Farklı ülkelerde 11 çocuğu var, 10 dil biliyor: Sokaklarda yaşıyor

10 dil bilen, 70’den fazla ülkeyi gezen 58 yaşındaki Aykan Gözeri, şu anda sokaklarda yaşıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Erkek Barınma Evi’nde kışı geçirecek olan Gözeri’nin tek hayali güzel bir iş bularak yaşamını sürdürmek.

YAŞAM 23.11.2020, 23:09 24.11.2020, 17:26
Farklı ülkelerde 11 çocuğu var, 10 dil biliyor: Sokaklarda yaşıyor

10 dil bilen, 70’den fazla ülkeyi gezen 58 yaşındaki Aykan Gözeri, şu anda sokaklarda yaşıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Erkek Barınma Evi’nde kışı geçirecek olan Gözeri’nin tek hayali güzel bir iş bularak yaşamını sürdürmek.

Kolombiya’da "Nerede ölmek istiyorsun?" diye sorulunca "Vatanımda." diyerek 2020 yılının başında ülkesine dönen ve İstanbul’da banklarda yatan 58 yaşındaki Aykan Gözeri, kışı Bursa Büyükşehir Belediyesi Erkek Barınma Evi’nde geçirecek.

10 dil bilen ve İsviçre’de tekstil eğitimi alan Gözeri, bir dönem İstanbul’da 150 kişinin istihdam ettiği çağrı merkezinin de ortaklığını yapmış. 6 aydan fazla bir süreyi İstanbul’da parkların banklarında yatarak geçiren ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Erkek Barınma Evi’ni duyarak Bursa’ya gelen Gözeri’nin tek hayali kış ayından sonra güzel bir iş bulup Türkiye’de yaşamını devam ettirmek. Türkiye ve Kolombiya başta olmak üzere farklı ülkelerde 11 çocuğu bulunan Gözeri’ye, Türkiye’de sahip çıkan bir dostu da yok.

"Farklı ülkelerde 11 çocuğum var"

Farklı ülkelerde 11 çocuğu olduğunu belirten Gözeri, “3 tane Türkiye, 3 Kolombiya, Amerika’da, İsviçre ve Almanya’da çocuklarım bulunuyor. En son Kolombiya’da yaşıyordum. 2020 yılının başında döndüğümde çocuklarım küçük olduğu için tüm paramı, işimi Kolombiya’da bırakıp geldim. Şu an Bogota’da otoparkım var. Ailem işletiyor, her şeyi onlara bıraktım. Koronavirüsü yüzünden "Nerede ölmek istiyorsun?" diye sorulunca bana, ben de "Türkiye’de, vatanımda ölmek istiyorum." dedim. Onlar da uçakla beni Türkiye’ye gönderdiler. Türkiye ve İsviçre vatandaşlığım var.” ifadelerini kullandı.

"Kolombiyada 3 kadından birer çocuğum var"

İstanbul’da Mısır Çarşısı’nın önündeki parkta yaşadığını, banklarda yattığını anlatan Gözeri, "Tren istasyonun oradaki banklarda yatıyordum. 6-7 ay orada kalınca, İstanbul’da sokakta kalan arkadaşlardan burada kalanlar varmış, burayı sürekli anlatıyorlardı. İstanbul’da da bakım evleri var ama pek iç açıcı durumda değil. Koridorlarda yatıyorlar, pis bir ortam var. Burası çok daha güzel. Müdürümüz de çok iyi bir insan, bizlere değer veriyor. Kış bitince buradan çıkar çıkmaz bir iş bulmayı arzuluyorum. Bende hipertansiyon var. Sıkıntı yaşadığım zaman tansiyonum çıkıyor. Tansiyon yüzünden beyin kanaması geçirdim ve sağ tarafım beni çok zorluyor. Oynatabiliyorum fakat beni çok zorluyor.” diye konuştu.

Zamanında farklı ülkelerde güzel paralar kazandığının da altını çizen Aykan Gözeri, “Türkiye’de, İsviçre’de, İtalya’da çok iyi paralar kazandım. İnsan çok eğlenince ne yazık ki elde bir şey kalmıyor. Türkiye’de turizm sektöründe çalıştım. 1983 senesinde Nevşehir’e geçtim. Ürgüp’te turizm yeni yeni başlıyordu. Orada turizmi bayağı bir büyüttük, katkılarımız elbette olmuştur. Ondan sonra İstanbul’da turizmde çalıştım. Turizm üzerine çağrı merkezine işçi olarak ilk girdiğimde 9 kişi çalışıyordu. Baktım ki güzel paralar var, ben de bir ortakla bir yer açtım. 150 kişiden oluşan çağrı merkezi kurduk. Ortağım sağ olsun bütün paraları indirdi. Yurt dışında da tekstille ilgili çalışmalar yaptım. En son Kolombiya’da otopark kiraladım, onu çalıştırıyordum. Kolombiya’da oranın parası ile ayda 7 milyon kazanıyordum, çok iyi bir meblağ. Orada asgari ücret 650 bin iken ben ayda 7 milyon kazanıyordum. 10 kişinin maaşını kazanıyordum fakat 3 tane ailem vardı. 3 kadından birer tane çocuğum vardı ve masraflı oluyordu. Oradaki eşlerimle görüşüyorum ama o kadar. Kolombiyalı insanlar genel olarak 40 sene sırtında taşısanız bile teşekkür etmez. Bu konuda vefasız insanlar” şeklinde konuştu.



Yorumlar (0)