"Yüzyılın anlaşması insanlık suçudur"

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail-Filistin meselesine 'çözüm bulmak' için hazırlandığı iddia edilen Yüzyılın Anlaşması'nı komplo olarak nitelendirerek, bu anlaşmanın yalnızca Filistin halkına değil, insanlığa karşı işlenen bir suç olduğu mesajını verdi.

DÜNYA 10.08.2019, 15:39
"Yüzyılın anlaşması insanlık suçudur"

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner öncülüğünde İsrail-Filistin meselesine 'çözüm bulmak' için hazırlandığı iddia edilen Yüzyılın Anlaşması'nın insanlığa karşı işlenen bir suç olarak değerlendirdi.

İran dini lideri Hamaney, hac dolayısıyla paylaştığı mesajında, Yüzyılın Anlaşması'na karşı çıkma çağrısında bulundu.

Yüzyılın Anlaşması'nı 'düşmanın tuzağı' ve 'aldatmaca" olarak nitelendiren Hamaney, planın başarısızlığa mahkum olduğunu ifade etti.

Hamaney mesajında, "Baskıcı ABD ve hain destekçilerinin üzerinde çalıştığı Yüzyılın Anlaşması adı verilen komplo, sadece Filistin halkına değil, insanlığa karşı işlenen bir suçtur." ifadelerine yer verdi.

Yüzyılın Anlaşması nedir?

ABD'nin İsrail-Filistin meselesine 'çözüm bulmak' için hazırladığı ve 'Yüzyılın Anlaşması' olarak tanımlanan planın ekonomi paketi Filistinlilerin lehine gözküyor ancak siyasi ayağının Filistin davasını yok etmeyi amaçladığı ifade ediliyor.

Yüzyılın Anlaşması'nın ekonomi paketinde, Filistin ve komşu ülkeleri kapsayan 50 milyar dolardan fazla yatırım fonu mevcut. 147'si Batı Şeria ve Gazze'de olmak üzere 179 ekonomik kalkınma projesinin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. 

Paket sayesinde yaklaşık 15 milyar dolar olan Filistin gayri safi milli hasılanın 10 yıl içerisinde 2 katına çıkacağı ve yoksulluğun yüzde 50 oranında azalacağı ileri sürülüyor.

Batı Şeria ve Gazze'de 1 milyondan fazla kişiye iş imkanı sağlanacağı iddia ediliyor. Ekonomi paketinin fonları başta Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar olmak üzere Körfez ülkeleri tarafından karşılanacak.

Planın siyasi ayağına göre, Batı Şeria'daki 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük çoğunluğu boşaltılmayacak.

Kudüs, İsrail ve Filistin arasında bölünmeyecek ve paylaşılmayacak ancak her iki devletin de başkenti sayılacak.

İsrail'in 1948 yılından beri yerinden ettiği 5 milyondan fazla Filistinli mültecinin geri dönüş hakkına değinilmiyor.

Yeni Filistin Devleti'nin ordusu olmayacak, sadece Filistin polisinin elinde hafif silahlar olacak.

Batı Şeria'da verimli tarım arazileriyle bilinen ve 1967'den beri işgal altında olan Ürdün Vadisi, İsrail'in elinde kalacak. 

Yorumlar (0)