Afganistan’da mahsur kalan 20 yaşındaki Bursalı hemşire, Türk askerinin himayesinde 

3 ay önce çalışmak için arkadaşlarıyla Afganistan’a giden 20 yaşındaki İrem Kahraman isimli hemşire, Taliban’ın ülke kontrolünü ele geçirmesiyle bölgede mahsur kaldı. Ailesini arayıp Türkiye’ye dönmek için yardım isteyen hemşirenin babası, Bursa Valiliği’nden Dışişleri Bakanlığı’na kadar tüm kurumları haberdar ederek yardım istedi. Türk hemşirelere ise Afganistan’daki Türk askerleri sahip çıktı. 

GÜNDEM 19.08.2021, 08:15
Afganistan’da mahsur kalan 20 yaşındaki Bursalı hemşire, Türk askerinin himayesinde 

3 ay önce arkadaşlarıyla birlikte çalışmak için Afganistan’a giden Bursalı 20 yaşındaki hemşire İrem Kahraman, Taliban’ın ülke yönetimini eline alması ile birlikte çalıştığı bölgede mahsur kaldı. Babası Mahmut Kahraman’ı arayarak ülkeden çıkartılması için yardım isteyen hemşirenin sesindeki korkuyu ve ülkenin o anki durumunu aktaran baba, gözyaşlarına hakim olamadı. 

Mahmut Kahraman, Dışişleri Bakanlığı’ndan Bursa Valiliği’ne kadar tüm yetkililerle iletişime geçti. Türkiye’nin Afganistan Konsolosluğu ile saatlerce görüştüğünü bildiren baba Kahraman, “Havaalanında çok fazla yoğunluk olduğunu söylüyorlar. Türk vatandaşlarının tahliyesinin başladığını fakat izdiham olması sebebiyle bunun yavaş olduğunu belirttiler. Kızımın ve diğer Türk vatandaşlarının sağ salim ülkeye dönmesini istiyoruz.” 



“Günlerdir yiyip içmiyoruz, uyumuyoruz” 

İnternet bağlantısı bulunduğunda kızıyla iletişim kurabildiğini belirten anne Fatma Kahraman, “Kızımın ve bizim günlerdir ne yaşadığımızı yalnızca Allah biliyor. İrem’in orada psikolojisi bozuldu, sürekli korku içinde. Beni her aradığında ‘Anne beni kurtar’ diyor. Biz de sürekli birilerini arayıp kızımızın oradan çıkarılmasını istiyoruz. Herkes bir şeyler yapmaya çalışsa da oradaki yoğunluktan kimse sonuca ulaşamıyor. Şu anda yalnızca bilgilerini alıyorlar ve kızımla irtibata geçiyorlar. Kızımın güvende olmasını istiyoruz, bir an önce Türkiye’ye getirilmesini istiyoruz. Kızımın, arkadaşlarının ve oradaki Türk vatandaşlarının seslerini duyun.” 



“20 yaşındaki bir genç için burada gördüklerim çok ağır” 

Ajans muhabirlerinin internet yoluyla bağlantı kurduğu İrem Kahraman ise oradaki durumu şu sözlerle anlattı: “15 Ağustos’ta olaylar gelişince kendimizi havaalanına attık ve oradaki THY uçağına binmek istedik. O sırada Amerikan ve Taliban askerleri karşılıklı ateş açtı. 5 kişi orada vefat etti. Biz de uçağa bindik. Bindiğimiz uçak 200 kişilik olmasına rağmen içinde binden fazla kişi vardı. Afgan askerleri de kolumuzdan tutup bizi aşağıya indirdi. Sonra uçak gitti. Kargaşa ve kaosun ortasında kaldık. Tanımadığımız bir Afgan bizi arabasına alıp güvenli bölgeye götürdü. Ama biz artık kimseye güvenmiyoruz, çok korkuyoruz. Tanımadığımız Afgan vatandaşları bize yemek getirdi. İnternetin çektiği yerlerde Türk yetkililerle iletişime geçtik. İkinci bir uçağın havaalanına iniş yaptığını fakat izdihamdan dolayı vatandaşların alana ulaşamadığını öğrendik.” 



“Bir evin içinde kısılıp kaldık, sokağa çıkamıyoruz” 

İrem Kahraman: “Şu anda bir evin içinde kısılıp kaldık, sokağa çıkamıyoruz. Türk yetkililerle irtibat kurmakta zorlanıyoruz. Bir an önce ülkemize dönmek istiyoruz. Arkadaşım Mert Yamaç ve ben 20 yaşında Türk vatandaşlarıyız. Bu yaşadıklarımız gerçekten çok zor ve ağır. Çok korkuyoruz. Biz buraya gezmeye gelmedik çalışmaya geldik. Şimdi de kurtarılmak istiyoruz.” 

İrem Kahraman’ın 15 Ağustos gününde dışarıyı çıktığında çektiği fotoğrafları ailesine gönderdiği de öğrenildi. Havaalanındaki izdiham ve genç hemşirenin şehir içindeki tehlikeli yolculuğu kameralara yansıdı. 



20 yaşındaki hemşireler, Türk askerlerine emanet  

4 gündür Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile temasta olan İrem Kahraman ve arkadaşının, Türk askerlerinin koruması altında havaalanına getirildiği öğrenildi. 20 yaşındaki genç hemşirelerin ilerleyen saatlerde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. 

Yorumlar (1)
Hamdi YALÇIN 3 yıl önce
CENNET ÜLKEMİZ: TÜRKİYE!
Gördünüz değil mi? İrem hemşirenin çaresizliğini, ailesinin korku ve endişe ile kızları İrem’in sağ salim Türkiye’ye dönüşünü bekleyişini ve nihayet cennet ülkemiz Türkiye’ye geldiğinde çok büyük bir özlemle ve göz yaşları içerisinde kızlarına sarılıp , İrem hemşire’nin nasıl bir tehlikeden kurtulduğuna tanık olduk.
Afganistan’da yönetime el koyan Taliban’ın halkından istekleri var. O istekleri yerine getiren Afgan halkı yaşamaya devam edecek veya Taliban yönetiminin istekleri karşısında ülkelerini terk ederek başka ülkelere kaçmaya ve oralara sığınmaya çalışacaklardır.
Medyadan takip ettiğim kadarıyla İrem hemşire başörtüsüz ve tesettürsüz bir kıyafetle Afganistan’da bulunuyordu. Ta ki Taliban’ın Afganistan’da yönetime gelmesine kadar. İrem hemşire de Taliban’dan kurtulmak, kaçmak ve canını kurtarmak zorunda kalmıştır. Devletimizin ilgilileri birçok Türk vatandaşının burnu dahi kanamadan ülkemize gelmelerini sağlamıştır.
Bu cennet ülkemizde açık, kapalı bütün kızlarımız, hanımlarımız özgürce kıyafetlerini seçebilmekteler, özel veya kamu kurumlarında görev alabilmektedirler. Üniversitelerde eğitim ve öğrenimlerini bugün özgürce sürdürebiliyorlar ve istedikleri yerlere seyahat edebiliyorlar.
Unutulmamalıdır ki, geçmiş dönemde üniversitelerde okuyan başörtülü kızların başlarını açarak okumaları isteniyor ve hatta ikna odalarında kızlarımız bu yönde ikna edilmeye zorlanıyordu. Üniversitelerde bağnaz düşünceli öğretim üyesi ve idarecilerin neredeyse manevi işkenceleri bugünkü iktidarın iş başına-yönetime gelmesiyle; bir çok üniversitede eğitim ve öğretim gören kızlarımızın göz yaşlarının sona erdiği, giyim-kuşam ve başörtüsü sorununun çözüldüğüne milletimiz tanık oldu. Ancak Cennet ülkemizde barış ve huzuru sağlayan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz( jandarma ve polisimiz) var güçleriyle teröristleri yok etmek için büyük bir çaba gösteriyor. Bu yönde çok büyük bir mesafe alınmış ve terör olayları neredeyse minimum seviyeye düşmüştür. Bugün artık teröristler inlerine kadar kovalanıyor ve yok ediliyor. Büyük bir inanç ve tam bir uyum içerisinde görev yapan yöneticilerimizin sayesine çok şükür Güvenlik Güçlerimiz (jandarma ve polisimiz ) ve Türk Silahlı kuvvetlerimizdeki Kahraman Mehmetçiklerimiz, aziz milletimizin can ve malının korunması, huzur ve güvenliği için gece ve gündüz demeden görevlerini yapıyorlar.
Öte tarafta ülkemizin kalkınmasını ve yükselmesini istemeyen, her ne yapılırsa yapılsın mutlu olmayan, hiçbir şeyi beğenmeyen dahili ve harici düşmanlar ve onların maşaları hainler hala bu ülkede yer bulabiliyorlar. Bu hainlerin bir de Afganistan’da Taliban yönetiminde yaşadıklarını düşününüz! Onlar bu cennet ülkemizde ağızlarını bir karış açıp, salyalarını sağa sola akıtarak özgürce konuşabilirler mi acaba?!
Cennet ülkemiz Türkiye’de huzuru bozmak isteyen hainler lütfen özgürlüğün ne olduğunu ve ülkemizin kıymetini İrem KAHRAMAN hemşireden öğrenin! Bu ülkede özgürce, mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak isteyen milletimizin istiklal ve istikbaline karşı konulamayacağını sizler de öğrenin artık!…