Horasan soruşturması: Kaçak merkez kurup TBMM saldırısı planlamışlar!

Başakşehir'de faaliyet gösteren illegal bir merkezde dini eğitim adı altında terör örgütü DAEŞ'in Horasan yapılanmasına eleman yetiştirdikleri iddiasıyla 12 sanığın yargılanacağı davada iddianame kabul edildi.

GÜNDEM 15.04.2024, 17:55 Buse Önder
Horasan soruşturması: Kaçak merkez kurup TBMM saldırısı planlamışlar!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü DAEŞ'in Horasan yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında 12 sanık hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, sanıkların örgütün Horasan yapılanmasıyla ilişkili oldukları ve Başakşehir'deki illegal bir merkezde dini eğitim adı altında terör örgütüne eleman yetiştirdikleri tespit edildi.

Ayrıca, sanıkların DAEŞ terör örgütü elebaşları tarafından TBMM'ye, İstanbul'daki askeri kışlalara veya polis karakollarına yönelik terör eylemi gerçekleştirme talimatı aldıkları belirtildi.

Örgütün ideolojisi doğrultusunda dini dersler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, özellikle örgütün Horasan koluna mensup Özbek, Kırgız ve Kafkas kökenli kişilerin Başakşehir'de bulunan Darul Vefa İlim ve Amel Merkezi adlı illegal mescit/medresede faaliyet gösterdikleri ortaya konuldu. Sanıkların bu merkezde örgütün ideolojisi doğrultusunda dini eğitim verdiği ve örgütün Suriye ile Afganistan'daki unsurlarıyla yakın ilişkiler içinde oldukları vurgulandı.

Türkiye’de saldırı planları yaptılar

İddianamede, örgüt mensuplarının 2023 Haziran ayında İstanbul'da gerçekleştirdikleri toplantıda, TBMM'ye ve İstanbul'daki askeri kışlalara veya polis karakollarına yönelik terör eylemi planlarının olduğu bilgisinin paylaşıldığı belirtildi. Bu görüşmede, örgütün Türkiye'deki faaliyetlerinin planlandığı ve koordine edildiği ifade edildi.

İddianamede belirtilenlere göre, öğretmenlerin çoğunluğunun Arap uyruklu olduğu bir merkezde dini eğitim adı altında terör örgütü DAEŞ’in propagandasının yapıldığı iddia edildi. Söz konusu yapılanmanın liderleri, Türkiye üzerinden Afganistan’a göndermek üzere devşirdikleri kişileri seçip, DAEŞ’in Horasan Vilayeti saflarına katılmalarını planlıyordu.

70 çocuğa yatılı eğitim veriliyordu

İddianamede, merkezin polis tarafından izlendiği ve bu yüzden dernek üyelerinin farklı mescitlere dağıldığı ancak özel günlerde bir araya gelerek buluştukları belirtildi.

Merkeze ait yatakhanelerde, geçmişte Suriye'de DAEŞ adına faaliyet göstermiş Özbek, Tacik, Kafkas, Irak ve Mısır uyruklu kişilerin gizlendiği, sınıflarda ise Suriye'de terör örgütü bünyesinde faaliyet gösterirken öldürülen Kafkas, Fas, Irak, Mısır ve Tunuslu bazı kişilerin 16-17 yaş aralığındaki 70 çocuğa yatılı eğitim verildiği ifade edildi.

Reina gece kulübü saldırısını gerçekleştirdiler

İddianameye göre, bir sanığın ikametinde yapılan aramada ruhsatsız silah, 123 mermi, 52 bin 500 dolar, 1610 avro ve 100 bin 600 lira para ile birlikte cep telefonunda bulunan kamuflaj giyimli silahlı erkekler ve atış talimi yapan çarşaflı kadınlara ait fotoğraflar ile terör örgütü DAEŞ'e dair dokümanlar ele geçirildi.

Sanıklardan biri olan Rasulov'un, Azerbaycan'da uyuşturucu madde kullanımı suçundan 2 yıl tutuklu kaldığı, 2016 yılında resmi yollardan Türkiye'ye geldiği ve Reina gece kulübüne yapılan terör saldırısıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle DAEŞ üyesi olmak suçundan 2 yıl cezaevinde yattığı belirtildi.

Örgüt ile araları iyi değildi

Ancak sanıkların savunmalarında, sözde medresede sadece namaz kılmak için bulundukları ve herhangi bir terör örgütüyle bağlantılarının olmadığı öne sürüldü. İddianamede, sanık Mohamed Kotb Mohamed Ahmed'in ifadeleriyle medreseye dair bazı detaylar ortaya çıktı. Ahmed, Hasan isimli bir şahsın cihat konusunda etkileyici bir rol oynadığını ve medreseye gelen insanları etkilediğini belirtti.

Ahmed ayrıca, medreseye devam eden çocukların çoğunun ailelerinin DAEŞ ile PKK arasındaki çatışmalarda hayatını kaybetmiş olmasından dolayı örgüt hakkında olumsuz düşüncelere sahip olduğunu ifade etti.

15 yıla kadar hapis istemi

Sözde medresenin günlük rutini hakkında bilgi veren Ahmed, günün sabah namazıyla başladığını, ardından Kur'an-ı Kerim, Arapça, fıkıh, hadis, tefsir, edep ve ahlak dersleri verildiğini, akşam namazından sonra yemek yenildiğini ve temizlik yapıldığını aktardı. Ayrıca, sabah namazından gece çocukların uyuyuncaya kadar sırayla nöbet tuttuklarını belirtti.

İddianamede ayrıca, sanıkların terör örgütüne üye olmak suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilirken, 2 sanığın ayrıca ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 1,5 yıldan 4 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendiği belirtildi. İddianame, başsavcılık tarafından onaylanmış olup, sanıkların mayıs ayındaki ikinci duruşmada hakim karşısına çıkması bekleniyor.

Yorumlar (0)