Erdoğan'dan yüksek yargıdaki krize yorum

Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasında patlak veren Can Atalay krizine dair değerlendirmeler yaptı. Erdoğan, krizi "gereksiz ve tehlikeli" olarak niteledi.

"Anayasada yüksek yargı organlarımızın görev tanımları belirsiz"

Yüksek yargı kurumlarının hepsinin farklı görevlerinin bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu anlaşmazlığı gidermek zorundayız. Bir burada taraf değiliz, hakemiz. Bu ihtilafı ortadan kaldıracak mekanizmaları işletmemiz gerekiyor. Anayasa'da yüksek yargı kurumlarının görev tanımları ve misyonları ile ilgili bir belirsizlik var. Bu problemi ortadan kaldıracak bir Anayasa değişikliği için uzlaşma yolu arayacağız." dedi.

8. Yargı Paketi

Yüksek yargıdaki krizden hareketle 8. Yargı Paketinden bahseden Erdoğan, "Yargı sistemimizin bazı sorunları mevcut. Anayasa ile yasalar hakkındaki değişiklikler, bu paketin bir kısmını oluşturuyor. Temyiz, istinaf ve itiraz ile ilgili başvuru süresi 2 hafta olacak. Şayet yargılama makul süre içinde sonuçlandırılmazsa buna Anayasa Mahkemesi bakmayacak. Onun yerine Adalet Bakanlığı'nda oluşturulacak komisyon, bu davaya bakacak. " ifadelerini kullandı.

"Eğer bu sorunu çözmezsek..."

Yargıdaki sorunları çözmenin de görevlerinden biri olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Problemlerden beslenerek değil, onları çözmeye gayret ederek milletimizin karşısına çıkıyoruz. Yüksek yargı kurumlarımız arasında geçmişten bu yana bir hiyerarşi tartışması var. Eğer bu sorunu çözmezsek, ülkemizin menfaatlerine halel getirme riskini almış oluruz." dedi.

"Bazı çevrelerin hemen sokağı adres göstermesi yanlış"

Yüksek yargı kurumlarının, son zamanlardaki tartışmalarla yıprandığını kaydeden Erdoğan, "Vatandaşlarımızın da yargıya güvenini sarsan bazı tartışmalara şahitlik ediyoruz. Bir bu tartışmada taraf olmadığımızı daha önce açıklamıştık. Bu tavrımızı sürdüreceğiz. Yargıyla ilgili tartışmalarda bazı çevrelerin hemen sokağı adres göstermesi yanlış. Bu tavır, siyaset kurumunun öncelikli görevini inkar etmek anlamına gelir. TBMM'de nümayiş yapmak ya da mahkeme önünde eylem yapmak, siyaset müessesesinin görevi değildir." değerlendirmelerini yaptı.