habernediyor.com

Türkiye yalnız değil

GÜNDEM

"Küresel Kalkınma ve Türkiye-AB İlişkilerinin Geleceğine Etkileri" başlıklı etkinlikte konuşan eski AB delegesi "Türkiye stratejik ortak" dedi

TOBB ETÜ'de gerçekleşen etkinlikte, Avrupa Komisyonuna bağlı Uluslararası İşbirliği ve Kalkınma Komisyonu (DEVCO) Genel Müdürü ve Türkiye'den sorumlu eski Avrupa Birliği Delegesi Stefano Manservisi Türkiye-AB ilişkileri üzerine konuşma yaptı.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının (TEPAV) düzenlediği 'Global Developments and Implications on the Future of Turkey-EU Relations (Küresel Kalkınma ve Türkiye-AB İlişkilerinin Geleceğine Etkileri) adlı etkinlikte Stefano Manservisi, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkiler üzerine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (TOBB ETÜ) bir konuşma gerçekleştirdi. İşte, Habernediyor'dan İrem Çorum ile Umur Gerenli'nin takip ettiği programdan önemli detaylar...



'2030 hedefi Türkiye'

AB ilişkilerine değinmeden önce Stefano Manservisi, Avrupa Komisyonunun belirlediği 2030 ajandasını detaylandırarak anlattı. Ajandanın beş ana konu çerçevesinde şekillendiğini belirten Manservisi, konuların hepsinin iki taraflıdan ziyade çok taraflı çözümlere odaklandığını belirtti. Bu beş ana konu ise, barış, dünya, refah, iş birliği ve toplum. Her bir ana konunun odaklandığı noktalar birbirinden farklı gibi görünse de Manservisi, hepsinin ortak amacının toplumsal ve toplumlar arası uyumu tesis etmek olduğunun altını çizdi. AB'nin esasen savaşların son bulması için kurulduğunu söyleyen Manservisi, çatışmaların önlenmesi için geniş çaplı bir sosyal politika oluşturulduğunu belirtti. Dünyanın şu anki en büyük sorunlarından biri olan iklim değişikliği ve etkileri için de kayda değer çalışmalar yapıldığını ifade eden Stefano Manservisi, gündemde refah için sadece ekonomik büyüme değil, sürdürebilir bir servet dağılımı ve yoksulluk ile savaşma gibi hedeflerin bulunduğunu belirtti. Stefano Manservisi, DEVCO'nun hazırladığı ajandada geniş yer bulan toplum kısmında ise genç nüfus ve kadın başlıklarına atıfta bulundu. İş birliği tarafında ise, kurumsal uyumun öneminden bahseden Manservisi, Türkiye'nin bu uyumu yakalayabileceğine inandığını da sözlerine ekledi.

2030 hedefinin kapsamı

Bahsi geçen raporda 2030 yılında Avrupa endüstrisinin topluma, çevreye ve ekonomiye öncülük etme konusundaki vizyonuyla beraber, bu vizyon kapsamında Avrupa’nın en yeni ve çığır açan teknolojilerdeki rekabet üstünlüğünün çevreye ve biyolojik çeşitliliğe saygı duyan, insanlara yatırım yapan Avrupalı ve küresel ittifaklar üzerine kurmaktan geçtiği belirtiliyor. Rapora göre iş birliği ve ortak Avrupa değerlerini temel alan bu yeni endüstriyel model, Avrupa'nın dünyanın geri kalanı için bir rol model olmasına yardımcı olacak. Endüstri 2030 vizyonunu gerçeğe dönüştürmek, her düzeyde politika yapıcıların, endüstri paydaşlarının ve Avrupa'daki daha geniş sivil toplumun iş birliğini ve eylemini gerektiriyor. Raporda, Avrupa'nın bu hızlı ve kapsamlı dönüşümü daha iyi yönetmesine, küresel rekabetçiliği savunmasına ve sosyal kapsayıcılık ve değerleri ele almasına yardımcı olacak özel tavsiyeler ve oyun değiştirme eylemleri tanımlanıyor.

'Ortak tehdit, ortak fırsat'

Güncel siyasette yaşanan çatışmalardan ve gelişmelerden bahseden eski delege, sadece AB ve Türkiye değil, aynı zamanda tüm dünyadaki ülkeleri etkileyen ve çözülmesi gereken mühim sorunlara değindi. Stefano Manservisi, bu sorunların aşılmasının sadece iki taraflı çözümlerle gelemeyeceğini, çok taraflı iş birliğiyle çözüme kavuşturulabileceğini anlattı. Genel olarak, dünyadaki siyasi ve ekonomik sorunların, globalleşen ve finansallaşan dünyada her ülke için çeşitli ortak risk ve tehditler oluşturduğunu söyleyen Stefano Manservisi, bu durumun çözümler için ortak bir fırsat alanı yarattığından bahsetti. Manservisi, bu risklerin elimine edilmesi sonucunda, özel sektör yatırımlarına akışkanlık kazandırılacağını düşünüyor. AB'nin en büyük komşusu olan Afrika için göç kapsamında iş birliği yapılan Türkiye konusunda Manservisi, "Türkiye'yi stratejik partner olarak görüyoruz, uzun vadede çıkarlarımız ortak." diye konuştu. Afrika’nın Türkiye'den daha genç bir nüfusu olduğunu belirten eski delege, beşeri sermaye fırsatını ve sınırlı kapasitenin genişletilmesi için ortak sosyal politikalar üretildiğini belirtti.

'Kazan-kazan durumu'

Türkiye-AB ilişkilerinin iyi olmasını sağlayan unsurlardan birinin de Gümrük Birliği olduğunu belirten Manservisi, "Gümrük Birliği, Türkiye-AB ilişkilerini sağlamlaştıran en iyi yol." dedi. Manservisi, birliğin, iki taraf için de uzun vadede 'kazan-kazan' durumu yarattığını sözlerine ekledi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.