Brexit sonrası AB ne yapacak, Başbakan Johnson'u neler bekliyor?

Birleşik Krallık, 31 Ocak'ta yerel saat 23.00'ü bulduğunda Avrupa Birliği'nden resmi olarak ayrıldı, ancak iki tarafın ayrılığı 2020'nin sonuna kadar sürecek geçiş sürecine başladı.

DÜNYA 01.02.2020, 15:55
Brexit sonrası AB ne yapacak, Başbakan Johnson'u neler bekliyor?

Birleşik Krallık'ın 31 Ocak'ta Avrupa Birliği'nden (AB) resmen ayrılmasının ardından iki taraf, kısa süre sonra Brexit sonrası ilişkileri şekillendirecek yeni anlaşma hakkında görüşmelere başlayacak. 31 Aralık 2020'ye kadar sonlandırılması planlanan görüşmeler hakkında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, çeşitli açıklamalarda bulundu. 

"Avrupa'yı savunmalıyız, yoksa bir noktada Avrupa kalmayabilir"

Von der Leyen, Brexit'ten çıkarılan dersler konusunda "Avrupa'yı savunmalıyız, yoksa bir noktada Avrupa kalmayabilir" dedi. Komisyon Başkanı, "Avrupa, en büyük soruları yanıtlamalıyız, bu yüzden Avrupa Birliği var. İklim değişikliği hakkında ne yapacağız? Bu, 'Avrupa Yeşil Düzen'in konusu. Dijitalleşmeyle nasıl başa çıkacağız? Göçmenler hakkında sürdürülebilir, efektif ve aynı zamanda insanî bir yapı oluşturmak istiyorum" diye konuştu.

Avrupa Komisyonu Başkanı, AB ve Birleşik Krallık arasındaki anlaşmanın yıl sonuna kadar yetişip yetişmeyeceği hakkındaki soruya ise "Gece-gündüz çalışacağız. Anlaşmayı istiyoruz ve güçlü bir başlangıç konumumuz var. Yılın sonunda nerede olduğumuzu göreceğiz. Anlaşmayı ancak her şey hakkında konuştuktan ve dengeli bir ürün ortaya çıkardıktan sonra imzalayacağız" yanıtını verdi.

"Çok hızlı, adil ve zorlu görüşmeler gerçekleştireceğiz"

Birleşik Krallık hakkında en çok neyi özleyeceği sorulan von der Leyen, "Yararcılıklarını özleyeceğim, bize çok faydası oluyordu. Her zaman çok gerçekçi oluyorlardı. İngiliz mizahını çok özleyeceğim" dedi. Komisyon Başkanı, iki taraf arasındaki görüşmelerin nasıl sürdürüleceği hakkında ise "Çok hızlı, adil ve zorlu görüşmeler gerçekleştireceğiz. Birleşik Krallık'ın üçüncü bir ülke olmayı tercih etmesinin ardından ortak pazara ne kadar yakın olmak istediklerini anlamamız gerekiyor. Ne kadar yakın olmak istiyorlarsa ortak pazarın ortak kurallarına o kadar yakın olmak zorundalar" dedi.

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'un 2020 sonuna bitecek geçiş sürecini "kesinlikle uzatmayacağı" hakkındaki düşünceleri sorulan Komisyon Başkanı von der Leyen, "Bu onun tercihi. Yılın sonunu istiyorsa biz oldukça hazırlıklıyız çünkü bizim için en zor kısımlar Çekilme Anlaşması'nda çözüme kavuşturuldu: vatandaşların hakları, finansal bir uzlaşı ve İrlanda konuları" dedi.

Ursula von der Leyen, anlaşmadaki asıl amacını "İngiliz dostlarımızla iyi, adil ve mümkün olan en yakın ortaklığı sağlamak" olarak tanımladı.

Johnson, "yeni günün doğmasıyla" birlikte mesaiye başladı

Birleşik Krallık cephesinde ise ülkeye hakim olmuş gibi gözüken "bağımsızlık" havasının hemen ardında yapılacak birçok iş öne çıkıyor. Başbakan Johnson, "Yeni bir gün doğdu" olarak tanımladığı AB'den ayrılığın ardından birçok konuda görüşmelere başlamak zorunda.

Johnson'un yoğun mesaisini gerektiren alanlardan biri ticaret. Boris Johnson, ülkesinin AB'den ayrılmasının hemen ardından diğer ülkelerle ticaret görüşmeleri başlatmak zorunda. Birleşik Krallık'ın ticaret hacminin neredeyse yarısını oluşturan AB ve hemen ardından gelen ABD, Johnson'un ticaret anlaşması hedeflerinin başını çekiyor. Birleşik Krallık'ın tek taraflı olarak uygulamaya başladığı dijital hizmetler vergisi ise ABD'nin tepkisini çektiği için iki ülke arasındaki görüşmelerde sorun yaşanacak gibi gözüküyor.

İskoçya ve Kuzey İrlanda da "ayrılık" istiyor!

Birleşik Krallık'ın 2016 Brexit referandumundan sonra gerek Birliği oluşturan ülkelerin arasında gerekse İngiliz toplumunun kendi içindeki ayrışmalar, Başbakan Johnson'un karşısındaki en büyük problemlerden biri olarak gözüküyor. AB'den ayrılmamak adına oy kullanan İskoçya ve Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık'tan tamamıyla ayrılmak için çalışmalar yürütürken AB'de kalmayı tercih isteyen ancak umduğunu bulamayan İngilizler de yaşadıkları büyük hayal kırıklığını dile getiriyor. Johnson'un tüm bu kitleleri bir araya getirmesi gerekiyor.

Brexit belirsizliği ve siyasi dengesizliklerin de Johnson'un tek başına iktidarı 12 Aralık seçimlerinde elde edilmesiyle birlikte aşılmışken, Başbakan'ın ülke ekonomisi ve sağlık sistemiyle hızla ilgilenmeye başlaması gerekecek. Başkent Londra'nın ise AB üyeliği hâlinde küresel bir "finansal başkent" olarak konumu, Brexit'le birlikte tehlikeye girmiş durumda.

Yorumlar (0)