Skandal beşliden açıklama: "Türkiye, gereğinden fazla sondaj yapıyor"

Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki önemli adımlarını durdurmak amacıyla her yolu denemeye ve Avrupa Birliği’ni (AB) arkasına alarak başta sondaj faaliyetleri olmak üzere bölgedeki tüm faaliyetleri durdurmak için çaba harcamaya devam ediyor.

Doğu Akdeniz’de ittifak halinde olan Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Fransa, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), yaptıkları telekonferans görüşmesi neticesinde bir metin yayınladı. Söz konusu metinde, Türkiye’ye yönelik suçlayıcı ifadelere yer verildiği görüldü. 

Ortak açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'de yürüttüğü petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinin, uluslararası kanunlara aykırı olduğu belirtildi. 

Kirli ittifakta yer alan 5 ülkenin, Türkiye’nin 'yasa dışı' faaliyetlerine karşı yoğun siyasi ilişkiler kurmaları gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, Doğu Akdeniz’de devam ettirilen faaliyetlere karşı endişeli olunduğu kaydedildi. 

"Türkiye, olması gerekenden daha fazla sondaj çalışması gerçekleştiriyor"

Açıklamada, Doğu Akdeniz'de 'güvenliği ve istikrarı' artırmak amacıyla Ocak ayında gerçekleştirilen Kahire Toplantısı'na işaret edildi. Çıkar ilişkisi sonucu bir araya gelmiş ülkeler, Akdeniz'de gerilimin artması ve provokatif eylemler konusunda Türkiye'yi hedef gösterdi. 

Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne aykırı hareket ettiğini ileri sürdükleri Türkiye'nin olması gerekenden daha fazla sondaj çalışması gerçekleştirdiği belirtilirken, bunun uluslararası hukukun açıkça ihlâl edilmesi manasına geldiği ifade edildi. 

Kirli ittifak, Türkiye'nin Yunan ulusal hava sahasına yönelik ihlâllerini de artırdığını öne sürerek, bu yönde de bir kınama duyurusu yaptı. 

Duyuruda, Türkiye'nin Doğu Akdeniz bölgesinde bulunan tüm devletlerin egemenliğine ve egemenlik haklarına tam olarak "saygı" göstermesi gerektiği vurgulandı. 

Türkiye'nin Libya'daki varlığını da hazmedemeyen ittifak, Türkiye’nin Afrika, Libya'nın komşuları ve Avrupa'nın istikrarına yönelik bir tehdit olduğunu ileri sürdü.