“Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar tehlikede” 

Çağımızın hastalıklarından olan prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü. Hal böyle olunca da düzenli tarama yaptırmak, erken teşhis ve erken tedavi için gerekli oluyor. Düzenli tarama sırasında ya da kendi kendine fark edilen kanser belirtileri sayesinde erken evrede tedaviye başlanabiliyor. Üroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nusret Can Çilesiz, prostat kanseri ve korunma yolları hakkında önemli bilgiler veriyor.

“Aile öyküsü çok önemli”

Çilesi: “Prostat kanseri, erkeklerde en çok görülen ikinci kanser türü. Bu da tüm kanserlerin yüzde 15’i demek. Araştırmalara göre 79 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 59’unda prostat kanseri görülüyor. Bu kanser türünde özellikle aile öyküsü çok önemli. Ailesinde prostat kanserine yakalanmış bir erkekteki kanser belirtileri 70’li yaşların başında başlayabiliyor. Bu sebeple düzenli tarama yaptırılmasını öneriyoruz.” 

“Gen mutasyonları araştırılıyor” 

Çilesiz: “Ailelerin prostat kanseri genlerinin mutasyonları bilim insanları tarafından araştırılıyor. Gelecek senelerde erkeklerin prostat kanserine yakalanıp yakalanmayacağı ihtimali hakkında genom risk analizinin yapılması bekleniyor.” 



“Belirtisi olmasa bile düzenli tarama ile bulunuyor” 

Çilesiz: “Bu kanser türünde düzenli tarama oldukça önemli. Bu taramalar ile kanser belirtisi göstermeyen hastalarda bile kanser bulgusunu bulabiliyoruz. Fakat tarama yaptırılmaması durumunda kanser hızlıca ilerliyor ve ileri dönem belirtileri karşımıza çıkıyor. Kemik ağrısı, bacak şişlikleri, böbrek yetmezliği, kanlı sperm, kanlı idrar, idrar yapma güçlüğü gibi etkiler ortaya çıkıyor.” 

“45 yaşından sonra taramalara başlanmalı” 

Çilesiz: “Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar, 45 yaşından itibaren taramalara başlamalıdır. Aile öyküsü olmayanlar da 50 yaşında taramalara başlayabilir. PSA testleri, rektal muayene, prostat biopsisi gibi testler ve değerlendirmeler yapılmalıdır. Eğer bir problem varsa bu muayene ve taramalar ile kısa sürede bulunur.” 

“D vitamini kanserle savaşta önemli” 

Çilesiz: “Yağ ve kırmızı et zengini beslenmeler, prostat kanserini artırır. Buna karşın kanserden koruyucu molekülleri olan greyfurt ve domates gibi besinler, kanser oluşumunu azaltabilir. D vitamini hakkında yapılan pek çok çalışma da bu vitaminin yeteri kadar emilmesi halinde kanserden koruduğunu belirtmiştir.”