Yüzyılların geleneği: Sahur davulu değil ‘keşkek’ davulu
İskilip ilçesinde, Ramazan ayının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan keşkek, geleneksel yöntemlerle hazırlanarak iftar sofralarının baş tacı haline geliyor. İlçenin her mahallesinde bulunan keşkek fırınları, yüzyıllardır devam eden bir geleneği yaşatmaya devam ederken, iftar saatinde fırınlarda yoğun bir hareketlilik yaşanıyor.
İskilip Belediye Başkanı Ali Sülük'ün girişimleriyle marka tescili alan ve ilçenin özgün yemeklerinden biri haline gelen keşkek, meşhur İskilip dolmasıyla birlikte kentin en uzun pişen ikinci yöresel yemeği olma özelliğini taşıyor. Bu özelliğiyle dikkat çeken keşkek, yoğun ilgi görmesiyle fırın sahiplerinin yüzlerini güldürüyor.
Yılda bir ay boyunca faaliyet gösteren keşkek fırınları, bu dönemi en verimli şekilde değerlendirmek adına müşterilerine her türlü imkanı sunmaya gayret ediyor.
Davul-zurna ile sinyal veriliyor
Her sabah, vatandaşlar tarafından getirilen keşkek çömlekleri, fırınlara bırakılıyor. Her çömleğin üzerinde karışmaması için işaretler bulunuyor. Akşam saatlerinde keşkekler hazır hale geldiğinde ise İskilip Kalesi'nde davul-zurna çalınarak sinyal veriliyor. Bu geleneksel uygulama sayesinde, keşkeklerini almak için fırına gelen vatandaşlar, davul sesini duyarak çömleklerini alıyorlar.
İskilipli vatandaşlardan Recep Bodur, keşkeğin İskilip için vazgeçilmez bir lezzet olduğunu belirtirken, bu geleneğin kaybolmaması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguluyor. Bodur, keşkeğin hazırlanması için kadınların uğraşmadığını, pratik bir yemek olduğunu da dile getiriyor.
Evlere giren en özel yemek
Fırıncı esnaflarından Ahmet Kula ise keşkeğin iftar sofralarının vazgeçilmez lezzeti olduğunu ifade ediyor. Ramazan boyunca her mahallede keşkek yapılıp, akşam saatlerinde nare sesiyle birlikte vatandaşların fırınlara akın ettiğini belirten Kula, keşkeğin evlere giderken en özel yemeklerden biri olduğunu söylüyor.
