Kanser tedavisinin sırrı yarasalarda: 200 yıl hastalanmadan yaşayabiliyor

Covid-19 pandemisiyle anılan yarasalar, kötü bir şöhrete sahip fakat bu hayvanlar kanser tedavisinin sırrını da bünyelerinde taşıyor. ABD'de gerçekleştirilen yeni bir araştırma sonucuna göre bazı yarasa türlerinin nerede ise 200 yıl yaşamalarına rağmen bünyelerinde kanserli tümörlere karşı bağışıklık kazanmalarını sağlayan 50'den fazla benzeri olamayan gen taşıdıkları ortaya çıktı. Konuya ilişkin açıklama yapan bilim insanları, yapılan çalışma ile insanlarda kanser hastalığını önlemek ve tedavi etmek için yarasalardan esinlenen yeni bir kanser tedavisinin geliştirilmesine ilişkin ilk adımın atıldığını duyurdu.

SAĞLIK 22.09.2023, 13:07 23.09.2023, 17:20
Kanser tedavisinin sırrı yarasalarda: 200 yıl hastalanmadan yaşayabiliyor

Yarasalar, diğer memeli canlıların çoğunu öldüren veya hasta eden virüsler ile normal bir şekilde yaşayabilme konusundaki yetenekleri nedeni ile bilim insanlarını yıllardır şaşırtmaya devam ediyor. Bir grup ABD’li araştırmacı ise yarasaların bağışıklık sistemlerini daha da iyi anlayarak, insanlarda kanseri tedavi etme ve önleme yollarını geliştirebileceklerine inandıklarını açıkladı.

Doktora sonrası New York'taki Cold Spring Harbor Laboratuvarı'nda araştırmacı olan ve söz konusu çalışmanın başyazarı Armin Scheben bahsi geçen konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Kanser tedavisinde yarasaların kullanılması için ilk adım"

“Yarasaların DNA'sında, onların kansere karşı direnmesini sağlayan önemli antikanser genleri barınıyor. Araştırmalarımız sonucunda yarasalardaki genetik değişiklikler bünye tarafından edinmiş tümörleri baskılayabilen bazı genleri tanımlıyor ve söz konusu bu genler ile yarasaların kanser hastalığına karşı direnme kabiliyetini insanlar da dahil diğer memeli canlılarda daha fazla artırdığına inanıyoruz. Elde ettiğimiz bulgular insanlarda kanser hastalığını önlemek ve tedavi etmek için yarasalardan esinlenen antikanser terapötiklerin geliştirilmesine yönelik ilk adım olacaktır.”

Öte yandan bilim insanları, birçok hayvan türünün kanser hastalığına yakalanabildiğini fakat yaş önemli bir risk faktörü olduğundan çoğu hayvanın bu hastalığa yakalanacak kadar uzun bir hayatta sahip olmadığını belirtti. Ancak, yarasalar uzun ömürlü olduğundan bazlarının 200 yıl hayatta kaldığı ve aralarından bazılarının nadiren kanser hastalığına yakalandıklarını vurguladı.

Genome Biology and Evolution dergisinde yer alan çalışmada araştırmacılar, Mezoamerika bıyıklı yarasası ile Jamaika meyve yarasası olmak üzere iki yarasa türünün bütün gen setini en başından analiz etti. Ardından bu iki yarasanın genomik analizi diğer memeliler ile karşılaştırıldı.

46 proteinde kanser hastalığına karşı genetik adaptasyon tespit edildi

Bilim insanları, yarasalar üzerinde daha önce araştırma yaptıklarında kanserin baskıladığını belirlediler ve kanser ile ilgili 46 proteinde genetik adaptasyon olduğunu buldular. Ayrıca, araştırmacılar yarasalarda DNA onarımı ile ilgili altı proteinde de yine genetik uyarlamalar keşfetti.

Makalenin yazarlarından Richard McCombie ise konuya ilişkin yaptığı bilgi paylaşımında "Burada yapmak istediğimiz şey, bazı türlerin kanser hastalığına karşı insanlardan nasıl daha dirençli olduğunu ve bu türlerin insanlar gibi diğer memelilere oranla nasıl daha yavaş yaşlandığı konusunda bilgi dağarcığımızı genişletmekti" şeklinde konuştu.

Diğer yandan, yarasaların koronavirüse neden olan SARS-CoV-2 gibi bazı virüslere ev sahipliği yaptığı, uzun ömürleri, hayatta kalma yetenekleri ve düşük kanser hastalığı oranları ile tanındığı vurgulanan çalışmada, bu durumun yarasaları diğer memeliler ve insanlar için çıkarımlar yapmak isteyen araştırmacılar için ilginç kıldığı kaydedildi.

Yarasaların antiviral yetenekleri taklit edilebilir

Küresel ısınma sonucu enfeksiyonların yarasalardan insanlara bulaşma durumunun hızlanabileceğini açıklayan Scheben, bu neden ile araştırmacıların yarasaların enfeksiyonları bünyelerinde nasıl tolere edebildiğini anlayarak antiviral yeteneklerini taklit eden yeni tedaviler bulmalarına yardımcı olabileceğini söyledi.

Scheben, "Yarasalardaki söz konusu genlerin nasıl çalıştığını anlamak, örneğin Covid-19 olayında gördüğümüz gibi insan enfeksiyonlarında ciddi rahatsızlıklara yol açan enflamatuar aşırı tepkileri azaltarak, insan hastalıklarını tedavi eden veya önleyen ilaçların gelecekteki gelişimini de destekleyebilir" dedi.

Yorumlar (0)