Tüm gerçekleriyle 11 Eylül saldırıları!

Soğuk Savaş'ın son yıllarında kendi köşesinde tecrit edilen ve unutulmuş bir devlet durumuna düşen Afganistan, 2001 yılında ansızın dünyanın ilgi odağı oldu. Bunun nedeni de 11 saldırılarıydı.

Ne olmuştu?

11 Eylül 2001 tarihinde Usame bin Ladin liderliğindeki El-Kaide örgütünün 19 üyesi, 4 farklı yolcu uçağını kaçırarak ABD'de koordineli dört saldırı gerçekleştirmişti. 

Yerel saatle 07.59'da Boston'daki Logan Uluslararası Havalimanı'ndan kalkan Amerikan Havayolları'nın 11 sefer sayılı uçağı, Los Angeles Uluslararası Havalimanı rotasında devam ederken 08.14'te uçak ile iletişim kesilmiş ve uçak rotasından sapmıştı. İntihar eylemcilerinden biri olan Muhammet Atta, uçaktaki yolculara anons yapmak isterken yanlış tuşa basmış ve hava trafiğine de anons geçmişti. Saatler 08.46'yı gösterdiğinde uçak, Dünya Ticaret Merkezi Kuzey Kuzey Kulesinin 94-98'inci katları arasına çarpmıştı. Çarpmadan tam 102 dakika sonra bina yıkılmıştı.

United Havayollarının 175 sefer sayılı uçağı, 09.03'de Dünya Ticaret Merkezi Güney Kulesinin 75-85'inci katları arasına çarpmıştı. Bina, çarpmadan tam 56 dakika sonra yıkılmıştı.

 

Washington Dulles Uluslararası Havalimanı'ndan kalkan Amerikan Havayolları'nın 75 sefer sayılı uçağı, 09.37'de Virgina eyaletine bağlı Arlington County'de bulunan ABD Savunma Bakanlığı karargâhı Pentagon'a çarpmıştı. 

Saat 10.03'de ise United Havayolları'nın 93 sefer sayılı uçağı, yolcuların uçağı kaçıranlara yaptığı müdahalenin ardından Pensilvanya eyaletindeki Shanksville yakınlarına düşmüştü.

Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, saldırıları böyle öğrendi...

Kaç kişi hayatını kaybetti?

İkiz Kuleler olarak da bilinen Dünya Ticaret Merkezi'nde 2 bin 606 kişi, Pentagon'da 125 kişi ve kaçırılan uçaklarda 246 kişi yaşamını yitirdi. 

Düzenlenen saldırılarda 19 teröristle birlikte toplam ölü sayısı 2 bin 996 olarak bildirildi. 

Saldırıların ardından...

Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yürütülen araştırmalar sonucunda saldırıları düzenleyen kişilerin, Usame bin Ladin'in liderliğindeki El-Kaide ile bağlantılı olduğu tespit edildi. Saldırıdan birkaç gün sonra yaptığı açıklama ile saldırıların sorumluluğunu reddeden Bin Ladin, 2004'te yayımladığı bir video ile saldırıları düzenlediğini kabul etti.  

Tarihin akışı, 11 Eylül saldırıları ile değişecekti. 

Saldırıların ardından dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 'Terörizmle Savaş Kampanyası' başlattı. El-Kaide, Taliban yönetiminin izniyle Afganistan'da etkin olarak faaliyet gösteriyordu. Bu nedenle, ABD'nin 11 Eylül saldırılarına ilk yanıtı Afganistan'a girmek oldu. 

Taliban, ABD'nin El-Kaide lideri Usame bin Ladin'in iadesini kabul etmedi. Bu nedenle, 7 Ekim 2001'de Afganistan'ı işgal eden ABD, Taliban rejimini devirdi. Bunun sonucunda Batı'ya daha yakın duran Hamid Karzai iktidarın sahibi oldu. ABD'nin Afganistan'ı işgalinden beri ülkede 50 binin üzerinde sivil ve 2 bin 400 civarında Amerikan askeri yaşamını yitirdi. Bin Ladin, 2011 yılının Mayıs ayında ABD kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bir operasyonla öldürüldü.

ABD'nin bir diğer hamlesi ise Irak'a girmek oldu. ABD Başkanı Bush, 29 Ocak 2002'de Irak'ın sahip olduğu kitle imha silahlarının tehdit oluşturduğuna dair bir açıklamada bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) Silah Denetim Komisyonu Başkanı Hans Blix, bunun için yeterli kanıt bulunmadığını söylese de Amerikan ordusu, 20 Mart 2003'te 'kitle imha silahlarına sahip olduğu' gerekçesi ile Irak'a girdi. Amerikan ordusu, 9 Nisan 2003'te Bağdat'a girdi. Böylece, 24 yıllık Saddam Hüseyin iktidarı sona ermiş oldu. Yaklaşık 8 ay sonra Tikrik yakınlarındaki bir çiftlik evinde yakalanan Saddam Hüseyin, 3 yıl süren yargılama sürecinin ardından 30 Aralık 2006'da Bağdat'ın kuzey mahallelerinden Kadimiye'deki bir askeri üste infaz edildi.

11 Eylül saldırıları, dünya medyası tarafından 'Medeniyetler Çatışması' olarak değerlendirildi. Saldırılar, Batılı devletlerde Müslamanlara karşı işlenen nefret suçlarında büyük bir artış yaşanmasına ve İslamofobinin giderek derinleşmesine yol açtı. Ayrıca ülkeler, ulusal güvenliğe daha çok yatırım yapmaya başladı.

Usame bin Ladin CIA ajanı mıydı?

11 Eylül 2001'de gerçekleştirilen saldırıların ardından Usame bin Ladin ve El-Kaide, bir anda dünya gündemine girdi. Bir süre sonra Bin Ladin'in ABD ajanı olduğu konuşulmaya başladı. Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, öyle bir şey söyledi ki ortalık karıştı. Castro, "Bin Ladin, eski ABD Başkanı George W. Bush dünyayı korkutmak istediği zaman ortaya çıkan bir CIA ajanıdır." dedi. Bunun üzerine soru işaretleri iyice çoğaldı. 

WikiLeaks belgelerinde Usame bin Ladin-ABD ilişkilerine dair çok gizli bilgilerin mevcut olduğu da ileri sürüldü. Bilindiği üzere Bin Ladin ve ABD, ilk kez SSCB'nin Afganistan'da gerçekleştirdiği operasyonlara karşı birlikte hareket ettiklerinde temasta bulundu. Bu temasın ardından neler yaşandığına dair kesin bir bilgi mevcut değil. Fakat geçmişe dayanan bir Ladin-Amerikan ilişkisinin varlığı inkâr edilemez. 

Pentagon'a gerçekten uçak çarptı mı?

Dünyada saldırı düzenlemenin en güç olduğu yerlerden birisi de ABD Savunma Bakanlığının karargâhı olan Pentagon binasıdır. Yoğun güvenlik önlemleri ile korunan bu binaya uçak düşürerek saldırı gerçekleştirmek hiç de kolay değil. 

Komplo teorisyenleri, binaya Amerikan Havayolları'na ait Boeing 757-223 tipi uçağın çarpmadığını; bir füze, küçük bir uçak veya insansız uçağın çarptığını ileri sürdüler. 

Fakat, Amerikan Havayolları'na ait uçağın binaya çarptığına dair kanıtlar zamanla arttı. Bunun üzerine komplocular, uçağın manevranın kabiliyetinin güçlülüğüne odaklandı. Uçağı El-Kaide örgütünün değil, Pentagon'un yönettiği iddia edildi.

Uçaklar nasıl engellenemedi?

Bir diğer iddia da uçakların bilerek engellenmediği hakkındaydı. Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'e yönelik suçlayıcı ifadeler kullanıldı. Cheney'in uçaklara dokunmamaları için orduya talimat verdiği ileri sürüldü.

İlginç bir şekilde uçaklar engellenemedi ancak bunun kasıtlı bir eylem mi olduğu yoksa ABD savunmasının zafiyetinin bir sonucu olarak mı gerçekleştiği bilinmiyor.

Binaların içerisinde patlayıcı var mıydı?

İddialardan biri de İkiz Kuleler'in çok hızlı çökmesine ilişkindi. Komplo teorisyenleri, binaların içerisinde patlayıcıların bulunduğunu iddia ettiler. Yani, binaların kolay yıkılabilmesi için birileri patlayıcılar yerleştirmiş olabilirdi.

Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, uçakların binadaki ana kolonları yıktığı ve yangın kontrol aygıtlarını devreden çıkardığı tespit edildi. 

Ayrıca, söz konusu araştırmada, yaklaşık 10 bin ton uçak yakıtının birçok kata yayıldığı ve farklı noktalarda şiddetli yangınlar meydana geldiği belirlendi. 1000 dereceye ulaşan sıcaklıklar, katların çökmesine ve çeper kolonların bükülmesine yol açtı. Patlama sesleri de bu nedenle duyuldu.

7 numaralı bina neden yıkıldı?

Dünya Ticaret Merkezi'ne bağlı olan 7 numaralı bina, uçak çarpmadığı halde simetrik ve hızlı bir şekilde yıkıldı. Komplo teorisyenleri, Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve istihbarat servislerinin bulunduğu 7 numaralı binanın yanıcı ve patlayıcı maddeler kullanılarak kontrollü bir şekilde yıkıldığını öne sürdüler.

Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan 3 yıllık soruşturmada, söz konusu binanın, Kuzey Kulesi'nin çöküşüyle başlayıp kontrol altına alınamayan ve 7 saat boyunca devam eden yangınlar nedeniyle yıkıldığı sonucuna ulaşıldı. 

Pensilvanya'da uçağın parçaları neden görülmedi?

Saldırıların ardından akıllara bir soru daha geldi: Pensilvanya eyaletindeki Shanksville yakınlarında uçağa ait parçalar neden görülmedi?

Komplo teorisyenleri, uçağın füzeyle vurulduğunu ve havada infilak etmesi nedeniyle enkazın geniş bir alana yayıldığını iddia ettiler.

Resmî raporlara göre, uçağın enkazını gösteren birçok fotoğraf mevcut. Yolcuların isyan ettiğini ve korsanların da uçağı kasıtlı olarak yere çaktığını ispatlayan kokpit ses kayıtları da ortaya çıkarıldı.

Bush ile Ladin aileleri arasındaki yakınlık!

Komplo teorisyenleri,El-Kaide'nin ve Afganistan'ın yalnızca bir hedef şaşırtmacası olduğunu iddia ettiler. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un asıl hedefi Irak'a girmekti. ABD'nin polis yazarlarından Michael Ruppert, Bush ve Ladin aileleri arasında oldukça samimi bir ilişki olduğunu ifade etti. Bush, 11 Eylül sabahı Usame bin Ladin'in büyük kardeşi Şefik bin Ladin ile Carlyle şirketinde toplantıdaydı. Ladin ailesinin ortağı olduğu Carlyle şirketi, dünyanın en büyük silah üreticilerinden biridir. Şirket, Afganistan ve Irak savaşları ile büyük kâr elde etti.

Asıl soru: 11 Eylül önceden biliniyor muydu?

Johnny Bravo isimli çizgi filme ait bir video mevcut. 1 dakika 14 saniyelik videoda 'Coming soon' (Pek yakında) yazısı ile birlikte İkiz Kuleler'i yanarken gördüğümüz bir film afişi dikkat çekiyor. İşin ilginç tarafı da çizgi filmin bu bölümünün 11 Eylül'den sadece 5 ay önce yayımlanması...

The Simpsons'ta da oldukça dikkat çeken görüntüler vardı. Çizgi filmin bir bölümünde, Simpson ailesinin kızlarından Lisa Simspon, ilk kez New York'a gidecektir. New York'u otobüsle dolaşmak isteyen Lisa, şehir turu yapan otobüs firmasının reklamını kardeşi Bart'a gösterir. Derginin kapağında turun 9 dolara yapılacağı yazıyordu. Hemen yanında da İkiz Kuleler'in fotoğrafı fark ediliyordu. Dergideki 9/11, subliminal mesaj olarak değerlendirilebilir. 

Iron Man isimli çizgi filmin bir bölümünde de uçaklardan İkiz Kuleler'e füzeler atıldığı görülüyordu. Fakat teröristlerin çizgi filmdeki 'subliminal mesajın' etkisinde kalıp saldırıları düzenlediklerini söylemek  ilginç olur.

1994 yılında piyasaya çıktığı iddia edilen illuminati kartlarında 11 Eylül saldırılarının resmedildiği görülüyor. 

İlginç olaylar...

- Dünya Ticaret Merkezi'nden milyarlarca dolarlık altın çıkarıldı

Büyük meblağlardaki sigorta poliçelerinden yararlanabilecek kişiler, kulelerin yıkılacağını önceden biliyorlardı. 11 Eylül 2001 saldırılarından önce milyarlarca dolarlık altın, Dünya Ticaret Merkezi'nden çıkarıldı.

- Yahudiler o gün işe gitmedi

Dünya Ticaret Merkezi'nde 4 bin Yahudi çalışıyordu. Saldırılarda hayatını kaybeden Yahudi sayısı ise yaklaşık 400'dü.

İsrail'in ana istihbarat servisi Mossad'ın uyarısının ardından 11 Eylül günü Yahudilerin büyük bir bölümünün işe gitmediği iddia edildi. Bu da saldırılarda İsrail'in de payı olabileceğini gösterdi.

Belgesel önerisi

Fahrenheit 9/11, Michael Moore tarafından çekilmiş bir belgesel. Moore, bu belgeselde Amerikan güvenlik sistemi üzerine yoğunlaşıyor. George W. Bush’un 11 Eylül saldırısının ardındaki gerçeklere ulaşmak gibi bir hedefinin olmadığını, yalnızca Irak’a savaş açmayı planladığını savunuyor. Moore, esprili bir dille Bush'un sürekli tatil yapmasını eleştiriyor. 

Söz konusu belgesel, aynı zamanda bazı Suudilerin nasıl güvenli bir şekilde ve gizlice ABD'den çıkarıldığını mercek altına alıyor.