Türkiye'den Rum Yönetimine sert tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, GKRY'nin Doğu Akdeniz'de bazı uluslararası petrol şirketleri ile ahiren yaptığı doğal gaz gelir paylaşımı anlaşması hakkındaki soruya yazılı yanıt verdi.

GKRY ile uluslararası şirketler arasında yapılan söz konusu anlaşmaya karşın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) makamlarının yaptığı açıklamaları paylaştıklarını ve desteklediklerini belirten Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Söz konusu bu anlaşma, Kıbrıs Adası'nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olan Kıbrıs Türklerinin haklarının Güney Kıbrıs Yönetimi tarafından gasp edilmeye devam edildiğini gösteren somut bir örnektir. Zira, gelir anlaşmasında Kıbrıs Türklerine hiçbir atıfta bulunulmadığı ve Kıbrıs Türklerine gelir paylaşımında pay verilmediği anlaşılmaktadır. Bu, hem bizim hem de KKTC için kabul edilemez bir durumdur." dedi.

"Türkiye Kıbrıs Türklerin haklarını kimseye yedirmeyecek"

Güney Kıbrıs Yönetimi ve Güney Kıbrıs Yönetimi ile iş yapan uluslararası şirketlerin, Kıbrıs Türkleri'nin Ada'nın ortak sahibi olduğunu, Ada’nın petrol ve doğal gaz kaynakları üzerinde eşit hakları bulunduğunu görmezden gelerek hareket edemeyeceğini vurgulayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, şunları kaydetti:

"Bu nedenle Türkiye, Doğu Akdeniz'de kendi haklarının yanısıra, Kıbrıs Türklerinin de haklarını korumak için takındığı ilkeli ve kararlı duruşunu aynen devam ettirecek ve bunun için gerekli adımları atmaktan asla çekinmeyecektir. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da bugün ifade ettiği üzere, Türkiye Kıbrıs Türklerinin haklarını kimseye yedirmeyecektir."

Sözcü Hami Aksoy, bu çerçevede Türkiye'nin, Rum tarafının tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerini sona erdirmediği veya Kıbrıs Adası'nın eşit ortağı Kıbrıs Türklerini hidrokarbon kaynakları konusunda karar alma mekanizmalarına ve gelir paylaşımına dahil etmediği sürece, Kıbrıs Türklerinin kıta sahanlığı haklarını korumaya devam edeceğini ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, bu bağlamda Yavuz ve Fatih sondaj gemilerinin de KKTC'nin Türkiye Petrollerine 2011'de verdiği ruhsat sahalarında sondaj çalışmalarına da yakın zamanda başlayacağını belirterek, "Bu vesileyle, Doğu Akdeniz'de güvenlik ve istikrarı sorumsuzca riske atmaktan çekinmeyen, Ada'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin doğal kaynaklar üzerindeki asli haklarını hiçe sayan, iş birliği tekliflerini reddeden ve tüm uyarılarımıza rağmen tek taraflı faaliyetlerinden vazgeçmeyen tarafın Güney Kıbrıs Yönetimi olduğunu bir kez daha uluslararası topluma hatırlatmak isteriz." ifadelerini kullandı.