Yoğun bakımlar dolmak üzere: Uzman isimden maske uyarısı geldi

İstanbul'da üst solunum yolu enfeksiyonları ve yoğun bakım doluluk durumuyla ilgili uyarılarda bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Kendini kötü hissettiği zaman maske kullanmasını tavsiye ediyoruz” dedi.

SAĞLIK 28.01.2024, 14:43 Şeyda Gül
Yoğun bakımlar dolmak üzere: Uzman isimden maske uyarısı geldi

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, kış mevsimi ile birlikte pek çok virüsün dolaşıma girmesiyle artan viral salgınlar, hem acillerde hem de yoğun bakımlarda hasta artışına neden olsa da bu durumun beklenen mevsimsel bir artış olduğunu söyledi. “Geçen senelerden farklı bir sayı var mı derseniz, çok anlamlı bir farklılığımız yok” diyen Prof. Dr. Memişoğlu, hastalığın belirtilerinde klinik süreçlerin biraz farklı ve biraz daha uzun sürdüğünü ifade etti. Kovid ile kıyaslayanlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Memişoğlu, bunun kıyaslanmasının mümkün olmadığını söyledi. Çünkü bunın mevsimsel bir artış olduğunu kaydeden Prof. Dr. Memişoğlu, bunun beklenen bir durum olduğunu kaydetti. Kovidin mevsimsel bir salgın olmadığını anlatan Prof. Dr. Memişoğlu, 2019-2020-2021 senelerinde aralıksız bir salgın şeklinde sürdüğünü aktardı. İstanbul'daki yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 70 ila 80'ler civarında seyrettiğini söyleyen Prof. Dr. Memişoğlu, kalp hastalığı, damar tıkanıklığı ya da inme gibi dolaşım sistemi bozukluğu olan hasta sayısının, üst solunum yolu enfeksiyonu hastalarından daha fazla olduğunu vurguladı.

Her yıl yaşadığımız mevsimsel yoğunluk

Aslında her yıl Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarının üst solunum yolu enfeksiyonu mevsimi olarak geçtiğine dikkat çeken Prof. Dr. Memişoğlu, kapalı ortamlarda daha çok bulunmaya bağlı olarak ağırlıkla influenza denilen grip virüsüne bağlı enfeksiyonlarda mevsimsel artışların olduğunu söyledi. Rutin olarak yaşanan bir dönem olduğunu aktaran Prof. Dr. Memişoğlu, yoğun bakımları yatak sayısı ve nüfusa oranlandığı zaman Avrupa ve OECD'nin çok üstünde bir kapasiteye sahip olunduğunu aktardı. Burada yatan hastaların sadece üst solunum yolu enfeksiyonları değil; inme hastaları, ameliyat sonrası hastalar, düşkün hastalar, ağır şeker hastaları ya da koma halindeki her hastaya baktıklarını dile getiren Prof. Dr. Memişoğlu, “Diğer hastalıklar da var tabii. Onun için de yoğun bakım yataklarımızda ortalama yüzde 70 ila 80 arası doluluk oluyor bu mevsimlerde. Yaz dönemlerinde daha düşük oluyor bu oranlar” şeklinde konuştu.

Dolaşım hastalıkları gripten daha tehlikeli

Dolaşım hastalıklarının üst solunum yolu enfeksiyonu ya da bulaşıcı hastalıklardan çok daha fazla ölüme sebebiyet verdiğini belirten Prof. Dr. Memişoğlu, damar hastalığı der bazıları, bazıları dolaşım hastalığı der; bugün inmeye, kalp krizine baktığımızda, bu hastalıklardaki ölüm oranları, viral enfeksiyonlara bağlı üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölüm oranlarından çok daha yüksek olduğunu anlattı. Şu anda yoğun bakımlarımızda solunum yolu hastalıklarından daha fazla, bu tür hastaların takip edildiğini, bunların sayısının daha yüksek olduğunu gördüklerini kaydeden Prof. Dr. Memişoğlu, “İnsanlar tabii ki kendilerini bulaşıcı hastalıklardan korumalı. Ama gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük sorun, dolaşım hastalıkları, inme, kalp krizi, diyabet gibi hastalıklar ve bunlar bir de genç iş gücü sahibi insanlarda çok daha riskli bir haline geliyor” dedi.

Maske kullanın uyarısı

“İnsanlarımızın hasta olmaması için de önlemler alması lazım” diyen Prof. Dr. Memişoğlu, kişilerin kendini kötü hissettiği zaman maske kullanmasını tavsiye ettiklerini vurguladı. Kapalı ortamlara girdiklerinde daha dikkatli olmaları gerektiğini savunan Prof. Dr. Memişoğlu, kırgınlık varsa ya da yaşlı, kronik hastalıkları, ek hastalıkları varsa; kapalı, kalabalık ortamlara girmemesini gerektiğini ve girmek zorunda kalırsa da maske kullanmasını özellikle istediklerini söyledi. Kırgınlığı, hafif ateşi olan, solunum yolu enfeksiyonu belirtileri yaşayan hastalarımızda erken aşamada tedavi verdiklerinde etkili olabildiklerini belirten Prof. Dr. Memişoğlu, “Bu nedenle bu vatandaşlarımız, kendilerine en yakın olan aile hekimlerine gitmeli bu tip durumlarda. Özellikle yaşlı ya da yandaş hastalığı olanların, aile hekimlerine gitmesi çok daha önemli” dedi.

Acile değil, aile hekimlerinize gidin

Erken dönemde çok daha rahat tedavi alabileceklerini ve hastalığı daha hafif geçirebileceklerini belirten Prof. Dr. Memişoğlu, kalabalık olan acillere gitmektense kendi aile hekimlerine gitmelerinin çok daha etkili olacağının altını çizdi. Ayrıca acillerde her zaman, kalp krizi, trafik kazası ya da travma hastalarına her zaman öncelik verilmek zorunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, ondan sonra grip vb. hastalara bakıldığını hatırlattı. O kalabalık ortamda bir süre beklemek zorunda kalındığını vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, “Mevsimsel yoğunluğumuz bizim bahsettiğimiz Kasım, Aralık, Ocak Şubat aylarında olduğu için önümüzdeki haftalarda yavaş yavaş düşme eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Mart'a kadar devam edip, bu mevsimden sonra da artık yoğunluk, alerjik hastalıklara yönelik olacak” diye konuştu.

Yorumlar (0)