Akıncı'dan Türkiye'ye çirkin iftira!

11 Ekim 2020 tarihinde yapılacak seçimin propagandasını "Türkiye düşmanlığı" üzerine kuran KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’nin seçimlere müdahale ettiğini söyledi.

Avrupa merkezli Euronews kanalının sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "15 Temmuz’da Türkiye’de sivil yönetimi destekledik" şeklinde küstahça bir imada bulunarak, Türkiye'nin demokrasisine 15 Temmuz'da gösterdikleri saygının karşılığı olarak Türkiye'nin de kendi demokrasilerine saygı duymasını istedi.

Türkiye'nin KKTC seçimlerinde taraf tutmak gibi bir hataya düşmemesini isteyen KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bu konuda ellerinde ipuçları olduğu için bu uyarıda bulunduğunu ifade etti.

"Şaibeli bir seçim olur"

Türkiye'nin müdahalesinin olacağı seçimin demokratik değil şaibeli bir seçim olacağını kaydeden KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye'nin KKTC'yi tanımanın bile gereklerini yerine getirmediğini, aynı şekilde Güney Kıbrıs’ı tanımamanın da gereklerini yıllarca yerine getirmediğini savundu.

"Türkiye'ye biat etmeyiz"

Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin bir alt yönetimi gibi algılanmak istemediğini belirten KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye düşmanı olmadığını ancak "Otur Arap, kalk Arap" misali biatçı bir anlayış içinde de olmayacaklarını vurguladı.

Kırdığı ceviz bini geçti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Türkiye düşmanlığı ne ilk, ne de son olacak gibi görünüyor.

Yaptığı çıkışlarla, Rum yönetiminin bile seçimde favori ismi hâline gelen Mustafa Akıncı, seçim yaklaştıkça Türkiye karşıtı ifadelerinin yoğunlaştırdığı görülüyor.

Öyle ki, birleşme müzakerelerinin yeniden başlaması için KKTC'de seçim sonucunun beklenmesi gerektiğini söyleyen Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Mustafa Akıncı'nın kazanmasını isteğini dolaylı olarak da olsa ifade etmişti.

İşte Mustafa Akıncı'nın Türkiye düşmanlığı yaptığı bazı çıkışları:

Barış Pınarı Harekâtı: Barış Pınarı Harekâtı başladığı günlerde açıklama yapan Akıncı, "1974'te biz adına Barış Harekâtı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır." dedi.

Yunan'a şirin görünme çabaları: KKTC'nin 36. kuruluş yıl dönümü etkinliklerinde konuşurken ne Yunanistan desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesini ne de 20 Temmuz 1974'te TSK tarafından yapılan Kıbrıs Harekâtı'nı ağzına aldı.

Kırım'ın ilhakı: İngiliz The Guardian gazetesine verdiği röportajda, Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'ye bağlanmasının "Kırım'ın ilhakı" gibi "korkunç" olacağını söyledi.

Tayfur Sökmen örneği: Akıncı, KKTC'yi Türkiye'ye bağlamayacağını vurgulamak için "İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım" dedi. Tayfur Sökmen; Fransız mandasına bağlı Hatay Devleti'nin 1939'da referandumla Türkiye'ye bağlanmasının kabul edilmesini sağlamıştı.

Ekonomik bağlılık: Akıncı, Kıbrıslı Türklerin Türkiye'ye ekonomik bağımlılığın azaltması mümkünse bitirilmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye'ye bağlanma ihtimali korkunç" dedi.

Federal çözüm: Kıbrıs'ta federal çözüme bir an önce varılması gerektiğini ve bunu kendi cumhurbaşkanlığı döneminde acele yapılması gerektiğini söyledi. Kıbrıslı Türklerin laik, demokratik ve çoğulcu kimliğini korumak istediğini belirterek Türkiye'nin adada düşmanlık yarattığını ima etti.

Covid-19: Salgının ilk günlerinden itibaren Türkiye yeterli desteği sağlamasına rağmen Akıncı, Rum tarafından ilaç ve ekipman istedi.

Yunan garantör olsun: Türkiye'nin garantörlüğünü istemediğini açıkça belirtti ve yerine Yunanistan ve İngiltere'nin de içinde bulunduğu ortak bir gücün adada konuşlanmasını önerdi.

Balık tutmak: KKTC'nin kendi kendine yeten bir varlık olması, Türkiye'ye bağımlı olmaması gerektiğini söyleyerek, sürekli Türkiye tarafından balık verilen değil, balık tutmayı öğrenmiş bir KKTC olması gerektiğini belirtti.

Yavru Vatan: Anavatan-yavruvatan tanımlarına karşı çıkan Akıncı, KKTC'nin güçlenmesini istemeyenlerin Türkiye ile KKTC arasında ast-üst ilişkisi oluşturmayı hedeflediğini iddia etti.