Pandemi etkisi: "Çocuklarda otizm spektrum bozukluğu çok artmaya başladı”

Salgın döneminin en fazla çocukları etkilediğini ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemi sürecinde otizm spektrum bozukluğu şikayetlerinde ciddi artış yaşanmaya başladı. Buz dağının görünen bölümü kronik, yaşlı hastalarımız gibi görünse de görünmeyen kısmında ise çocuklarımız var. Etkilerini seneler sonra göreceğiz, pandemi çocukları diye gelecekte konuşulacak. Bu dönemde aileler, çocuklarla nasıl iletişim kuracaklarını bilemiyorlarsa kesinlikle destek almalarını tavsiye ediyorum” açıklamasını yaptı.

SAĞLIK 10.09.2021, 12:37 11.09.2021, 17:07
Pandemi etkisi: "Çocuklarda otizm spektrum bozukluğu çok artmaya başladı”

Yetişkinlerin çocuk sağlığı ve hastalıklarına ilişkin bilinçlendirilmesi için Kağıthane Belediyesi, Liv Hospital ve Boston Childrens Hospital iş birliğinde "Pediatrik Hastalıklarda Yenilikler Üzerine Aile Atölyeleri ve Uluslararası Web Seminerleri” etkinliği gerçekleştirildi. 7 Eylül’de başlayan seminerlerle birlikte ailelerin, çocuk hastalığı ve sağlığı konularında uzman hekimlerce bilgilendirilmesi sağlanıyor. Kağıthaneli ebeveynlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliklerde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, bir yandan vatandaşları bilgilendirdi bir yandan ise merak edilen soruları cevapladı. 

“Otizm spektrum bozukluklarının sayısı ciddi anlamda artmaya başladı” 

Pandemi sürecinde çocukların yaşadığı problemlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, şunları söyledi:

“Pandemiden en fazla etkilenen hem sosyal hem ruhsal hem de fiziksel yönden çocuklar oldu. Okullarına gidemediler, fiziksel anlamda ekran bağımlılığı ortaya çıktı. Hareket edemediler, obezite, omurga bozuklukları gibi problemler yaşanmaya başladı. Otizm spektrum bozukluklarının sayısı ciddi anlamda artmaya başladı. Çünkü evde yalnız kaldılar, bireyselleştiler. Ekran maruziyetinin çok olması, bu yaştaki hasta grubunu çok etkiledi. Özel eğitim ihtiyacı olan çocukların bir bölümü gidemedi. Çocukların rutin takipleri aksadı. Aslında buz dağının görünen kısmı yaşlı kronik hastalarımız gibi görünse de görünmeyen kısmında ise çocuklarımız var. Bunun etkilerini biz yıllar boyu göreceğiz. Pandemi çocukları olarak seneler sonra konuşulacak. Okul yalnızca eğitim öğretim yeri değildir, çocuğun sosyalleştiği bir yerdir ve birey olması için lazım olan bir kurumdur aynı zamanda” şeklinde konuştu. 

“Ebeveynler çocuklarını okula yollamaya hazır mı?” 

Online eğitim döneminin ardından yüz yüze eğitime geçmenin aileler ve çocuklarına yansımasına yönelik değerlendirmeler yapan Dr. Karadeniz, “Takarken, çıkartırken maske kullanımına dikkat edeceğiz. Doğru kullanımını çocuklarımıza mutlaka anlatacağız ve eğitim öğretimlerinin sürmesini sağlayacağız. Psikolojik anlamda çocuklar okula hazır, ancak asıl soruİ ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı? Çocuklar okula gitmek için can atıyorlar. Aile kaygısını eğer azaltabilirse çocuğa yansımasını daha az yapabilirse, çocukla sağlıklı bir iletişim kurup salgını iyi bir şekilde anlatabilirse çocuklar okula gitmeye çoktan hazır. Çocuklar sosyalliğe yönebilirler okulda, bu bir risk değildir. Bilinmez bir mesele var; evladım okula giderse hastalık kapar mı, bulaştırır mı, ağır geçirir mi bu bilinmezlikler doğal olarak kaygı oluşturur. Bu kaygılarımız çoksa ve günlük fonksiyonlarımızı etkiliyorsa ailelerin bu anlamda bir destek almasını öneriyorum. Bu dönemde, çocuklarla nasıl iletişim kuracaklarını bilemiyorlarsa kesinlikle destek almalarını tavsiye ediyorum. Temel kuralları çocuklara anlatırsak çocuk bunları zaten uyguluyor” açıklamasını yaptı.

“Ödül ve cezayı çocuklara yapmalarını önermiyoruz” 

Dr. Karadeniz, ailelerin çocuklarını tehdit ederek, ceza veya ödül yöntemiyle bir şeyleri yaptırmaya çalışmasının kesinlikle doğru olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Kendi akranları, patronları kendilerini tehdit ettiklerinde nasıl bir duyguya kapılıyorlar, bir onu düşünsünler ve çocuklara ona göre aynı şekilde davransınlar. Bu sebeple tehdit diye bir şey olmaz, bu dönemde ödül ceza diye bir durum, bu olay için geçerli değildir. Hiçbir zaman ailelere, ödül-ceza tehdidini çocuklarına yapmalarını tavsiye etmiyoruz”. 

Yorumlar (0)