı boşlukları yer alır. Kapılardan içeri girildiğinde ise odalarla karşılaşılır. Bu odalar Frig Dönemi’ne ilişkin kaya mezarlarıdır. Vadinin içinde Kumcaboğaz, Maltaş, Yılantaş ve Aslantaş anıtları yer alır.

Afyonkarahisar Müzesi

Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde Afyonkarahisar’da bulunan Asar-ı Atika Muhipleri Cemiyeti’nin gayretleriyle Taş Medrese’de yer alan eski eserler toplanmaya başlamış ve 1931 senesinde resmi “Müze Deposu”, 1933 yılındaysa Müze Müdürlüğü olmuştur.

1933 senesinden 1970 senesine dek Taş Medrese’de karma müze olarak hizmet veren bu kurum, 1971 senesinde Konya yolu kavşağında modern bir Arkeoloji Müzesi binasının yapılmasıyla yeni bir binaya taşınıp hizmet vermeye başlamıştır.

Müze binasında tek kat yer alıp birbirine bağlı olarak 9 adet sergi salonundan ayrı, büro kesiminde 5 adet oda, bir konferans salonu, bir kitaplık, alt katlarda 5 adet depo, bir fotoğraf atölyesiyle laboratuvar bulunmaktadır. Müzede kalkolitik çağından Bizans çağına dek Afyonkarahisar ve çevresinden bulunan arkeolojik eserler, kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. Teşhir yenileme ve onarım çalışmalarından dolayı bir zaman kapatılmış olan müze onarım sonrasında arkeoloji kısmının salonları ziyarete açılmıştır. Salonlarda Bizans, Roma, Lidya, Frig, Hitit ve Tunç dönemlerine ait zengin eserler sergilenmektedir. Bu dönemlere ilişkin sikke, heykel, kap kacaklar, cam, kemik, taş mermer ve pişmiş toprak gibi araç ve gereçlerle, yöredeki insanların Milattan Önce 3 binli senelerden günümüze dek inancı, yaşayışı, üretimi ve ticaretine ilişkin önemli bilgiler elde edilmektedir. Bununla beraber günümüzdeki önemi sebebiyle sanayi haline gelen mermer ticareti ve sanatına ilişkin bilgi veren mermer heykeller, mezar taşları, lahitler ve mimari parçalar, müzenin önemini artırmaktadır.

Müzenin bahçesindeyse genellikle Bizans ve Roma Dönemi mezar stelleri, küpler, lahitler, Selçuklular, heykeller, Osmanlı dönemlerine ilişkin mezar taşlarıyla beylikler sergilenmektedir.

Taşhan

Afyonkarahisar’ın merkez Umurbey Mahallesi, Yemeniciler Çarşısı’nda Hoca Üveys Hanı olarak da bilinen bina, 17. Yüzyılın ortalarında Kadı Abdullah Efendi tarafından kareye yakın planda ve iki katlı bir şekilde yemenici esnafının katkıları inşa ettirilmiştir. Han, kargir olarak moloz taştan yapılmıştır. Taşlar, sıralı şekilde olup, içlerinde tuğla dizileri kullanılmıştır.

Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce restorasyonu bitirilen Taşhan, 2018 Mart ayında açılmıştır.

Zafer Anıtı

1932 senesinde Avustralyalı heykeltraş Heinrick Krippel tarafından Büyük Taarruz’un anısına yaptırılmaya başlanılan anıtın 1936 senesinde açılışı yapılmıştır. Utku Anıtı heykel, kayalık arazide bir tanesi yatan diğeriyse ayakta olan iki erkek figürden oluşur. Kaidesi Afyonkarahisar taşı olarak tanımlanmış olan trakitten yapılmış olan anıt 3 ton ağırlığında ve toplam yüksekliği ise 7,95 metredir.

Döğer Kervansarayı

İhsaniye İlçesi’nde Döğer Kasabası’nda yer alan ve II. Murat tarafından yaptırılmış olan Osmanlı eserinin iki katlı han bölümüyle develiği yer alan iki bölümden ve eyvan biçimindeki taç kapıdan oluşan mimarisi ile örnek bir yapıdır. İki katlı bu hanın üst odaları yolcuların yatma, alt katı ise dinlenme alanıdır. Odalardan biri kemerli tonoz ile iki tanesi ise kubbe ile örtülüdür. Ortadaki eyvanı ise mescittir. Binanın çatısı ve dışıyla iki kubbe külahı, kesme taş ve yerli tüf ile kaplıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1991-93 seneleri arasında bu kervansarayın restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Çay Kervansarayı (Taşhan)

Selçuklu Dönemi’nin taş külliyesine ilişkin bir yapı olan Çay Kervansarayı kapalı ve avlulu kervansaray tiplerindedir. Kışlık kapalı kısmı korunagelmiştir ancak avlusu tahrip durumdadır. Merkezde üstünde ışıklıklı dört fil ayağı ve çevresinde 12 ayak üzerinde tonoz örtülü kare planlı, dıştan destek çıkıntılı kale görünümlü, taç kapılı kargir bir yapıdır. III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 13. Yüzyılda Mimar Mehmet oğlu Oğul Bey’e inşa ettirilmiştir. Kapı üstündeki pars arması mimarın simgesini taşımaktadır. Kare planıyla burası Anadolu Selçuklu Dönemi mimarisinin tek örneğidir.

Zafer Kent Orman

Zafer Kent Ormanı, yaklaşık olarak 1,5 milyon metrekarelik alanda oluşturulmuştur ve düzenlemesi iyi şekilde yapılarak halkın hizmetine açılmıştır. Yapılmış olan anketle birlikte şehir sakinlerinin görüşleriyle “Zafer Kent Ormanı” adı verilen bu ormanda; kır kahvesi, kır lokantası, şelale, satış üniteleri, 100 kişi kapasiteli bir amfi tiyatro, yel değirmeni, aletli spor alanı, adrenalin tepesi, atla gezi yolu, bisiklet yolu ve çocuk oyun parkı bulunmaktadır.

Büyük Taarruz Karargahı

24 Ağustos 1922 günü akşam saatlerinde Şuhut’a gelen Mustafa Kemal Paşa ve maiyetindekilerin kalacakları evler özenle hazırlanmıştır. Mustafa Kemal Paşa tarafından kullanılan Hacı Veli Konağı yani Büyük Taarruz Karargahı aynı zamanda bir geçici karargah olarak da kullanılmıştır. Bu konakta Atatürk ile beraber Başyaver Salih Bozok, ikinci Yaver Muzaffer Kılıç, Emir Çavuşu Ali Metin ve Refakat Subayı Yüzbaşı Mahmut Soydan kalmıştır.

Hacı Veli Konağı, 1922 senesi 24-25 Ağustos günlerinde Genelkurmay Başkanlığı, Başkumandanlık, Batı Cephesi Komutanlığı ile 1’nci Ordu Komutanlığı’nın müşterek karargah binası olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’un son hazırlık çalışmalarını burada gerçekleştirmiş ve “Anadolu’yla dış dünyanın arasındaki tüm haberleşmenin kesilmesi” yönündeki emri de bu konakta vermiştir.

24 Aralık 1999 tarihinde Kültür Bakanlığı’nın adına Hazine’nin kamulaştırmış olduğu bu konak, 2003 senesinde restore edilmiş ve 2005 senesinde “Atatürk Kültür ve Sanat Evi” adıyla hizmete girmiştir.

Tarihi Afyon Evi

Afyonkarahisar’da tarihi dokusu bulunan ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli ve dış cephe korumalı toplamda 400 civarında ev yer alır. Kentsel sit alanının içinde koruma altındaki bu evler şehrin kale çevresinde yer alan ilk yerleşim yerlerindendir. Bakanlık tarafından gönderilmiş olan ödenekler ile şehrin merkez kentsel sit alanının içinde kalan ve 2002 senesinden bu zamana dek toplamda 253 tane konut ve işyerinin sokak ile caddeye bakan dış cepheleri ile çatıları onarıma girmiştir.

Kentsel Sit içerisinde 18 adet mahalle yer alır. Bu alanda 214 adet konut, 10 adet türbe, 16 adet cami, 1 han, 1 kilise, 1 bedesten, 14 çeşme kalıntısı yer alır. Kentsel sit alanının içinde yer alan konutların bir kısmı restorasyona girmiş olup, il dışından ve çevreden gelenler tarafından da ziyaret edilmektedir. Genellikle Afyon Kalesi’ne doğru çıkan turistler şehir merkezine inerken Afyonkarahisar Tarihi Evleri’ni ziyaret eder. Bu alanda yer alan kimi konaklar turizme açılmıştır ve gelen konukların hem dinlenip hem de burada yöresel lezzetleri tadabilecekleri turistik tesisler haline gelmişlerdir.

Amorium Antik Kenti

Hisar, Ankara’nın 170 kilometre güneybatısında Afyonkarahisar’ın 70 kilometre kuzeydoğusunda ve Emirdağ’ın 12 kilometre doğusunda bulunan ve Milattan Önce 2 binli senelerden bugüne dek aralıksız bir şekilde yerleşim gören antik bir kenttir. Bu antik kent, yukarı ve aşağı şehir olarak iki başlığa ayrılır. Alandaki en erken yerleşimin merkezi Yukarı Şehir olarak adlandırılmış olan höyüğün yer aldığı bölgedir. Yukarı Şehir, höyüğün kenarlarında halihazırda izleri görülebilmekte olan Bizans döneminin sur duvarları ile Aşağı Şehir ise tüm şehri kuşattığı görülebilen sur duvarlarıyla örtülüdür. Sit alanında Hellenistik ve Klasik Amorium’a ilişkin arkeolojik kalıntılar yer almamasına karşın o dönemlerde Orta Anadolu tarihinde önemli bir rol oynamıştır.

Burası Doğu Phrygia’da önemli bir pozisyondaydı. Çünkü Roma Senatosu’nca bölgede kendi parasını basma izni verilen ilk şehirlerdendi. Amorium Geç Antik Dönem’de düzenli olarak yapılan fuar ve festivallerle çevredeki kasabalardan birçok insanı çeken önemli bir ticaret şehriydi. Geç Roma şehrinin önemli bir başka özelliğiyse İmparator Zenon zamanına tarihlenen sur duvarlarıdır. Milattan Sonra 640 senesinden itibaren Amorium Anadolu’da Bizans ordusunun askeri karargahı ve ardından ise Anatolikon Thema’sının başkenti olmuştur. Bizans zamanında yaşanmış olan Karanlık Çağ süresince Amorium Arap saldırılarına karşı Bizans topraklarının korunmasında önemli bir kale vazifesi görmüştür. Milattan Sonra 838 senesinde Harun Reşid’in oğlu Mutasım’ın ordusunun kuşattığı ve Milattan Sonra 931 senesinde Tarsus Emiri’nce ateşe verilmiş olan şehir, kazılardan elde edilmiş olan verilere bakıldığında Milattan Sonra 10. ve 11. Yüzyıllarda stratejik ve askeri açıdan önemli konumdadır. Milattan Snora 12. Yüzyılda ise Amorium’un Selçuklular’ın elinde olduğu bilinmektedir.

Burada ilk çalışmalar 1987 yılında başlamıştır. 2013 senesinde kazı çalışmaları bakanlık onayıyla devam etmiştir. 2014’ten itibaren ise kazı çalışmaları Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeliha Demirel Gökalp’in kazı başkanlığında sürdürülmektedir.

Taş Medrese

Gedik Ahmet Paşa Camii’nin güney doğusunda cami ve hamama oranla çok daha yüksek bir terasın üstüne, mimar Ayaz Ağa tarafından külliyenin bir bölümü olarak inşa edilmiştir. Burası Osmanlı medreselerinin tipik bir örneğini gösterir. Girişte avlunun iki yanında dörder adet mermer direkle kemerlerin üstüne oturan beşer kubbeli revaklar bulunup, hücre kubbeleri ve revaklar kasnaksız ve basık yapılmıştır.

20. yüzyılın başlarına dek medrese olarak kalan bina 1931 yılında Müze Deposu, 1933-1971 senelerine dek Müze Müdürlüğü olarak hizmet vermiş, arkasından uzunca seneler boş kalmış, yapılmış olan restorasyon ve tamir neticesinde ise 1995-1997 senelerinde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmıştır.

Sultan Divani Mevlevihanesi

Anadolu’da kurulan ilk Mevlevihanelerden olan Sultan Divani Mevlevihanesi’nin kuruluşu 13. Yüzyıla dek gider. Tarih süresince birçok önemli icraata merkez olan bu Mevlevihane, Konya Mevlevihanesi’nin ardından ülkemizde önemli Mevlevihaneler arasında gelir. Sultan Divani Mevlevihanesi, özellikle 1500’lü yıllarda Hz. Mevlana’nın yedinci kuşak torunlarından olan Sultan Divani zamanında Mevlevilik açısından önemli bir merkez olmuştur.

Sultan Divani zamanında ilk kez buradan “40 Hatimli Şifalı Aşure” geleneği başlamıştır ve pek çok mevlevihaneye yayılmıştır. Günümüzde de bu geleneğin sürdüğü tek Mevlevihane olma özelliğine sahiptir.

Birkaç kez yangın geçiren Mevlevihane, 1902 yılında yaşanan yangının ardından bütünüyle yanarak günümüzdeki haliyle 1908 senesine hizmete alınmıştır.

Bahçesinde Matbah, Derviş Odaları, Mezarlık bulunan Mevlevihane, son olarak ise 2008 senesinde restore edilmiştir ve “Sultan Divani Mevlevihane Müzesi” ismiyle hizmet vermeye başlamıştır.

Millet Hamamı

Buranın yapımına ilişkin herhangi bir yazıt olmamakla beraber, 17. Ve 18. Yüzyılda Osmanlı hamamlarına benzetilir. Kesme taş ve moloz taş örgülü kargir bir yapıdır. Yangın neticesinde 1911 senesinde kadınlar soyunmalığı mahallede bulunan Ermeniler tarafından, 1956 senesinde erkekler soyunmalığı yapılmıştır. Külhan, soyunmalığın kuzen duvarına bitişik vaziyettedir. Tarihi hamam 1981 senesinde korunması gerekli olan eski eser olarak tescillenmiştir. 2003-2005 yılları arasında restorasyonu yapılmıştır ve çocuk ve kadınların her alanda eğitimlerini gerçekleştirmek için 2005 senesinde “Afyonkarahisar Kültür ve Semt Evi” olarak hizmete girmiştir.

Yunus Emre Türbeleri

İhsaniye ilçesi Döğer Kasabası’nda ve Sandıklı İlçe Merkezi’nde Yunus Emre ismine yapılmış olan iki türbe yer alır. Sandıklı’da bununla birlikte Tabduk Türbesi de vardır. Sandıklı’da yer alan mezar belediye tarafından tekrar yaptırılmıştır. Döğer’deki türbeyse tonoz örtülü kesme taşlı, batıdan girişli dikdörtgen planlı kavgirse 17. Yüzyılda yapılmıştır.

Sultan Kervansarayı

Sultan Kervansarayı Sultandağı ilçe merkezinde yer alır. Yazıtına göre 13. Yüzyılda II. İzzeddin Keykavus’un beylerinden Sahipata tarafından inşa ettirilmiştir. Bu yapı doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen plana sahip beş sahınlı kapalı bir bölümle daha da büyük boyuttaki kare planlı avludan oluşur. Kapalı bölümde yer alan sahınların üzeri sivri tonozla örtülmüştür. Sadece orta sahanın ortasındaki kubbe dikkatleri çekmektedir. Avlunun ortasında dört payenin üstünde yükselmiş çift taraflı merdivenle çıkılan kare planlı üzeri kubbeyle örtülü köşk mescit yer alır. Kuzeybatısında çift sıra revak görülen avlunun güney bölümü büyük ölçüde yıkılmıştır. Avlunun doğu kısmında cepheden yüksek tutulmuş ve dışa taşkın taçkapısı yer almaktadır.

Giresunlular Şehitliği

Giresunlular Şehitliği İscehisar İlçesi’ne bağlı Doğanlar Köyü’nde yer alır. Kurtuluş Savaşı’nda Giresunluların oluşturmuş olduğu 47. Alay tarafından ele geçirilmiş olan Sivritepe’de şehit olan 14 Giresunlu kişi için 1967 senesinde Giresunlu Hacı Ahmet Halis Asal tarafından ilk düzenlemesi gerçekleştirilmiş ve 1990 senesindeyse bugünkü anıt ve mezarların yer aldığı şehitlik haline getirilmiştir. Giresunlu Hacı Ahmet Halis Asal’ın vasiyeti sebebiyle 1977 senesinde yaşamını yitirmesi sonrasında silah arkadaşları olan şehitlerin yanına defnedilmiştir.

Zafer Müzesi

Afyonkarahisar’da şehir merkezinde Zafer Müzesi, Zafer Anıtı ve Afyonkarahisar Kalesi’nin karşısında önemli bir konumda yer alır. 1915-1920 yılları arasında Cumhuriyet öncesi Saitoğlu Mehmet Sait Efendi tarafından iki katlı olarak inşa ettirilen bu yapı aynı zamanda Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin planlandığı ve taarruz emrinin verilmiş olduğu yerdir. Genel hatlarıyla bina neo-klasik özellikler taşır. Plan olarak bakıldığı zaman Anadolu evleri tarzında olduğu görülmektedir. Müze bir zemin kat ile üst kattan oluşur. Alt katta 1 toplantı salonu ile 10 oda, üst kattaysa sergi salonuyla 9 adet oda bulunur.

Müzede Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne dair bilgiler paylaşılmakta olup ayrıca Mustafa Kemal Paşa, İsmet İnönü Paşa, Fevzi Çakmak Paşa ve Tevfik Bıyıkoğlu anısına düzenlenmiş olan odalar sergilenmektedir.

Günümüzde 1930’lu senelere dek “Afyon Belediye Binası” olarak hizmete devam etmiştir. Ardından yeni Belediye binasının tamamlanmasıyla bina “Emniyet Müdürlüğü”ne tahsis edilmiştir.

1985 senesinde Milli Emlak Müdürlüğü tarafından “Zafer Müzesi” olmak üzere, Başkomutan Tarihi Milli Park Müdürlüğü’ne tahsis edilen bina 1986 tarihinde Afyon belediyesi tarafından teslim alınmıştır.

Zafer Müzesi önünde Afyonkarahisar'ın düşman işgalinden kurtuluşu etkinlikleri yapılıyor.

Mısri Camii

Afyonkarahisar Mısri Mahallesi’nde Hacı Eyüp Mısri Sokağı’nda yer alan ve 15. Yüzyılda Şakkancıoğlu Evliya Kasım Paşa tarafından yaptırılan bu cami, kesme moloz taştandır. İki büyük kubbe ile örtülüdür. Doğu duvarı bitişiğinde yer alan minarenin gödeşi tuğladan tabanı ise kesme taştandır. Mukarnaslı mihrabında, mavi lacivert tonlarında geometrik desenli çinilerle yazı vardır. Minberi ise mermerden yapılıdır.

Hayran Veli Sultan Türbesi

Afyonkarahisar İhsaniye İlçesi’nde Hayran Veli Camii’ne bitişik olan bu türbenin içinde müritlere ilişkin birçok sanduka yer almaktadır. Horasan erlerinden halk tabibi olan Hayran Veli Sultan’ın bir tür cilt hastalığını iyileştirdiğine inanılmaktadır.

Asar Kalesi

Afyonkarahisar’ın Bayat ilçesinin 4 kilometre batısında Köroğlu Dağı’nın eteklerinde doğal yükseltili bir kaya kütlesi olup, üstü surlar yardımıyla çevrelenmiştir. Surun içerisinde dinsel ve idari yapılara ilişkin temeller yer alır. Bizans Zamanı’nda “Kedrea” isimli önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Günümüzde Ankara-Afyon yolu olarak da kullanılan doğu-batı yolunu, Bizans Dönemi’nde savunan ve koruyan bir güvenlik şehridir.

Anıtkaya Kervansarayı

Afyonkarahisar Merkez Anıtkaya Köyü’nde 1300’lerden kalma, Germiyanoğulları tarafından yaptırılmış olan kervansaray üç sahanlı olup orta sahanı diğerlerine göre daha da geniştir. Bu kervansaray Eğret Kervansarayı adıyla da bilinir.

Emre Tekkesi

Afyonkarahisar İhsaniye İlçesi’ne. Bağlı olan Döğer Kasabası’nda Emre Gölü’nün güneydoğusunda bir tepenin üstünde yer almaktadır. Dikdörtgen prizmal ve kesme taş kaplamalı bir yapıdır. Bu tekke 18. Yüzyıl Osmanlı eserlerindedir. Tekkenin kapı kısmı güney yönünde olup avluya açılmaktadır. Batı direğindeki temel kalıntılarının 17. ve 18. Yüzyılda varlığı bilinen Emre Köyü’ne ait olduğu düşünülmektedir. İçeriden tonuz, dışarıdan ise üçgen çatı biçiminde olan yapı taş kaplamadır. İç duvarları ise badanalı ve sıvalıdır. Sıvanın üzerinde duvar süslemelerine ilişkin izler görülmektedir. Yapıda kısım kısım Bizans Dönemi’ne ilişkin devşirme taşlar yer alır.

Kadınana Türbeleri

Selçuklu Sultanı III. Alaaddin Kekyubat’ın Afyon’a yerleşen ve Afyon halkı için hizmet veren Asiye, Naime Gevher Hanım ve Melek Peyker isminde üç kızına ait iki türbe vardır. Bunlardan ilki Asiye Hatun için yapılmıştır. Kare planlı ve tek kubbeli olan bu yapı 1940 senesinde onarıma girmiştir. Kemerli kapısı doğuya bakmaktadır. Türbede yalnızca bir adet sanduka vardır. Bu türbede yatan Asiye Hatun, halk için birçok mezar yaptırmıştır. Türbe Camii yakınlarında yer alan kargir yapılı türbenin içinde yatan Melek Peyker, açıktan gelen şehir suyunun ark içinde gelmesi sebebiyle Naime Gevher ise şehir içinde yer alan köprülerin ve kanalizasyonların yapımı için maddi güçlerini ve bilgilerini ortaya koymuşlardır.

Bininler Kaya Evleri

Afyonkarahisar Şuhut ilçesi Senir Köyü’nün 4 kilometre batısında yüksek bir yayla özellikli alan olup, üst düzlüklerinde, dere kenarlarına ve kayalıklara yerleşim kurulmuştur. Sokakları belirgin olmakla beraber düzlük ören yeridir ve yapılaşma temelleri görülmektedir. Yer yer 5-6 metrelik dik yüksekliklere çıkan andezit türündeki kayalar iki katlı ve üç katlı evler şeklinde yan yana uzanır. Evlerden kimilerinin alt katlarında hayvan, üst katları ise insanların barınacakları yer olarak inşa edilmiştir. Kimi kayaların mezar odası veyahut mezar tekkesi şeklinde yapıldığı görülmektedir. Tekne mezar kapakları üçgen çatılı olan lahit kapaklarını andırmaktadır. Bundan dolayı burada görülen yerleşimin Geç Roma Dönemi’nden beri olduğu düşünülmektedir.

Afyonkarahisar'ın yer altı şehri gün yüzüne çıkmayı bekliyor

Anıtkaya Şehitliği

Afyonkarahisar – Kütahya karayolunun üzerinde Anıtkaya Kasabası’nda bir höyüğün üzerinde üst terasta Kurtuluş Savaşımız esnasında 1922 yılının 28 Ağustos günü 20’nci ve 13’üncü alaydan şehit düşenlerin anısına 1924 senesinde piramidal bir anıt dikilmiştir. 1972 senesinde ise çevre düzenlemesi gerçekleştirilmiştir.

Kırk Göz Köprüsü

Afyonkarahisar’ın Boldavin ilçe merkezinin dışında ve Akarçay’ın üzerinde yer alan güney ve kuzey bölümü diye ikiye ayrılan Kırk Göz Köprüsü’nün güney kısmı Bizans İmparatoru I. Manuel Kommen tarafından 12. Yüzyılda, kırk gözlü olarak bazalt taş ve mermerden inşa ettirilmiştir. Surre-Hicaz yolunun üstünde yer alan bu köprü 16. Yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan tarafından kuzey güney hattında 64 göze kadar uzatılmıştır ve 200 metre uzunluğa sahiptir. Günümüze dek gelen gözlerin sayısı ise 57’dir. Mimar Sinan tarafından köprüye suya inebilmek için mermer b ir merdiven ve bir mnamazgah yaptırılmıştır. Namazgahın çevresinde duvarlar örülmüş ve köprüye açılan kapı geçidi ise envantere kaydedilmiştir.

Köprüde andezit, bazalt ve mermer devşirme taşlar kullanılmıştır. Köprünün kemerleri orta kısmında sivri tonozlu ve geniş, uçlara doğru ise basık ve küçüktür. Köprü moloz bir dolgu üzerinde yanları dikdörtgen şeklinde bloklarla. Tek sıra korkulukludur. Köprü ayaklarında Roma, Helen kesme ve Bizans dönemlerine ilişkin mimari parçalara ve hatta mezar taşları gibi devşirme malzemelere rastlanılmaktadır.

Sandıklı Kalesi

Germiyan Sultanı I. Yakup Bey’in yaptırdığı ve Eski Tunç Çağı’ndan beri yerleşim yeri olduğu bilinen höyük üzerine surlarla çevrilen küçük bir kale olup, şimdilerde ise yalnızca 8-19 metrelik bir sur duvarı parçası günümüze kadar ulaşmıştır.

Sandıklı Ulu Camii

Sandıklı Ulu Camii, Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçe Merkezi’nde ve çarşının içinde yer alır. Öncelerde burası mescitken sonradan camiye çevrilmiştir. Cami, Miladi 1379 senesinde Mimar Ayder’e Bahattin Ömer Bin Alaaadin tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli, kare planlı ve minareli bir yapıya daha sonrasında son cemaat yeri eklenmiştir.

Yıldırım Kemal Şehitliği

Afyonkarahisar Sinanpaşa ilçesi Yıldırım Kemal Köyü istasyon binasının yakınında önünde kübik bir kaidesinin üstünde piramidal bir anıt ve arkasında ise mezarın yer aldığı Yıldırım Kemal Şehitliği, 1922 yılı 27 Ağustos tarihinde ise bu mevkide şehit olan 2’nci Süvari Tümeninden Asteğmen Yıldırım Kemal ile 26 ve 27 Ağustos 1922 tarihlerinde şehit olan 36 şehidimizin anısına 1966 senesinde yaptırılmıştır.

Selimiye Kaya Mezarları

Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesine bağlı Selimiye Köyü’nün çevresinde yer alan kayalıklarda, Bizans zamanında yapılan kayaya oyma, tek ve aile mezar odaları ile mezar tekneleri yer almaktadır. Yüzeyi kabartma ve bezelerle süslü olan bu mezarların kimlere ait olduklarını ifade eden kırmızı boyayla yazılar yazılmıştır.

Boldavin Müzesi

Boldavin Lisesi müdürlüğü esnasında Muharrem Bayar ‘ın özel ilgi ve çabası ile okulun bahçesine toplamış olduğu eserlerin çoğalması neticesinde bir müzeye ihtiyaç hasıl olmuş ve o dönemin Belediye Başkanı olan Etem Kelekçi’nin çabaları neticesinde mülkiyeti belediyeye ait olan “Belediye Sineması,” 1987 senesinde tekrar düzenlenip Boldavin Müzesi olarak hizmete girmiştir. 2008 senesinde Yanık Kışla’nın restore edilmesinin ardından Boldavin Belediye Müzesi Yanık Kışla binasına taşınmıştır ve burası Kent Müzesi olarak hizmet vermeyi sürdürmektedir.

Müzede Boldavin köylerinden ve merkezlerinden toplanmış olan Roma, Eski Tunç Çağı, Bizans, Osmanlı, Selçuklu ve Cumhuriyet dönemine ilişkin eserlerin yanında, sikke, etnografik, arkeolojik, arşiv vesikası olmak üzere 988 eser bulunmaktadır. Özellikle Boldavin kaymakçılığı, hasırcılığı, el sanatçılığı gibi yerel özellikler sergilenmektedir.

Kuzey güney hattında, betonarme ve ikik katlı olan bu müzenin güneye açılan girişi bulunmaktadır. Girişinde, gelin odası, oturma odası, teşhir ve konferans salonu, üst katındaysa kütüphane ve teşhir salonu yer almaktadır.

Frig Vadisi

İkinci Kapıkaya aynı bölgede Emre Gölü’nün kıyısından Bayramaliler Köyü’ne dek uzanan kayaların arasında yer alır. Üst başı erimiş kaya parçasının batı kısmı kesilerek yapılmış olan ahşap bir tapınak benzetmesidir. Kayanın yapısı gevşet olması sebebiyle üstte yer alan üçgen çatı kısmı erimiştir. Ön yüzünde ise süslü iki bölümün arasına niş açılmıştır ve içerisine Tanrıça Kibele’nin ayakta durur vaziyette kabartması yapılmıştır. Anıtın önünde ise dini törenler için sahanlık yer almaktadır. Milattan Önce 7. Yüzyılda buranın yapıldığı düşünülmektedir.

Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği

Afyonkarahisar şehrinin merkez ilçesine bağlı Büyük Kalecik Kasabası içerisinde Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği yer almaktadır. Şehir merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan bu şehitlik Büyük Taarruz’un 2’nci gününde 27 Ağustos 1922 tarihinde kendilerinden çok daha güçlü durumda olan 2500 kişiden oluşan düşman tümeniyle Başkomutanlık karargahının olduğu Kocatepe’ye tek geçit yeri olan Kurtkaya ve Kalecik bölgesini almakla görevlendirilen 24 yaşındaki 12’nci Tümen 36’ncı Piyade Alayı 6’ncı Bölük Komutanı Bayburtlu Ziver Bey oğlu Yüzbaşı Agah Efendi, komutasında olan 150 askerimiz ve Sinoplu Üsteğmen Feyzullah ile beraber düşman kuvvetlerinin arasına dalarak düşmana ağır kayıplar verdirmesinin ardından 101 Mehmetçik ve Feyzullah Efendiyle beraber kendisi de şehit olmuştur.

Bu kahramanlarımız adına yapılmış olan şehitlik, ilk kez 26 Ağustos 1972 senesinde MSB tarafından inşa edilmiştir. Ardından ise 1993 senesinde Kültür Bakanlığı’nca şehit kabirleri, geçiş yolları, tören alanı yapılmış ve Feyzullah ve Agah Efendilerin mezarlarının üstü Selçuklu Mimarisi tarzında kemer bir kubbeyle kapatılmış ve şehitlik mertebesinin manevi değerine yaraşır bir görünüm kazandırılmıştır. Bununla beraber yola bakan duvarın önüne de bir çeşme yapılarak buradan geçenlerin kullanımına sunulmuştur.

Şuhut Kurtuluş Savaşı Şehitliği

Afyonkarahisar Şuhut ilçe merkezinde yer alan ve İstiklal Savaşı’nda şehit askerlerimiz için yaptırılan şehitlik 1922 yılı 26 Ağustos tarihinde Büyük Taarruz ve daha öncesindeki muharebelerde yaralanmış, hastalanmış Türk subay ile erleri Şuhut’a getirilmiştir ve günümüzde kullanılan Büyük Cami’de ilk tedavileri gerçekleştirilerek durumu iyi olanlar yeniden cepheye gönderilmiştir. Şimdiki Demirciler Çarşısı civarındaki mezarlıklara şehitlerimiz gömülmüştür. Ardından ise halihazırda şehitlik olarak kullanılan arsaya nakledilmişlerdir ve onların hatırasına 1971 senesinde piramidal küçük bir anıt yapılmıştır ve üstüne ise “İstiklal Harbinin Aziz Şehitleri” kitabesi yazılmıştır.

Frig Vadisi – Memeç Kaya Kilisesi

Afyonkarahisar İhsaniye İlçesi, Döğer Kasabası’nın 4 km güneydoğusunda yer alan Emre Gölü yolu üstünde, tüf sarp kayalık yüzey ortasına oyulan bir kilisedir. Kilisenin ön kısmının dış duvarı yıkılmıştır ve burası açıkça görülmektedir. Çevresine bitişik kaya odalarıyla beraber 8-10’uncu yüzyıllar arasında yapılmış olan bir manastır yapısıdır.

Çeşmeli Konak

Afyonkarahisar Merkez Nurcu Mahallesi’nde yer alan son dönem Osmanlı eseri Çeşmeli konak kumaş ve ipek ticaretiyle uğraşan Kahvecioğlu İsmail Efendi tarafından yaptırılmıştır. Önce hayır amacıyla çeşme yapılmış ve ardından ise ailesinin ihtiyacına binaen bir konak inşa ettirilmiştir. Konağın girişinde yer alan yazıttan konağın 1906 senesinde bitirildiği görülmektedir.

Üst katında çıkmalı, çıkma ortasında balkon girinti boşluğu üstüne cihannüma ile altında kesme taş kaplamalı çeşmesi olan sosyal amaçlı cephe mimarisi olan örnek yapılardandır.

Altıgöz Köprüsü

Afyonkarahisar şehir merkezinde Cirit Kayalığı ve Çetinkaya Mahallesi’nin kuzeyinden akan Akarçay üzerinde yer alan Altıgöz Köprüsü Eskişehir ve Gazlıgöl’e giden eski yol üstünde yer alır. İki tanesi yuvarlak dört tanesi sivri olmak üzere toplamda altı adet kemerli gözü bulunmaktadır. Bundan dolayı Altıgöz Köprüsü olarak adlandırılmıştır. Moloz taş dolgu üstünde, yer yer devşirme ve iri kesme taş kullanılmıştır. Dalgakıranların yer aldığı kuzeybatı cephesinin güney kısmında devşirme bir yazıt yer alır. Eski korkuluk taşları büyük bir ihtimalle bugünkü Süğlün Köyü olan antik Prymnessos kentinin tiyatro basamaklarından inşa edilmiştir.

Köprü üstünde yer alan dikdörtgen şeklindeki kitabeye göre 1209 senesinden önce Oğuz oğlu Sabıküddin Ebül Vefa İlyas Bey’in yaptırdığı köprü, vasiyetinin ardından da oğlu Ebu Hamid Hacı Mehmed bin İlyas tarafından 13. Yüzyılda günümüzdeki şekliyle onarılmıştır. Müstakil kitabenin sol kısmında ufak ve karışık sekiz adet satır daha yazı varsa da okunamamaktadır. Akkoyunlular’a ait olduğu ifade edilen köprü 11. Yüzyılda Abdülgaffar isimli kişi tarafından tekrar onarılmıştır. En son ise KGM tarafından 1985 senesinde restorasyon ve tamiri yapılmıştır. Akarçay’ın içine düşmüş olan ve 1980 yılında müzeye kaldırılan onarım kitabesi ise yeniden orijinal yerine alınmıştır.

Hava Şehitliği – Afyonkarahisar

Şehir Asri Mezarlığı’nın ortasında bir anıt ve çevresindeki şehitlere ait mezarların yer aldığı şehitliktir. 1922, 24 Temmuz sabahında Bahattin ve Cemal ismindeki pilotların kırık dökük uçaklarıyla Kurtuluş Savaşı’nda yer almaları ve Gazlıgöl’de uçaklarının düşmesinin ardından şehit olmalarının anısına 1936 senesnide yaptırılmıştır. Ardından ise şehitlerimiz buraya defnedilmiştir.

Ebheri Kümbeti

Afyonkarahisar Çay ilçesi Eber Kasabası’nda bir mezarlık yer alır. Sekizgen gövdenin üstünde yükselerek sekizgen bir külahla son bulur. Kümbetin üstü tuğla, alt kısmı ise moloz ve devşirme taş örgülüdür. Girişi doğu yönünden olan kümbetin kapı söve taşları ise Bizans Dönemi yapı taşlarından olup devşirme maksadıyla kullanılmıştır. Kapı boşluğunun alt kısmında bulunan kaideye geçişe imkan veren küçük bir kapı yer alır. Kaide içerisinde iki adet sandukanın olduğu ifade edilmektedir. Esirüddün Ebheri Semerkantlı bir aileye mensup olan Türktür. Meşhur mantık kitabı olan İsagoci’yi yazmıştır ve Çay Taş Medrese’de müderrislik yapmaktadır.

Çay Taş Medrese

Afyonkarahisar’a 48 kilometre mesafede Çay ilçesinde yer alan bu medrese, Taş külliyesinden bir bölümdür. Günüüzde cami olarak kullanıan bu yerin mimarı külliyenin mimarı olan Oğul Bey’dir. III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 1278 senesinde Yusuf Bey tarafından inşa edilmiştir.

Frig Vadisi – Bayramaliler Kalesi

Afyonkarahisar’ın İhsaniye İlçesi’nin Döğer Kasabası’yla Bayramaliler Köyü’nün arasında Sarıcaova Köyü yolu üstünde yer alan kale Bizans devrinde Leonto Kefal isimli bir yerleşim yeridir. Doğal bir tepenin üstüne yapılan surlarla çevrili olan kalenin çok sayıda yapılara ilişkin temel kalıntıları, tepenin eteklerindeyse yer yer oyulmuş kaya yerleşimleri bulunmaktadır.

İshaklı Kervansarayı

İshaklı Hanı veya Sahip Ata Hanı, Sahip Ata Fahrettin Ali’nin yaptırdığı Afyon – Konya yolu üstündeki eski adı İshaklı olan şimdiki Suldandağı ilçesinde yer alan bir kervansaraydır.

Burası Selçuklu sultanı II. Keykavus yönetim döneminde yaptırılmıştır. 11. ve 13. yüzyıllarda Anadolu’da alışılmadık siyasi dönem, sanat ve ticaret hızlı bir şekilde gelişmiştir. Bu kısa fakat altın çağ Moğol İstilaları ve Haçlı Seferleri ile zayıflamış ve Selçuk Sultanları başkentleri olan Konya’dan bu savaşları yönetmişlerdir.

Aslantaş

Frig Dönemi’ne ilişkin kaya mezar odalarından bir tanesi olan Aslantaş Kaya Mezar Odası’nın ön yüzündeki kapı boşluğunun iki yanında ayağa kalkmış, karşılıklı iki adet heybetli aslan ile ayaklarının altında birer tane yavru aslan ve kapı üzerinde hayat ağacını andıran kütleyle bunun üstünde iki yana uzanmış kanatlı güneş kursu, kabartma olarak inşa edilmiştir.

Aslantaş’ta hafif tonoz tavanlı ve küçük bir hücre ile mezar odası vardır. Aslantaş’ın önemli bir Frig kralının mezarı olduğu ve Milattan Önce 7’nci yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Milattan Önce 13’üncü yüzyıla ait olduğu da yeni yapılmış olan incelemelerde ifade edilmektedir.

Böcü İni Kaya Yerleşimleri

Afyonkarahisar, İhsaniye ilçesi, Kıyır köyü’nde yer alan Böcü ini olarak isimlendirilen kayaya oyma yerleşim yeri olan bu yerleşimler güneye doğru yamaçlarda yer alır. Laleli Tepesi’nin güney kısmındaki bu yerleşim tüf arazinin içinde yer alan peribacalarıyla Bizans devrinden kalma birçok yerleşim alanı ve kayaya oyma kiliseler yer almaktadır. Kiliseler tonozlarla kaplıdır. Çevresinde yer alan kaya odalarıyla beraber 8 ve 10. yüzyıllar arasında yapılmış olan manastır yapılarıdır.

Cumhuriyet Şehitliği

Cumhuriyet Şehitlikleri Anıtı, Afyonkarahisar’a 9 kilometre mesafede, İzmir-Antalya karayolu üzerinde yer almaktadır. Cumhuriyet Dönemi’nde yapılmış olan mücadelelerde şehit olan polisler ve Mehmetçik adına 1999 senesinde yapılmış olan bir şehitliktir. Cumhuriyet Dönemi şehitlerinin bir kısmı Hava Şehitliği’nde başka bir kısmıysa şehit ailelerinin yaşadığı şehirlerdeki mezarlıklardadır. 1999 senesinde Afyonkarahisar’a hakim olan bir tepeye şehitlerimizin anısına sembolik bir şehitlik inşa edilmiştir. Fakat burada şehrin ele geçirilmesi sırasında şehit olduğu düşünülen kimi kişilerin müstakil mezarları da bulunmaktadır.

Milli mücadelede, Afyonkarahisar’da binlerce insanımız vatan savunması esnasında şehit olmuştur. Bütün şehitlerimizin anısına Afyonkarahisar genelinde çeşitli şehitlikler yapılmıştır.

Maltaş Frig Anıtı

Afyonkarahisar İhsaniye ilçesi’nin Kayıhan Beldesi’nin sınırlarında Köynüş Vadisi’nin güneybatısında vadiyi batıdan çevreleyen Akkuş Yuvası Kayalıkları üstünde yer alan bir anıt olan Maltaş Frig Anıtı açık hava tapınım alanıdır. İçerisinde hazinelerin saklı olduğu düşünüldüğü için yöre halkı tarafından “Malkaya” ve “Maltaş” ismiyle adlandırılmıştır. Bölgede yer alan Frig kaya anıtlarıyla beraber Milattan Önce, 8. Ve 6. Yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Anıtlara dair yapılan ilk çalışmalar 1881 senesnide W. M. Ramsay tarafından yapılmış olup ilerleyen senelerde ise başka ülkelerden birçok bilim insanlarınca çalışılmıştır.

Yılantaş

Friglere ait önemli kaya mezar odalarından bir diğeri Yılantaş’tır. Buranın da tıpkı Aslantaş gibi soylu bir kişiye ait olduğu düşünülmektedir. Günümüzde Yılantaş bir doğal olay veya bir deprem neticesinde devrilmiş vaziyettedir ve yıkık bir kaya bloğu görünümündedir. Kaya bloğunun üstünde bulunan aslan kabartmasının baş ve ayak bölümleri görülmektedir. Mezar odasında da aslan kabartmasının yer almasına karşın Yılantaş ismiyle adlandırılmasıysa ön yüzünde bulunan yılan kabartmalarıdır. Mezar kapısının üstünde birbirine sarılan iki adet yılan kabartmasıyla yılanlara mızrakla saldıran savaşçı görülmektedir.

Afyonkarahisar’ın Suvermez Şehitliği

Afyonkarahisar’ın Suvermez Köyü’nde yer alan Suvermez Şehitliği İstiklal savaşı esnasında keşif uçaklarının açmış olduğu ateş neticesinde şehit düşmüş ve iki er adına 1971 senesinde yaptırılmıştır.

Leylak Kayalığı

İscehisar ilçesine bağlı olan Seydiler Kasabası, Harmanüstü mevkisinde yer alan Leylak Kayalığı bölgede arkeolojik ve doğal bir güzellik konumundadır. Genellikle tüflerin oluşturmuş olduğu grup ve tek halde peri bacaları bulunmaktadır. Kayalığın batısında ve yolun alt kısmında bulunan peri bacalarından biri zemin zemin katla beraber üç katlı olarak oyulmuştur. Zemin katta şapel ve mekan, ilk katta şapel ve mekan ve en üst katta mekan yer alır. Dikdörtgen biçimindeki kapıların boyutları incelendiği zaman boylarının zemin kattan üst katlara gittikçe küçüldüğü görülür.

Şapelleri ve mekanları ile üç kat şeklinde oyulmuş olan bu peri bacasının zamanında manastır olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Dört Göz Köprüsü

Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde Hisar’ın kuzeyinde Kali Çay’ı üzerinde yer alır. Kuzey güney hattındaki köprü dört gözden oluşmakta olup Osmanlı Dönemi’ne aittir. Taştan ve yuvarlak kemerden yapılan köprünün batı kısmında Roma Dönemi’ne ait mermerden yapılmış taş parçaları devşirme şeklinde kullanılmıştır. Bunlardan bir tanesi kapı tipinde mezar taşı, diğerinde ise yazı vardır fakat okunamamaktadır.

Yorumlar (0)