Bakanlıktan ailelere 'sanal dünya' eğitimi: Çocukların bilgilerini ve fotoğraflarını paylaşmak riskli!

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından dijital platformların bilinçsiz şekilde kullanımının çocuklarda olumsuz durumlara neden olabileceği belirtilerek, çocukların sanal dünyada yalnız kalmamaları konusunda ailelere uyarıda bulunuldu.

YAŞAM 20.08.2023, 11:35
Bakanlıktan ailelere 'sanal dünya' eğitimi: Çocukların bilgilerini ve fotoğraflarını paylaşmak riskli!

Bakanlık tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, çocukları dijital dünyadaki riskli içeriklerden korumak amacı ile çalışmalar yürütüldüğü, bu kapsamda çocukların dijital risklerden korunması, mahremiyet bilincinin kazandırılması amacı ile "Dijital Risklerden Korunma Eğitimi ve Mahremiyet Eğitimi" verildiği belirtildi.

Açıklamada söz konusu eğitim programı kapsamında, bugüne kadar bakanlığa bağlı olan gündüz bakımevi, çocuk kulüpleri ve kreşlerde 15 bin 329'u personel ve 20 bin 221'i veli olmak üzere toplam 35 bin 550 kişiye "Dijital Risklerden Korunma Eğitimi", 142 bin 601 kişiye de "Mahremiyet Eğitimi" verildiği bildirildi.

Çocukların bilgilerini ve fotoğraflarını paylaşmak riskli!

"Dijital Risklerden Korunma Eğitimi ve Mahremiyet Eğitimi"nin dışında ailelerin çocuklarını dijital dünyadaki kötülüklerden koruması için tavsiyelerde de bulunuldu. Bu doğrultuda dijital platformlarda çocukların kişisel bilgileri ile detaylı görsellerinin paylaşılmasının ciddi riskler barındırdığına dikkat çekildi.

Kötü niyetli kullanıcılara karşı tedbirli olun!

Açıklamada, çocuklara ilişkin kişisel bilgileri ellerinde bulunduran kötü niyetli bazı kullanıcıların çocuklara daha kolay ulaşabileceği ve bu kullanıcıların ellerindeki video ve fotoğraf gibi görseller ile çocukları istismar edebilecekleri belirtildi.

Yasaklayıcı ve engelleyici değil, rehberlik edici tavır takının!

İnternetin uygunsuz kullanımından dolayı kaynaklanabilecek sorunlar konusunda öncelikle anne ve babaların bilinçli olması gerektiği vurgulanan açıklamada, çocukların internet kullanımında yasaklayıcı ve engelleyici tedbirler yerine rehberlik edici, bilinçlendirici ve iyi örneklerin teşvik edildiği ılımlı bir tavır takınılmasının önemine dikkat çekildi.

"Paylaşımları kimlerin görüntüleyeceği denetlenmeli"

Herkese açık olarak paylaşılan kişisel fotoğrafların kimler tarafından, hangi amaç ile kullanılacağının kontrol edilemeyeceği vurgulanan açıklamada, "Paylaşımların kimler tarafından görüntüleneceği kesinlikle denetlenmelidir. Çocukların kişisel ve iletişim bilgileri gibi çocuklara sosyal medya aracılığıyla ya da fiziken ulaşılabilmesini mümkün kılacak hiçbir bilgi sosyal medya hesaplarında paylaşılmamalıdır. Bunun dışında çocukların büyüdükleri zaman rencide olacağı anları içeren video ve fotoğrafların da paylaşılması doğru değildir" şeklinde uyarıda bulunuldu.

Çocuklara rahatsız edici mesaj aldıklarında ailesiyle paylaşması anlatılmalı

Çocukların sanal ortamda rahatsız edici bir durum ile karşılaştıklarında veya tanımadıkları kişilerden rahatsız edici şekilde bir mesaj aldıklarında o kişilere cevap vermemesi ve söz konusu bu durumu ailesi veya güvendiği bir yetişkin ile paylaşmaktan çekinmemesi konusunda bilgilendirilmeleri gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

‘‘Çocuklar sanal ortamda tek başlarına uzun süre bırakılmamalı’’

"Çocuğun internet dünyası ile tanıştığı ilk zamanlarda, sanal mecralara ailenin ortak kullanım alanlarında girmesi desteklenmeli ve çocuklar sanal ortamda tek başlarına uzun süre bırakılmamalıdır. Çocuğun gerçek hayatında arkadaş olmadığı ve tanımadığı kişiler ile temas etmesi engellenmeli, çocuk açısından risk görülen profillerle iletişimi kesilmelidir.

,

"3 yaşına kadar çocuklar ekrana maruz bırakılmamalı"

Birçok sosyal medya platformu ve internet sayfası rahatsız edici kişileri engelleme ve şikayet etme imkanı sunmaktadır. Bunun nasıl yapılacağı ise mutlaka çocuğa öğretilmelidir. Bunun dışında 0-3 yaş dönemi, çocukların gelişimleri adına oldukça kritik bir dönemdir. Bu dönem içerisinde ekrana maruz kalmak çocukların yeni oluşmakta olan öğrenme, zihinsel süreçlerinin gelişimini, sosyal gelişimini, beyin gelişimini ve dikkat geliştirme becerilerini olumsuz şekilde etkilemektedir.

Bu nedenden dolayı çocuklar 3 yaşına kadar ekrana maruz bırakılmamalı, mobil cihazlar, çocuklar için oyuncak veya ödül olarak görülmemelidir. Özellikle de bu yaş ekran karşısında çocuklarının pasif bir konumda oturtmasından ziyade aktif katılımcı oldukları ayrıca hayal dünyalarını ortaya çıkarabildikleri oyunlara teşvik edilmesi çok daha önemlidir."

Yorumlar (0)